Büyümedeki savaş gölgesi
Küresel ekonomik büyümenin önündeki engeller artıyor. Bu yılki zorluklar daha çetin. Geçen yıl ve pandeminin başlangıç yılı olan 2020’dekine benzemiyor bugün yaşananlar. Rusya-Ukrayna savaşından kaynaklı risklerin oluşturduğu tahribat büyüyor. Savaşın açtığı yara, barış umutları ertelendikçe derinleşiyor. Karşı karşıya olduğumuz tablo gelişmiş ve gelişmekte olan ülke ekonomileri için büyük bir risk teşkil ediyor.
Yılbaşından bu yana enerji ve gıda fiyatlarında yaşanan dengesiz artışlar bütçeleri sarsıyor. Yüksek enflasyonist ortam, dünyayı kemer sıkmaya zorluyor. Merkez bankalarının başvurduğu sıkılaştırma politikaları da bu derde kısa vadede çare olacağa benzemiyor. Savaş kaynaklı emtia fiyatlarındaki artışlar ve genişleyen fiyat baskıları nedeniyle yüksek enflasyonist süreç tahmin edilenden uzun olabilir. Büyük bir insani krizi tetikleyen savaşın maliyeti gün geçtikçe artıyor.
Çatışmadan kaynaklanan ekonomik hasar, küresel ekonomiyi yavaşlatıyor. Geçen yıl yüzde 6 civarında büyüyen küresel ekonomiye ilişkin beklentiler iyice zayıfladı. Dünya Bankası, Dünya Ticaret Örgütü ve Uluslararası Para Fonu gibi uluslararası kuruluşlar da savaşın büyümeyi azaltacağına, enflasyonu artıracağına işaret edilen raporlar açıkladılar peş peşe. Rusya ekonomisine yönelik küçülme beklentisi yüzde 10 ve üzerinde. Bu oran Rusya için; Sovyetler Birliği’nin dağıldığı 1991 yılından bu yana görülen en büyük daralma olacak. Merkez bankalarının para politikalarını sıkılaştırarak faizleri artıracağına yönelik beklenti artıyor. Birçok ülke savaşın ekonomi üzerindeki etkisini yumuşatmak için maliye politikalarında önemli değişikliklere gidiyor. Anlayacağınız, bütün dünyada büyük bir alarm hali var.
Dünya Kovid-19 krizinin artçı versiyonlarıyla mücadele aşamasına gelmişken, salgın hastalıktan daha derin yaralar açan savaşın yıkıcı etkisiyle uğraşıyoruz. Belirsizliğin arttığı, küresel görünüme yönelik aşağı yönlü risklerin hüküm sürdüğü bu ortamda; özellikle yüksek gıda ve enerji fiyatları nedeniyle daha geniş sosyal gerilimler baş gösterebilir. Dünya Bankası Başkanı David Malpass, 19 Nisan günü yaptığı değerlendirmede; Rusya ve Ukrayna savaşı nedeniyle özellikle Avrupa ve Orta Asya bölgesindeki ülkelerde ekonomik görünümün kötüleştiğine dikkat çekti.
ABD ve İngiltere’nin başını çektiği batılı ülkelerin Rusya’ya yönelik yaptırım kararları; ticarette dengeleri bozdu. Finans, enerji, ulaşım, medya, teknoloji, otomobil, spor ve ticaret alanlarında yoğunlaşan 9 bini aşkın yaptırımların 5 bin 918'i bireylere uygulandı. Özellikle para transferine yönelik yaptırımlar Rusya ile ticareti zorlaştırıyor. Rusya’nın önemli bir üretici olduğu enerji, gıda ve maden gibi kritik sektörlerde emtia fiyatları katlandı. Bu durum birçok sektörün hammaddeye ulaşma maliyetini artırdı.
Küresel ticaret de küçülecek
Nitekim Dünya Ticaret Örgütü geçen ay duyurduğu ve küresel ticaretin görünümüne ilişkin nisan ayı raporunda; Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle 2022'de küresel mal ticaretine ilişkin büyüme beklentisini yüzde 4,7'den yüzde 3'e indirdi. Raporda, “Küresel ticarette ve üretimindeki küçük paylarına rağmen Rusya ve Ukrayna; gıda, enerji ve gübre gibi temel malların ana tedarikçileri ve bu ülkelerin arzları şu anda savaş tehdidi altında” tespiti dikkat çekti. Dünyanın ikinci büyük ekonomisine sahip Çin’de Kovid-19'un yayılmasını önlemek için uygulanan kısıtlamaların tedarik zincirini baskıladığı ve deniz ticaretini yeniden kesintiye uğrattığına da dikkat çekilen raporda şu önemli uyarı var: “Bu, imalat mallarının yeniden kıtlığına ve daha yüksek enflasyona yol açabilir.”