BRICS’ten dolara karşı yeni rezerv para hamlesi

HABER MASASI
Abone Ol

Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin ile beraber 2006 yılında oluşturulan BRIC, 2010 yılında Güney Afrika'nın da katılımıyla BRICS adını alıyor. Kuruluş amaçları küresel ekonomik durumu iyileştirmek, küresel finans kurumlarını geliştirmek ve gelecekte bu beş ülkenin daha çok güç birliği içinde olmasıyken amaçları arasında zaman içinde kendi para birimini oluşturma fikri de ekleniyor.

ABD dolarının üstünlüğünden rahatsız olan ve 2007-2008 küresel mali krizinden bu yana ABD'nin küresel liderliğini sorgulayan ülkeler, ABD dolarını kullanmak istemeyerek BRICS para birimini hayata geçirmek üzerine bir dizi toplantı gerçekleştiriyor. Bu toplantılar ise tek bir soruyu akıllara getiriyor “ABD’nin ulusal gücü ve doların 80 yıllık hakimiyeti sona mı eriyor?”

Aslında dolar dışı para birimlerinin ülkeler arası ticarette kullanılmasına yönelik düşünceler ve girişimler yeni değil. Özellikle milliyetçiliğin yükseldiği dönemlerde, ülkeler kendi para birimlerini ya da dolara alternatif olabilecek para birimlerini ticarette kullanma ve doları sistem dışı bırakma yönündeki arzularını her zaman dile getirdi.

İlk adımları 2009'da atıldı

BRIC para biriminin ilk gündeme gelmesi ise 2009’da dönemin Rusya Devlet Başkanı Dmitry Medvedev’in öncülüğünde Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin’i temsil eden liderlerin katıldığı Yekatarinburg’da yapılan zirveye dayanıyor. Krizin üstesinden gelmek, daha adil bir uluslararası sistem kurmak ve yeni bir finansal sistemin parametrelerini tartışmak üzere yola çıkan zirve, BRICS’in temellerini de atıyor.

BRICS para birimi uygulanabilir mi?

Dolar dışı para birimlerinin ülkeler arası ticarette kullanılmasına yönelik düşünceler ve girişimler yeni değil.

Para biriminin hayata geçirilmesi ile ilgili en önemli adımlardan biri BRICS 2020 Zirvesi'nde KOVİD 19 salgını sırasında BRICS'in mevcut dolarsızlaştırma süreçlerini güçlendirmeyi ve ilerletmeyi kabul etmesiyle elde edildi. 2020'de Rusya'nın başkanlığında, grup ortaklaşa BRICS Ekonomik Ortaklığı 2025 Stratejisini yayınladı. Bu Strateji, üyelerin Bretton Woods kurumlarıyla olan ilişkilerde (IMF, Dünya Bankası, Dünya Ticaret Örgütü) reform yapma konusundaki uzun süredir devam eden taahhütlerini yineledi. Daha da önemlisi, karşılıklı ödemelerde yerel para birimlerinin kullanımını teşvik etmek, ödeme sistemleri konusunda BRICS işbirliğini güçlendirmek, yeni finansal teknolojilerin geliştirilmesinde ortaklık yapmak dahil olmak üzere dolarsızlaştırmayla doğrudan ilgili birkaç öncelikli ortaklık alanı belirledi. Koşullu Rezerv Düzenlemesi mekanizmasını ilerletmek, BRICS Yerel Para Birimi Tahvili Fonu'nun kurulması konusundaki işbirliğini sürdürmek ve yerel para birimlerinin kullanımını genişletirken Yeni Kalkınma Bankası’nı kalkınma finansmanında kolaylaştırmaya devam etmek öncelikli konular arasında yer aldı.

BRICS’in özellikle mali koordinasyondaki başarıları Yeni Kalkınma Bankası (New Development Bank) kurulumu, Koşullu Rezerv Düzenlemesi- her zaman ortak bir para biriminin tasarlanması ihtimaline dair umutları da yüksek tuttu. Yeni Kalkınma Bankası’nın yerel para birimi finansmanını kullanma taahhüdü ve yalnızca ABD dolarına güvenmemesi ise BRICS’in dolarsızlaştırma (dedolarizasyon) girişimlerine ilişkin önemli bir gösterge oluşturdu.

Türkiye, Mısır ve Suudi Arabistan sırada!

Son dönemde ise Rusya ve Çin’in ABD ile artan gerilimlerinin sonucu olarak, yine Brezilya’nın bu konuda politika yönlü talepleri BRICS ortak para birimine yönelik istekleri artırdı. Brezilya Devlet Başkanı Lula Da Silva, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro ile düzenlediği basın toplantısında BRICS ülkelerine ortak para birimi çağrısını yineleyerek, bu entegrasyona Venezuela gibi gelişmekte olan çeşitli ülkelerin de dahil olabileceğini vurguladı.

BRICS Uluslararası Forumu Başkanı Purnima Anand ise Türkiye, Mısır ve Suudi Arabistan'ın örgüte biran önce katılmasını istiyor. Üç ülkenin olası üyelikleri online olarak düzenlenen 14’üncü BRICS Zirvesi'nde Çin, Rusya ve Hindistan yetkililerinin görüşmelerinde ele alınmış, bu görüşmenin dışında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2018’de BRICS'in zirvesine katılması da dikkat çekmişti. Şu an ise BRICS’e katılmak için 13 ülke resmi, 6 ülke de gayri resmi olarak sırada bekliyor.

ABD tarafından çeşitli nedenlerle yaptırımlara maruz kalan ülkelerin bu tür birlikteliklerde yer almaları ve bu konunun tekrar gündeme gelmesi, Yaşar Üniversitesi Uluslararası Ticaret ve Finansman Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fatma Dilvin Taşkın Yeşilova’ya göre ABD merkezli sistemden kaçış ya da sisteme başkaldırı olarak mevcut ekonomik ve politik konjonktür değerlendirildiğinde şaşırtıcı gelmiyor.

Dünya nüfusunun yüzde 40'ına sahip

Dünya nüfusunun yüzde 40’ına ev sahipliği yapan BRICS ülkelerinin toplam gayrisafi yurt içi hasılaları, küresel hasılanın 4’te 1’inden fazlasına tekabül ediyor. IMF’nin yaptığı tahminler, satın alma gücü paritesine göre BRICS'in dünya GSYİH içindeki payının 2030'da yüzde 50'yi geçeceğini gösteriyor. Her biri aslında son derece farklı sosyolojik ve ekonomik koşullara sahip olan bu beş ülkenin yeni para biriminin siteme girişini ve küresel entegrasyonunu nasıl yöneteceği en büyük tartışma konuları arasında yer alıyor. Öyle ki, Rusya’da yüzde 12, Hindistan’da yüzde 4 olan enflasyon oranı, bugün sisteme girmeye çalışan Arjantin de ise yüzde 102…

“Küresel finansal sistemde devrimsel sonuçlar doğurabilir!”

Prof. Dr. Fatma Dilvin Taşkın Yeşilova.

Yeşilova’ya göre yeni bir para biriminin BRICS ülkeleri için daha verimli sınır ötesi işlemler ve artan finansal katılım da dâhil olmak üzere çeşitli faydaları olabilir. Yeşilova “Blok zincir teknolojisinden, dijital para birimlerinden ve akıllı sözleşmelerden yararlanarak, para birimi küresel finansal sistemde devrimsel sonuçlar doğurabilir. Bunun yanında BRICS ülkelerinin hisse senedi piyasalarının entegrasyonu ile küresel bağlamda da hisse senedi piyasalarında dolarsızlaşma hareketini hızlandırabilir. Kesintisiz sınır ötesi ödemeler sayesinde, BRICS ülkeleri ve ötesinde ticari ve ekonomik entegrasyonu da teşvik edebilir. Yeni bir BRICS para biriminin oluşması ile BRICS ülkeleri arasında ekonomik entegrasyonun güçlendirilmesi söz konusu olacak, şüphesiz ki bu durum ABD’nin küresel sahnedeki liderliğini sarsmayacak olsa da etkisini azaltacak. Tüm bu gelişmeler, ABD dolarının küresel bir rezerv para birimi olarak konumunu da zayıflatacak. Bu dolarsızlaşma süreci de küresel oynaklıkla ilgili riskleri azaltması bakımından yardımcı olacak, bölgesel risklere karşı bu ülkeleri daha açık hale getirecek” diyor.

Güç dengesi değişecek mi?

Üstelik BRICS para biriminin dışında doları tahtından edecek bir dizi hamle de peşin sıra geliyor. Çin ve Brezilya ikili ticarette yerel para birimlerini kullanma konusunda anlaştı. Buna göre 150 milyar doları aşkın hacme sahip iki ülke arasındaki ticarette ödemeler artık Amerikan doları üzerinden yapılmak zorunda değil. Suudi Arabistan da Çin’e yaptığı petrol satışlarının bir kısmını yuan cinsinden fiyatlandırmak için Pekin ile görüşüyor. Türkiye de Rus tahılı ve doğalgazı için ruble ile ödeme yapmaya başladı. Aynı zamanda Rusya ile Hindistan arasında da Hint rupisi kullanılması söz konusu. Çin ve Rusya'nın kendi para birimleriyle ticaret yapması ve Hindistan, Kenya ve Malezya gibi doların kaldırılmasını savunan veya diğer ülkelerle yerel para birimleri veya alternatif ölçütlerle ticaret yapmak için anlaşmalar imzalaması da peşin sıra geldi. Yeşilovaya’ya göre ülkeler rezervlerini çeşitlendirmeye devam ettikçe, ABD doları gelişmekte olan para birimlerinin artan rekabetiyle karşı karşıya kalabilir ve potansiyel olarak küresel piyasalardaki güç dengesini değiştirebilir. Yeni para birimi, ABD yaptırımlarının gücünü zayıflatabilir ve doların değerinde daha fazla düşüşe yol açabilir. Aynı zamanda Amerikan hane halklarını etkileyen bir ekonomik krize de neden olabilir.

Sonuç olarak BRICS para biriminin ABD doları üzerindeki etkisi, onun benimsenmesine, algılanan istikrarına ve doların uzun süredir devam eden hegemonyasına ne ölçüde uygulanabilir bir alternatif sunabileceğine bağlı.