Dünyada olmaz denilenlerin olduğu bir yıl
2016 dünyanın dört bir yanında yaşanan siyasi krizler ve çatışmaların devam ettiği ve uzlaşmayan büyük çıkarlar nedeniyle yüzbinlerce insanın öldüğü bir yıl oldu. Terörün daha da küreselleştiği, Ortadoğu’da kanın yine aktığı, Latin Amerika ve Afrika’nın iç karışıklıklarının devam ettiği bir yıl yaşadık. Brexit ile AB'nin geleceği hakkında negatif sinyaller aldığımız 2016, aynı zamanda birçok yorumcu tarafından başlangıçta siyasi bir şaka olarak görülen Trump’ın zaferine sahne oldu.
Brexıt AB'de kırılma
1956 yılında 6 ülkenin katılımıyla kurulan ve o dönemdeki adıyla Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu, 1990’lı yılların başından itibaren kendisine yeni bir amaç belirledi. Ekonomik entegrasyonunu büyük oranda tamamlayan yapı artık siyasal bütünleşme hedefi doğrultusunda yoluna Avrupa Birliği (AB) adıyla devam edecekti. Merkezi ve Doğu Avrupa ülkelerini kapsayan genişleme politikası sonrasında 28 üyeye ulaşan Birlik, tarihindeki en önemli kırılmayı 2016 yılında yaşadı. Son dakikaya kadar başa baş giden yarış sonunda İngiltere halkı AB’den ayrılma kararı aldı ve Brexit gerçekleşti. İngiltere’nin AB ile ilişkisi, başından beri sorunlu bir model olageldi.
Zira İngilizler, geçmişten bu yana, bir yandan Avrupa içerisinde yer alıp kıtanın geleceğinde söz sahibi olmaya çabalarken diğer taraftan da üzerine titredikleri “ulusal egemenlik” haklarından taviz vermemeye gayret gösterdi. Winston Churchill’in 1953 yılında ifade ettiği gibi, pek çok İngiliz siyasi eliti, İngiltere-AB ilişkilerini tarif ederken “Onlarlayız ancak onlardan değiliz” demeyi tercih etmişti. AB üyesi diğer ülkeler de İngiltere’nin Birliğin gücüne yaptığı önemli katkıyı göz önünde bulundurarak Londra’nın taleplerine karşı uzlaşmacı çözümler üretmeye çalıştı. Bu hassas dengede İngiltere, AB için hep ‘bir ayağı içeride, diğer ayağı dışarıda bir aktör’ idi. Örneğin İngiltere, bütünleşme projesinin iki önemli sütunu olan Avro ve Schengen alanlarına dâhil olmadı. Dolayısıyla, türlü aksaklıklara rağmen bu zorlu ittifak sürdürülebildi. Ancak 2008 küresel ekonomik krizi ve takip eden gelişmeler, söz konusu dengesizlik dengesinde önemli bir kırılma yarattı. 2008 kriziyle birlikte AB, kısa süre içerisinde ‘çoklu kriz sarmalı’ ile baş başa kaldı. İlk olarak Avro krizi, AB içindeki dayanışma ruhunu büyük ölçüde olumsuz etkiledi. Ekonomik krizle etkin mücadele edemeyen AB, ekonomik büyüme problemleri yaşamaya başladı. Bilindiği üzere 2010-2014 yılları arasında Avro Alanı sadece yüzde 0,7 oranında büyüyebilmişti.
İngiltere ise aynı dönemde Avro Alanı ortalamasının 2,5 katı oranında büyümeyi başarmıştı. Bu nedenle İngiliz kamuoyu ve siyasiler, AB’yi gittikçe artan oranda, refah dağıtmaktan ziyade sorun üreten bir blok olarak algılamaya başladı. Ve olan oldu. Birleşik Krallığın çıkışı sonrası Hollanda, Fransa, İtalya ve Danimarka'da sağ gruplar Avrupa Birliği referandumu yapmak için sıraya girerken birçoğu seçim kampanyalarını AB karşıtlığı üzerine oturttu. Bir bakıma, Avrupa’da 2016’da seçim kazanmanın yolu AB’den çıkma söyleminden ve popülizminden geçiyordu. Bu nedenle Euro'nun geleceği pek parlak görünmüyor ve domino etkisiyle dağılma riski uzun vadede artık hayal değil. İşte bu nedenle, 2016’nın en ses getiren olaylarından biri İngiltere’nin ayrılma kararı oldu. Bu referandum sonucu birçoklarına göre Trump’ın seçim zaferinde bile etkili oldu. Çünkü artık dünyada korumacı ve içe kapanmaların dönemi başlıyordu. Brexit, ekonomik, siyasal ve sosyolojik yanıyla sadece bu yıla değil, olası etkileriyle önümüzdeki döneme de damga vuracak gibi görünüyor.
ABD siyasetinde kırılma anı
ABD, 45. başkanını seçmek için sandık başına gitti. ABD’de 1 Şubat 2016’da Iowa’daki ön seçimlerle başlayan 58. başkanlık seçim süreci, Salı günü ülkenin 50 eyaletinde ve başkent Washington DC’de yapılan seçimlerle sonuçlandı. 2016 Başkanlık seçiminde Cumhuriyetçi aday Donald Trump, favori Demokrat Parti adayı Hillary Clinton karşısında seçimi önde bitirdi. Pensilvanya eyaletindeki 20 delegeyi de kazanan Trump 270 delege sayısını aşarak ABD Başkanı oldu. Birçoklarına göre sürpriz, birçoğuna göre siyasi bir şaka, dünyanın sonu, ekonomik belirsizlik vs. ancak 2016’da ABD’nin patronu Donald Trump Nedenleri hala tartışılıyor. 2017 ve önümüzdeki yılları da etkileyecek Trump, 2016 yılının en çok konuşulanları arasında yer aldı
Halep haykırdı 'hoşçakal dünya!'
Suriye iç savaşının sembol şehri ve Esed zulmünün önceki yıllarda aralıksız sürdüğü Halep 2016’nın son aylarında gündeme kıyımlar ile oturdu. 5 yıldır misket, varil, fosfor bombaları, balistik füzeler ve tüm konvansiyonel saldırılara rağmen direndi. Eylül ayında kuşatılan kent, Şam, Humus, Dera'da olduğu gibi açlık ve yokluğa mahkum edildi. 20 gün önce başlayan kara harekatı ile yüzde 90'ı işgale uğrayan şehir, geçen sürede 2 bin şehit, 20 binden fazla yaralı verdi. Rejim, Şii milisler ve PYD ittifakı karadan korkunç katliamlar eşliğinde ilerledi. 100 bine yakın sivil, 2-4 kilometrelik alanda sıkıştı. Aralık ayında sadece 2 günde rejimin şehir merkezinde sokaklarda infaz ettiği sivil sayısı 400'ü aştı.
Aktivist Lina el-Şami’nin video kaydı ile tüm dünyaya haykırışı hafızalara kazındı. “Halep'te şu anda bir soykırımla karşı karşıyayız. Bu benim son videom olabilir. Burada hiçbir güvenli alan ve hayat şansı yok. Her yeni bomba, yeni bir katliam demek. Halep'i kurtarın, insanlığı kurtarın!" Shero Alo isimli aktivist ise “Güle güle dünya..." diyerek insanlığa seslendi.
Brezilya'da başkan krizi
Brezilya Senatosu, bütçede usulsüzlük yapmakla suçlanan Devlet Başkanı Dilma Rousseff'in görevden alınmasına karar verdi. Senatörlerden 61'i Rousseff'in azli yönünde oy kullanırken, 20'si görevde kalması yönünde oy verdi. Azil için senatörlerin üçte ikisinin oyu gerekiyordu. 2016 yılı boyunca Brezilya’da iç karışıklıklar olurken, sıkça sokak gösterileri yaşandı. Başkanın görevden uzaklaştırılmasında ABD parmağı sıkça tartışıldı.
Mısır yargısının Mursi oyunu
Darbeyle görevinden uzaklaştırılan seçilmiş ilk cumhurbaşkanı Mursi hakkında şu ana kadar verilmiş toplamda 85 yıl hapis cezası bulunuyor. Sadece bir davadan kesinleşmiş 20 yıl hapis cezası bulunan Mursi'nin diğer davalarında ise yargı süreci devam ediyor. Mursi hakkındaki tek idam cezasının bozulmasının ardından gözler diğer davalara çevrildi.
Kolombiya barışı
Bogota yönetimi ile Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri (FARC) arasında imzalanan ve 52 yıllık iç savaşı bitirmek için atılan en ciddi adım olan anlaşma, 4 yıllık bir müzakere süreci sonunda imzalandı. Katılım oranının yüzde 40'ın altında kaldığı referandumda 13 milyon seçmen oy kullandı. Anlaşmaya "Hayır" diyenlerin sayısı, "Evet" diyenlerden yaklaşık 63 bin fazla oldu. Ülkede 52 yıl süren savaşta 260 binden fazla kişi hayatını kaybetti, on binlerce kişi kayboldu, 7 milyon kişi evsiz kaldı.
ABD'nin 11 eylül yasası ve Suudi krizi
Eylül 2016’da ABD Başkanı Barack Obama'nın veto ederek geri gönderdiği ve Suudi Arabistan'a 11 Eylül saldırılarından dolayı dava açılmasına imkan tanıyan yasa tasarısı, ABD Senatosunun ardından Temsilciler Meclisinde de 3'te 2 çoğunlukla kabul edilerek yasalaştı. İki müttefik uzun yıllar sonra belki de ilk kez bu ölçüde restleşmeyle karşı karşıya geldi. ABD kamuoyunda tartışmalara yol açan ve Suudi Arabistan'ı derinden rahatsız eden tasarı, 11 Eylül saldırılarında hayatını kaybeden kişilerin ailelerinin saldırılarda Suudi yöneticilerin rolü olabileceği gerekçesiyle ABD mahkemelerinde dava açabilmesine imkan tanıdı. Söz konusu yasa tasarısı ilk gündeme geldiğinde Suudi yönetimi, Obama'yı "Hazine bonoları dahil ABD'deki toplam 750 milyar dolarlık varlığını satmakla" tehdit etti.
Opec kararı
Düşen petrol fiyatları nedeniyle 2016’da ekonomileri sarsılan petrol ihraç eden ülkeler yıl boyunca gidişata çözüm aradı. Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü 2008 yılından bu yana ilk defa petrol üretiminin sınırlandırılması konusunda anlaşmaya vardı. Kasım ayında, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC), petrol üretim seviyesini günlük 1,2 milyon varil düşürme kararı aldı.
Küresel terör Avrupa'yı da vurdu
Ekonomi ve Barış Enstitüsü, 2016 Küresel Terörizm Endeksi’ne göre dünyadaki 73 ülkede terör eylemleri azalırken, 53 ülkede arttı. Rapora göre birçok ülkelere yönelik saldırılar bu yıl rekor düzeye ulaştı. Saldırıların arttığı ülkeler arasında Türkiye’nin yanı sıra Fransa, Suudi Arabistan, Kuveyt, Tunus ve Burundi yer aldı. Yıl içinde hafızalardan kalan saldırılardan biri Fransa'nın güneyindeki Nice'de, kent merkezinde bir kamyonun 14 Temmuz Ulusal Gün kutlaması yapan kalabalığın içine dalması oldu. Saldırıda 84 kişi hayatını kaybetti. Benzer şekilde mart ayında Brüksel'de Zaventem Havalimanı'nda meydana gelen iki patlamanın ardından Maelbeek metro istasyonunda patlama sonrasında 34 kişi öldü.
Muhammed Ali'nin ölümü
Üç Dünya Şampiyonluğu bulunan 74 yaşındaki Muhammed Ali hayatını kaybetti. 1964 yılında 'Malcolm X'ten etkilenerek müslüman olan ve Cassius Marcellus olan adını da Muhammed Ali olarak değiştiren efsanevi boksör, kavgasını yumrukları kadar aklı ve cesur siyasi kişiliği ile verdi. Müslüman olduğu için spor hayatı engellenmek istenen Ali’nin yaşamı özellikle Amerika’daki Müslümanlar için yol gösterici oldu. "Vietnamlılar bana hiçbir kötülük yapmadılar ki onlarla savaşayım." diyerek Vietnam savaşına gitmediği için 5 yıl hapis ve 10 bin dolar para cezasına çarptırıldı. Lisansı ve pasaportu elinden alınınca dava süresince maddi sıkıntılar yaşadı ve iflas ettiğini açıkladı. 1970'te temyiz davasını kazanıp boksa tekrar dönerek sayısız başarıya imza attı.
Pokemon Go fenomeni
90’ların sonu ve 2000'li yılların başında tüm dünyayı saran Pokemon çılgınlığı, cep telefonu uygulaması olarak 2016’da geri döndü. Arttırılmış gerçeklik özelliğiyle dünyada hızla yayılan "Pokemon GO" oyunu sosyal medya uygulamalarını solladı. Yüksek teknolojisi sayesinde sanal dünyayı canlandıran Pokemon GO oyunu, özellikle bilgisayar başında fazla zaman geçirmekle suçlanan yeni nesli sokağa çıkardı. Bir bakıma ‘a-sosyal’ internet fanatikleri sosyalleşti.
Siyahların yaşamları değerlidir
Özgürlükler ülkesi kabul edilen ABD’den kimse yeni bir 1992 olayları beklemiyordu. Ancak Afro-Amerikan kökenlilere yönelik polis şiddetine karşı Ferguson’da başlayan kitlesel protestolar 2014 yılına damga vurmuştu. 2016 yılında da siyahilere yönelik polis şiddeti hız kesmedi ve siyahi ayaklanması birçok eyalette yeniden ortaya çıktı.
Leıcester müzesi
Dünyanın izlediği ada futbolu endüstriyel futbolun da beşiği; dev kulüpler, milyon dolarlık sözleşmeler, hiçbir sene zirveyi bırakmayan yayın gelirleri. Ancak futbolseverler bu yıl tüm bu bilinirlerin arasından sıyrılarak şampiyonluğa uzanan Leicester City mucizesini yaşadı. Rakiplerine göre daha düşük bütçesi, çok bilinmeyen bir kadro ve az şöhretli bir teknik direktörle zirveye ulaşan Leicester City, bir yıl önce kümede zor kalan bir takım iken bu sene, futbolun bazen de sadece futbol olduğunu herkese gösterdi.
Apple ilk kez geriledi
Teknoloji devi Apple 4. çeyrekte net karını 9 milyar dolar olarak açıkladı. Bu Apple’ın geçen 15 yılda ilk kez gerilemesi anlamına geliyor. Ancak bir önceki yıla göre 2 milyar dolarlık düşüş, Steve Jobs sonrası Apple’ın kaderinin sorgulanmasına yol açsa da, gerçekte bu düşüşün en büyük sebebi Çin’in akıllı telefon pazarında kendi ürünlerini üretmesi dolayısıyla Çin pazarının doyması.
Şaşırtıcı isimler zirvede
Bu yıl Nobel Edebiyat Ödülü, Amerikalı müzisyen ve şair Bob Dylan’a verildi. Nobel Akademisi, Bob Dylan'ı "Amerikan şarkı geleneğine yeni ve şiirsel bir ifade tarzı getirdiğini" belirterek bu ödüle layık bulmuştu. Aslında herkesi müzik kimliği ön plana çıkmış bir ismin Nobel’i alması şaşırttı. Leonardo Di Caprio ise uzun yıllardır beklediği Oscar’ına yine bu yıl kavuştu.