Enkazdan dev ekonomiye geçişin hikayesi

HABER MASASI
Abone Ol

Türkiye ekonomisi 2001 krizinin ardından 21 yılda nasıl dev bir ekonomi hâline geldi?

Akkuyu Nükleer Güç Santrali.

2001’de tarihinin en büyük krizini yaşayan Türkiye ekonomisi o günden bugüne köklü değişimler yaşadı. Mali disiplin, yapısal reformlar, kararlı özelleştirmeler ve üretimi önceleyen programlar sayesinde Türkiye ekonomisinin temel makroekonomik göstergeleri 2001 krizinin ardından hızla iyileşti, bugün küresel krizleri dahi göğüsleyen bir ekonomi haline geldi.

Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi.

İstanbul Havalimanı.

Türkiye 1990’lı yıllarda yaşanan siyasi istikrarsızlığın faturasını tarihinin en büyük ekonomik krizi olan 2001 ekonomik kriziyle ödedi. 21 Şubat 2001’de Milli Güvenlik Kurulu toplantısında dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’e Anayasa kitapçığını fırlatmasıyla başlayan siyasi kriz yine Başbakan Ecevit’in “Devlet yönetiminde kriz var” açıklamasıyla ekonomik krize dönüşmüştü. Borsa açıklamaların hemen ardından yüzde 18,1 düşmüş, gecelik faizler yüzde 7 bin 500’e kadar yükselmişti. Türk Lirası sert değer kaybına uğramış, 670 bin TL olan dolar 1 milyon lirayı aşmıştı. Sıkı denetime tabi olmayan bankacılık sektöründe 24 banka iflas etmişti. Yaşanan bu ekonomik kriz nedeniyle binlerce işletme kepenk kapatmak zorunda kalmış yine onbinlerce çalışan işsiz kalmıştı. Başbakanlık binasının merdivenlerinde dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’e iflas eden bir vatandaşın yazar kasa fırlatması ise o dönemin sembolü haline geldi.

Hızlı Tren.

2001 krizinin ardından bankacılık sektörü yeniden yapılandırıldı, ekonomi kurumları daha etkin hale getirildi, bütçe açığı ve kamu borcunun azaltılması için mali disiplin en önemli çıpa halini aldı. Siyasi istikrarla birlikte önünü daha rahat gören özel sektör yatırımları hız kazandı, istihdam arttı. Kamuda hayata geçirilen reformlar, siyasi ve ekonomik istikrar beraberinde doğrudan yatırımlar açısından da Türkiye’yi en cazip ülke haline getirdi

Togg.

Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana çekemediği doğrudan yatırımları birkaç yıl içinde çekti. 2007 yılında Türkiye sadece bir yılda 22,5 milyar dolarlık doğrudan yatırım çekmeyi başardı. Türkiye 2002 yılından sonra en yüksek büyüme rakamlarına ulaştı. Bunun yanında Türkiye hayata geçirdiği ekonomik reformlar sayesinde dışsal şoklara karşı da en dayanıklı ülke profilini sergiledi. Dünya genelinde derecelendirme şirketlerinden en yüksek notu alan bankalar ve sigorta şirketlerinin bir çoğunun battığı 2008 krizini Türkiye diğer gelişen ülkelere göre daha az hasarla atlattı. Bunun en önemli nedeni finans ve bankacılık sektörlerinin sağlam kurumsal ve yönetimsel temellere oturtularak Türkiye’nin önceki dönemlerde çokça başını ağrıtan finansal krizlere karşı bağışıklığının yükseltilmesi oldu. Önceki yıllarda görülen görev zararı gibi garabetlere bankacılık sistemi yeni dönemde mahkum edilmedi.

TürkAkım.

2002 sonrası dönemde ticari ve ekonomik ilişkileri geliştirmek amacıyla gerek ihracatta gerekse finansal ilişkilerde pazar çeşitlendirmesine gidildi. Uzak Doğu, Arap coğrafyası ve Ortadoğu ülkeleriyle ticari ilişkiler geliştirildi. Bu sayede en çok ihracat yapılan ülkelerin başında gelen Avrupa ülkelerinde yaşanan ekonomik daralmalar alternatif pazarlarla ikame edilebildi.

Atak helikopter.

Kamu maliyesinde sıkı düzenlemeler hayata geçirildi. Kamu maliyesi bu dönemde sağlam bir yapıya kavuştu, hantal görünümünden ve borç-faiz kıskacından kurtarıldı. Bütçe ve borç göstergeleri Maastricht kriterlerine uyumlu hale geldi.

Fatih Sondaj Gemisi.

Bankacılık ve finans sistemi sağlama alındıktan sonra adeta devasa bir kamu yatırım hamlesi başlatıldı. Duble yollar, hızlı tren ve metro hatları, yeni havalimanları, enerji iletim hatları, okullar, hastaneler ve üniversitelerle milli ekonominin iç entegrasyonu güçlendirildi.

TCG Anadolu.