Dijital tıbbın yükselen yıldızı: Ruh sağlığı
Kovıd-19 salgını, özellikle davranışsal ve ruh sağlığı alanında sanal bakımın benimsenmesini büyük ölçüde hızlandırdı. Pandemi, daha yüksek keskinliğe sahip davranışsal sağlık bozukluklarını alevlendirirken, internet üzerinden ruh sağlığı, kişisel gelişim ya da ruhsal sorunlar için yardım, destek, danışmanlık ya da terapi alma eskisine göre belirgin biçimde arttı.
Kovid-19 pandemisi üçüncü yılına girerken, sayısız insan değişen belirsizliklerle birlikte ruhsal sağlık sorunları yaşadı. Salgın uzadıkça hem üzüntü hem de depresyon arttı. Hayatın normale mi döneceğini yoksa yeni bir versiyona mı adapte olmak gerektiği sorgulanmaya başlandı. Tüm dünya geçen iki yıl boyunca virüsün fiziksel riskleriyle mücadele etmeye çalıştı. Koronavirüsün neden olduğu yıkımla mücadele eden dünya, şimdi de dijital tıpta sıcak ve yükselen bir konu ile savaşıyor: ‘ruh sağlığı’.
Depresyon için çeşitli etkili tedavilerin olduğu bir zamana geldik. Bu yönüne rağmen, dünya çapında depresyon hastalarının yüzde 50’sinden daha azı ruh sağlığıyla ilgili bir tedavi görebiliyor. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre bazı ülkelerde oranlar yüzde 10’un altında. Depresyon, bireyin her anını etkiliyor. Depresyon tedavisinde en çok tercih edilen yöntem ise psikoterapi.
Kovid-19 pandemisi ile birlikte sosyal hayatın kısıtlanması, rutinlerin değişmesi pek çok ruh sağlığı probleminin ortaya çıkmasına sebep oldu. Bu sorunlarla baş etme sürecinde bireylere destek olma konusunda çevrimiçi psikolojik destek verme, dijital materyaller oluşturma gibi yöntemlerin kullanımı artış gösterdi.
Pandemi dijital ruh sağlığı uygulamalarına olan ilgiyi artırdı
Dijital olarak etkinleştirilmiş ruhsal sağlık bakım modellerine özel yatırım 2010 yılından itibaren istikrarlı bir şekilde gelişim gösteriyor ancak yaşanan Kovid-19 pandemisinin getirdiği stres ve kaygı, mobil ruh sağlığı uygulamaları da dahil olmak üzere sanal davranışsal sağlık hizmetlerine olan talebi hızlandırdı. Ruh sağlığı teknolojisi girişimlerine yönelik küresel finansman, 2020’de 2,3 milyar dolardan yüzde 139 artarak 2021’de 5,5 milyar dolara ulaştı. 2021 anlaşmalarının yüzde 68’i erken aşamada yer alıyor ve bu durum dijital ruh sağlığı alanında daha fazla büyüme için yer olduğunu gösteriyor.
Dijitalleşmeyle ruh sağlığı uygulamalarına erişim artık daha kolay
2020 yılındaki internet kullanım artışının en büyük nedenleri arasında koronavirüs salgınının günlük hayatın işleyişini ve rutinlerini internet ortamına taşıması gösterilebilir. Dünya genelinde uzaktan eğitime geçilirken ulusal ve uluslararası toplantılar dahil birçok görüşme, internet ortamına taşındı. Ruh sağlığı alanı da bu değişimden köklü bir şekilde etkilendi. Psikolojik destek hizmetlerinin dijital ortamlarda verilmesi dünya genelinde internet kullanımının artması ile hızla yaygınlaşmaya başladı.
- Dijital ruh sağlığı hizmetlerinin mekânsal ve zamansal avantajları, ekonomik olması ve erişim kolaylığı sağlaması, yaygınlaşma hızını arttıran ana nedenler arasında yer alıyor.
İnternetin, bilgisayar, tablet ve mobil cihazların kullanımının yaygınlaşması ile birlikte dünya genelinde pek çok birey kolayca erişilen çevrimiçi ruh sağlığı hizmetlerinden faydalanmaya başladı.
Teknolojik gelişmelerin hızlanmasıyla birlikte birçok alanda değişim ve dönüşümleri görüyoruz. Bu dönüşümlere ek olarak gelecekte yaygın biçimde kullanılacağı düşünülen sağlık uygulamaları pandemi ile birlikte beklenenden daha erken yaygın hale geldi. Ruh sağlığı alanında web siteleri, sosyal medya platformları, video konferanslar, çevrimiçi görüşmeler, sanal gerçeklik, akıllı telefonlar için geliştirilmiş yazılım uygulamaları, giyilebilir araçlar ve sensörler, kurulan dijital klinikler gibi pek çok farklı hizmet alanı ortaya çıktı.
Gelişmekte olan ülkelerin toplumları ruh sağlığı hizmetlerinden eşit bir şekilde faydalanamıyor. Bu açıdan bakıldığı zaman dijital ortamda verilen ruh sağlığı desteği, ihtiyacı olan bireylere kolay erişim imkanı sağlayarak alternatif bir çözüm sunuyor. Dijital ruh sağlığı hizmetlerinin geliştirilerek yaygın hale getirilmesi, tüm bireylerin ruh sağlığı hizmetine olan erişimdeki eşitsizliği de ortadan kaldırmaya yarar sağlıyor.