DEAŞ'ın son kullanma tarihi yaklaşıyor

HABER MASASI
Abone Ol

Saldırıdan çok savunmaya çekilen, en büyük gelir kaynağı olan petrol rafineri kapasitesi azalan ve bölge halkının nefretini kazanan kanlı örgütün kullanım ömrü doluyor. Örgütün askeri alanda yenilgisi ile doğru orantılı olarak propaganda faaliyetleri de düşüşte.

Başlangıçta El-Kide’nin Irak’ta faaliyet gösteren bir kolu olan DEAŞ 2013 baharında Suriye rejimine karşı savaşa katılması ile adını duyurdu. Ocak 2014’te Irak’ta Felluce ve Ramadi’nin bir bölümünü ele geçirmesi ardından aynı yıl mayıs ayı içerisinde Irak’ın en büyük ikinci şehri olan Musul’u işgal ederek bir anda tüm bölgesel dengeleri değiştirdi. Aynı yıl içinde El-Kide’den ayrılan örgüt, özellikle Saddam rejimine bağlı Irak ordusu askerlerinin katılımı ile güçlendi. Kullandığı propaganda araçları ile terörün en büyük amacı olan korku salmayı bir silah olarak kullanarak, kısa sayılacak bir zaman diliminde etkisini genişletti. Ancak bugün gelinen noktada DEAŞ, 2014 ve 2015 boyunca sağladığı gücün oldukça uzağında. Irak’ta yüzde 50, Suriye’de yüzde 20 toprak kaybeden örgütün 30 bin olarak tahmin edilen yabancı militan sayısının da 20 binin altına gerilediği kabul ediliyor. Kaçak petrol, insan kaçakçılığı, vergi ve yağma gibi yollarla yılda 2 milyar dolarlık bir ekonomik gücü yöneten DEAŞ; özellikle petrol rafineri gelirlerinin azalması ile ekonomik anlamda da zor durumda.

2014’te geleneksel askeri güçleri, pek de çatışmaya girmeden yenerek bölgeye yerleşen DEAŞ’in, günümüze geldiğimizde toprak elde etme, elinde tutma ve bunu yönetme kabiliyeti bariz bir azalma eğiliminde. İki yıl önce Halep’in yakınlarındaki El-Bab Kasabası’ndan Kuzey Irak’taki Musul’a kadar bir coğrafyaya hükmeden örgüt, son bir sene içerisinde özellikle Irak’ta ciddi toprak kaybı yaşadı. Kobani ve Tikrit’ten çıkarılan örgüt, Sincar, Ramadi ve Palmira’da da yenilgiye uğratıldı. 2016'da Felluce’nin düşüşüyle DAEŞ, Irak'taki 25 bin militanı ve Irak'taki toprağın yaklaşık yüzde 40'ını kaybetti. Toprak kayıpları ile beraber önde gelen militanlarını da kaybeden örgüt, bu süreçte ciddi moral kaybı yaşadı.

Bugün, Irak ve Suriye dışında örgütün işgal ettiği Libya’daki Sirte’de de işler DEAŞ’ın istediği gibi gitmiyor. Yönetim boşluğundan faydalanarak 2015 başında ele geçirdiği Sirte’de çok yakın olan yenilgi, DEAŞ’ın küresel genişlemesi ve onu Irak ve Suriye'nin dışında bir dayanaktan mahrum ettiğini gösterme açısından büyük öneme sahip.

Hava saldırıları ile kayıp sayısı artan örgütün savaşçı devşirme kanalları da uzun süredir tıkanmış durumda.

DEAŞ’ın iki yıl içerisindeki kaybı sadece topraklarla sınırlı değil, tarihin en zengin terör örgütü olarak lanse edilen grubun gelirlerinde de büyük daralma yaşanıyor, özellikle iki ana gelir kaynağı olan vergilendirme ve petrol gelirleri düşüyor. IHS raporuna göre, halen örgütün kontrolü altındaki bölgelerdeki petrol üretimi, 2015 yılının ortasında günde yaklaşık 33 bin varilden 21 bin varile düştü. Örgütün kontrol ettiği topraklardaki daralma nedeniyle kontrol edilen vergi gelirlerinde de azalma var. 3 milyona yakın nüfusun yaşadığı bölgeden atılan DEAŞ’in, vergi gelirleri azaldı. Bu durum örgütün militanlarına ödediği maaşı yarı yarıya azaltması dolayısıyla bir hoşnutsuzluk da yaratıyor.

Çok uluslu bir örgüt durumunda olan DEAŞ’ın militan sayısı da kontrol edilen toprak ve gelir ile aynı akıbeti yaşıyor. Hava saldırıları ile kayıp sayısı artan örgütün savaşçı devşirme kanalları da uzun süredir tıkanmış durumda. Kesin bir rakam verilemese de geçtiğimiz yıl ayda 2 bin dışarıdan savaşçıyı bünyesine katarken, değerlendirmeler bu akışın oldukça azaldığını gösteriyor.

Son aylarda DEAŞ’ın propaganda faaliyetleri de ciddi anlamda düşüşte. Ekim 2015’te yayınlanan bir rapora göre örgüt normal zamanda sosyal medyadan ayda 700 yeni öğe yayınlıyordu. Birçok dilde uzun videolar, belgeseller, fotoğraflar, ses klipleri ve broşürleri örgütün yeni eleman temini için de sıklıkla kullanılıyordu. Ancak geçtiğimiz birkaç ay itibariyle bu sayı 200’e kadar geriledi.

DEAŞ nereye evrilecek?

DEAŞ aylık gelir durumu(milyon dolar)

2016 boyunca toprak, ekonomik ganimetler, siyasi ve propaganda faaliyetleri açısından çözülmeye başlayan DEAŞ’ın bölgedeki yeni konumu ise şu an için en merak edilen ve kesin olarak öngörülemeyen bir noktada. Özellikle DEAŞ’ın Suriye ve Irak’ın geleceğinin bir parçası olup olamayacağı önem taşıyor.

Ancak örgütün kontrolü altındaki şehirlerde yaşattığı bürokratik problemler, Afganistan'daki Taliban'ın yükselişine ve düşüşüne benzer bir durum ortaya çıkarıyor.

Örgütün yaşadığı ekonomik sıkıntılar, kontrol ettiği şehirlerde yerel halktan daha fazla vergi tahsil etmesine ve daha fazla konuda para cezası uygulamasına neden oluyor.

Su ve elektrik gibi temel ihtiyaçların fiyatları çok yüksek. Örgütün kalesi kabul edilen Rakka’da gıda fiyatlarının yüzde 1000 oranında artışı, yakıtın 450 dinardan 2 bin dinar üzerine çıkması, yüksek işsizlik oranları gibi sorunlar yerel halkın DEAŞ ile yaşamasının zor olduğunu gösteriyor.

Bugün gelinen noktada DEAŞ’ın nereye doğru evrileceği ile ilgili birçok senaryo var. Ancak hangi senaryonun gerçekleşeceği, bölgenin geleceği ile doğrudan ilişkili. DEAŞ’ın bir devlete evrilmesi durumunda dünyada kabul edilip edilmeyeceği meçhul. Bununla beraber örgüt Musul ve Rakka’dan çıkarılacak olsa da kısa sürede tamamen ortadan kaldırılması mümkün görünmüyor.

Şu anda Taliban’ın Afganistan sınırlarına sıkışması ya da modası geçen El-Kide gibi bir topluluğa dönüşmesi de mümkün. Ancak aynı zamanda küresel terör de üreten örgüt için kesin olarak söylenebilecek olan, küresel ve bölgesel güçler için kullanışlılığının sona erdiği…