Daha fazla Netflix daha az televizyon
Video veya hareketli görüntü izleme kültürümüz hızla değişiyor. İstenildiği zaman ve en önemlisi reklamsız izlenebilen yeni nesil dijital yayın platformları karşısında televizyonun ‘lineer’ yayın akışı giderek daha az tercih edilir hale geliyor. Bunun en önemli sebepleri ise ihtiyaç ve algıların değişmesi, TV kanallarında yayınlanan içeriklerin tekdüzeliği ve programların toplumun her kesimine, özelliklerde genç nesillere hitap etmemesi.
Yaklaşık 70 yıl önce Türkiye’ye gelen televizyon, şimdi her 100 evden 94’ünde bulunuyor. Ancak yayınlanan içerikler izlenme oranları bakımından en zayıf dönemini yaşıyor. Çünkü Smart TV’ler, alternatif yapımlar ve televizyon izleme alışkanlığının TV aygıtı dışında başka mecralara taşınması izleme alışkanlığı üzerinde büyük değişimlere sebep oldu. Buna bir de Türkiye’deki televizyon kanalların eski yayın alışkanlıklarını ısrarla sürdürmeleri ve birbirinin aynısı gibi duran içerikler eklenince, TV karşısında geçirilen zaman birçok kişi tarafından vakit kaybı olarak görülür hale geldi.
- Televizyonda yayınlanan içerikleri beğenmediği için izlemeyenlerin sayısı: %42.8
Televizyon yayınları beğenilmiyor
Televizyon cazibesini daha çok canlı yayınlanan spor karşılaşmaları, ödül törenleri, konserler veya bazı yarışma programlarıyla sürdürmeye çalışıyor. Ancak RTÜK’ün 2018 yılı Televizyon İzleme Eğilimleri Araştırmasında televizyon yayınlarını izlemediklerini söyleyen kişilere “Neden?” sorusu sorulduğunda, yüzde 42,8’lik kesim yayınlanan içerikleri beğenmediğini söyledi. Araştırma yaş ilerledikçe haberlerin izlenme süresinin arttığını ve televizyonun ülkemizde daha çok 45 yaş üstü kesim tarafından izlendiğini de ortaya koydu. İşte burada kilit bir analiz ortaya çıktı. Çünkü bu sonuçla televizyon yayınlarını aslında kimlerin daha çok izlediği netlik kazandı ve genç neslin artık daha farklı bir izleyici olduğu anlaşıldı.
Televizyon İzleme Eğilimleri Araştırmasında televizyon yayınlarını izlemediklerini söyleyenlerin yüzde 27,4’lük kesimi vakti olmadığını söylerken, yüzde 8,2’lik kesim başka cihazlarda vakit geçirmeyi tercih ettiği için, yüzde 5,3’lük kesim ders çalıştığı için, yüzde 3,1’lik kesim ise çocuklarıyla ilgilenmesi gerektiği için televizyon izlemediğini belirtti. Geleneksel televizyon izleme alışkanlıklarındaki değişimler en çok Netflix, Hulu ve Amazon Prime gibi SVOD yani abonelikli talebe bağlı video servislerine yaradı. Çünkü teknolojik ilerlemeler de dahil olmak üzere yaşanan pek çok gelişme bu tip platformların lehine çalışıyor.
İçerik evreni Netflix
Televizyon kanalları, ilk olarak 1997’de evlere DVD kiralamakla iş hayatına başlayan Netflix’in internet üzerinden film yayınlamaya yarayan streaming teknolojisi üzerine kurduğu sistemin hızla büyümesiyle hiç beklemedikleri büyük bir rakip kazandı. Ayrıca internetin her kesime ulaşması, artan bant genişliği, akıllı telefonlar ve mobil teknolojilerin gelişimiyle beraber de ikinci ekran kullanımı yaygınlaştı. Hatta tabletler ve telefonlar pek çok izleyicinin tek ekranı olmaya başladı.
Netflix şimdi tüm dünyada akıllı televizyonlardan, Playstation 3 ve 4 gibi oyun konsollarından, bazı markaların Blu-ray oynatıcılarından, Apple TV, iPad, iPhone başta olmak üzere pek çok akıllı telefon ve tabletten reklamsız ve sansürsüz izlenebilen koca bir içerik evreni. Televizyon yayınları ise zamanın ruhunu yakalamaktan çok uzak. Televizyonda benzer hatta neredeyse aynı formatta programlar ve diziler yayınlamasına karşılık, Netflix’in çok çeşitli içerikler üretmesi, giderek daha nitelikli hale gelen diziler ve süreleri kısalan ama kalitesi artan talk show’lar yayınlaması da TV kanallarının izlenme oranlarının düşmesinde etkili oluyor.
- Televizyonda yayınlanan içerikleri başka cihazlarda vakit geçirdiği için izlemeyenlerin oranı: %8.2
- Netflix'in Dünyadaki abone sayısı: 158 milyon
- Netflix'in Türkiye'deki abone sayısı: 1.5 milyon
İzleme kültürü değişiyor
Ülkeden ülkeye yayılarak kullanıcı sayısını hızla yükselten Netflix’in Türkçe dublaj ve altyazı destekli hale getirilmiş zengin içeriklerine karşı, diğer kanallar dizi, ana haber, kuşak programı, magazin ve yarışma programı gibi tekdüze, can sıkıcı derecede uzun süreli ve birbirinin aynısı içerikler yayınlıyor. Buna bir de tematik kanalların çoğalması eklenince, çocuklar çizgi film ve çocuk programları yayınlayan kanallara, belgesel sevenler belgesel kanallarına, tartışma programı tutkunları her akşam bu tür programları ekrana getiren haber kanallarına geçiş yaptı. Sonuç olarak yayın çeşitliliği de neredeyse tamamen ortadan kalktığı için, popüler kanallar artık eskisi kadar popüler değil.
Televizyon yayınlarını izlemeyenlerin neredeyse yarısı bu kanalların içeriklerini beğenmediği için TV izlemiyor. Netflix ise şu an Türkiye’nin dört bir yanında aktif olarak ücret ödeyen 1,5 milyonu aşkın üyeye sahip ve dünyadaki abone sayısı 158 milyonu geçmiş durumda. Artık hemen hemen herkes sevdiği programı direkt tabletten, bilgisayardan, cep telefonundan ya da akıllı televizyondan izliyor. Hatta sevdiği diziyi istediği zaman, istediği yerde izlemeyi tercih ediyor. Üyelerin yüzde 77’si yalnızca evde değil toplu taşımada veya seyahat halindeyken de Netflix izliyor. Geleneksel televizyon izleme alışkanlığının kısa dönemde tamamen ortadan kalması beklenmese de bu istediğimiz içeriği, istediğimiz zaman ve istediğimiz yerde izleme kavramı yeni nesil televizyon izleme anlayışını temsil ediyor.