Dişe dokunur bir şey
Benim Markam’ın bu ayki konuğu tekelci rekabet piyasasının ürün farklılaştırmasına en güzel örneklerden diş macunları.
Ürün farklılaştırmasının içerik değiştirme, dış görünüş değiştirme, satış yeri ve yöntemi, ek ürün/hizmet geliştirmek gibi yöntemlerinin
uğrak noktası olan diş macunları. Fiyat yapıcı konumundaki markaların kendi ürünlerini
farklı gösterme çabası içerisinde oldukları, beyaz rekabetin gülümsemelere yansıdığı
bir ürüne odaklanıyoruz.
Reklamlar vasıtasıyla markaların kendi ürünlerinin ve markalarının üstün olduklarını gösterme çabasında oldukları, fiyat ayrımcılığı marifetiyle farklı kitlelere farklı tatlar bırakan dinamik bir pazar ürününe…
Pek çok tüketici günlük hayatında kişisel bakımına önem veriyor. Kişisel bakımın en
görünür unsuru ise “Mini mini fincan, içi dolu mercan” , “Kırmızı ağaç üstünde, beyaz
güvercin dizili” gibi pek çok çocukluk tekerlememizin kahramanı dişlerimiz.
Dosta güven düşmana korku verebilme potansiyelini taşıyan, sosyal statüyü derinden etkileme kapasitesine sahip, ihmal ettiğimizde sancılı bir ağrının kaçınılmaz olduğu inci mercanlarımız. Pek çoğumuzun diş hekimi koltuğuna oturmaktan korktuğu, iğne fobimize dayanılmaz ağrıların eşlik ettiği, çok farklı aletler ile tanışma mutsuzluğuna eriştiğimiz bir sürecin ürününe gülümsüyoruz bu ay.
Tüm mutlu anlarımızda yüzlerimizden gülümsemenin eksik olmadığı, çekinmeden, sıkılmadan, utanmadan gülebildiğimiz, gülüşümüzün ardındaki motivasyon kaynağımız diş macunları ile tüketici arasındaki güven beğeni ve sadakat dolu yolculuğa gülümseyerek eşlik ediyoruz bu ay. İstiyoruz ki beyazlatıcı daha fazla tüketici ve marka gülümseme ve mutlulukta buluşsun…