Basra Körfezi kıyısındaki petrol zengini krallık

HABER MASASI
Abone Ol

72 bin dolar ile dünyanın en yüksek kişi başı milli gelirine sahip ülkelerinden biri olan Kuveyt, ham petrol rezerviyle dünya petrol rezervlerinin yüzde 6’sından fazlasına sahip. Ülke, son yıllarda başlattığı altyapı yatırımları ve dev projelerle ‘petrol zengini’ tanımının ötesine geçmeye çalışıyor. Türkiye ile arasındaki ekonomik ve ticari iş birliği ise siyasi ve diplomatik ilişkilere paralel şekilde artmaya devam ediyor.

IMF verilerine göre 2020 yılı itibariyle yaklaşık 4,8 milyonluk nüfusa sahip olan Kuveyt, Arap yarımadasının kuzeydoğusunda, Basra Körfezi’nde yer alıyor.

olan ülke, bilinen en büyük beşinci petrol rezervine sahip. Coğrafi olarak küçük ancak ekonomik olarak büyük bir ülke olan Kuveyt, Dünya Bankası sınıflandırmasında yüksek gelirli ülkeler arasında yer alıyor.

1970’lerden bu yana petrol endüstrisinin istikrarlı ve hızlı genişlemesiyle Kuveyt, 72 bin dolarla dünyadaki en yüksek kişi başı gelirli ülkelerden biri. Kuveyt’in sahip olduğu tüm serveti, doğrudan veya dolaylı olarak denizaşırı yatırımlar yoluyla ve petrol çıkarıp-işlemeden elde ediyor. Petrolün yanı sıra ülkenin 1,7 trilyon metreküp doğalgaz rezervi de bulunuyor. Ancak petrolün aksine, doğalgazın az bir miktarı ihraç edilirken, büyük çoğunluğu ise petrol sahalarında basıncı korumak, elektrik üretmek, petrokimya ve gübre üretmek için kullanılıyor.

Denizcilik ve inşaat gibi diğer büyük endüstrilerin yanı sıra iyi gelişmiş bir finansal hizmetler endüstrisine de sahip olan Kuveyt’in bankacılık sistemi petrol keşfinden önceye dayanıyor. 1952 yılında kurulan Kuveyt Ulusal Bankası (NBK), ülkenin en büyük bankası ve Arap dünyasının en büyük bankaları arasında yer alıyor.

Tarımın ekonomiye katkısı düşük

4,8 milyonluk nüfusa sahip olan Kuveyt, 102 milyar varil ham petrol rezerviyle dünya petrol rezervlerinin yüzde 6’sından fazlasına sahip bir ülke.

Kuveyt'in sert iklimi tarımsal kalkınmayı sınırlıyor ve bu nedenle büyük ölçüde gıda ithalatına bağımlı hale getiriyor. Topraklarının büyük çoğunluğu çöl olan ülkede yer altı su kaynakları bulunmadığı gibi ülkede içme suyu olarak tuzu arındırılmış deniz suyu kullanılıyor. Dolayısıyla tarımsal gelişme olanakları sınırlı olan ülkede, tarım arazilerinin sadece küçük bir kısmı ekilebilir durumda bulunuyor. Bu nedenle tarımın ekonomiye katkısı yüzde 0,4 civarında. Ülkede hizmetler sektörü oldukça gelişmiş ve GSYH içinde payı yüzde 54. Sanayi sektörünün de oldukça gelişmiş olduğu ülkede çoğunlukla petrol ve doğalgaz üzerine yoğunlaşılıyor. Petrokimya dışındaki sanayileşmenin oldukça kısıtlı olduğu Kuveyt’te önemli sayılabilecek üretim tesisleri arasında az sayıda çimento fabrikası, süt ve süt ürünleri tesisi, un fabrikası ve demir-çelik tesisi bulunuyor. Sanayi sektörünün GSYH içerisindeki payı ise yüzde 44.

Kuveyt: 1988’den 2028’e kadar cari fiyatlarla GSYH (milyar dolar) Kaynak: Statista

Ekonomik performansı petrol fiyatlarındaki dalgalanma ile paralel

Petrol zengini olması nedeniyle dış ticaret fazlası veren Kuveyt’in cari dengesi de bu nedenle fazla veriyor. Ülke, 2017-2019 yılları arasında ihracatın 55-75 milyar dolar civarında gerçekleşmesi ile çift haneli cari fazla oranına ulaştı. 2020 yılında salgın etkisi ile birlikte ihracat yüzde 37 daralarak 40 milyar dolara ithalat ise yüzde18 daralarak 28 milyar dolara geriledi. 2022 yılında ise bir önceki yıla kıyasla ihracatını yüzde 58 artırarak 100 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Ülkenin ekonomik performansı genel olarak petrol fiyatlarında yaşanan dalgalanma ile paralellik gösteriyor.

Kuveyt’in ihracatı yüzde 95’in üzerindeki payı ile petrol ihracatına dayanıyor. Petrol gazları, mineral yakıtlar yağlar, organik kimyasal ürünler ve plastik mamulleri diğer önemli ihraç ürünlerini oluşturuyor. Kuveyt’in ithalatında ise başta otomobiller olmak üzere demir çelik ürünleri, inşaat malzemeleri, telefon cihazları ve tıbbi ilaçlar en önemli yeri tutuyor.

Ülkenin ihracatında başta Çin olmak üzere Hindistan, Güney Kore, Japonya ve Tayvan gibi Asya ülkeleri en önemli yeri tutarken, ithalatında ise başta BAE, Çin, ABD, İtalya ve Katar önemli bir yer tutuyor. İhracatındaki yüzde 1’in altındaki payı ile 17. sırada yer alan Türkiye, ithalatında ise yüzde 3’lük payı ile 8. sırada yer alıyor.

Kuveyt’in Yıllara Göre Dış Ticareti Kaynak: Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM)

Ekonomik çeşitliliğini artırmak için çalışmalarını sürdürüyor

Ekonomik çeşitliliğin az olması, her ülke için büyük bir risk faktörü oluşturuyor. Kuveyt'in gelirinin büyük ölçüde petrole dayanması da ülkeyi petrole bağımlı hâle getiriyor. Petrol ticaretinin değişken doğası nedeniyle hükümet, Kuveyt’i bir turizm destinasyonu olduğu kadar bölgesel bir ticaret merkezi haline getirerek ekonomisini beslemek için petrole olan bağımlılığını azaltma konusunda da kararlı adımlar atıyor.

Pek çok ülkenin yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik teşvikleri artırdığı göz önünde bulundurulduğunda bu durum önümüzdeki yıllarda petrol talebini azaltabilir ve Kuveyt’in ekonomisini ciddi ölçüde etkileyebilir. Kuveyt bu durumu öngördüğü için ülkeyi uluslararası bir ticaret ve finans merkezi haline getirmeyi ve petrol dışı sektörlerini geliştirmeyi amaçlıyor. Ülke minimum vergi ve düşük maliyetli işçilikle yatırım fırsatları sunuyor.

Ekonomisinin devasa petrol ve gaz rezervlerine olan bağımlılığını azaltmak isteyen Kuveyt, serbest bir ekonomik bölge yaratarak ekonomiyi çeşitlendirmek istiyor. Orta Doğu’nun en büyük gayrimenkul geliştirme projesi olan ve dünyanın dört bir yanından işletmeleri ve tatilcileri çekmesi planlanan Silk City (İpek Şehir) olarak da bilinen Madinat al-Hareer projesinin inşasına 132 milyar dolar bütçe ayırıyor. Projenin toplam 25 yılda tamamlanması bekleniyor.

25 kilometrekarelik bir alana yayılan projenin aynı zamanda dünyanın en yüksek binasına da ev sahipliği yapması planlanıyor. Burç Mübarek El-Kebir Kulesi’nin Binbir Gece Masalları’ndan da esinlenilerek 1001 metre olması planlanıyor. Şu anda dünyanın en yüksek binası 829 metre yüksekliğiyle Dubai’deki Burç Halife. Ülkenin Kuzey Doğu’sunda yer alan Subiyah bölgesinde inşa edilecek İpek Şehir yerleşim, ekonomi, eğlence, ticaret, eğitim, sağlık ve kültür merkezi olacak şekilde çalışmalara devam ediliyor.

Türkiye-Kuveyt ilişkilerinde potansiyel büyük

Türkiye ile Kuveyt arasında gerek ticari, gerek yatırım alanında ciddi bir gelecek potansiyeli bulunuyor. Kuveyt, Türkiye’nin Körfez’e açılan kapısı, Türkiye’de Kuveyt’in Avrupa ve Orta Asya’ya giden yolu olarak önemli bir konumda yer alıyor.

Türkiye, Kuveyt ile olan ticaretinde 2013 yılı haricinde net ihracatçı konumunda bulunuyor. 2014 yılında 662 milyon dolar olan dış ticaret hacmi 2022 yılında 956 milyon dolara ulaşarak son 10 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. İki ülke arasında karşılıklı ticaret hacmi 2022 yılı itibarıyla 1 milyar dolar civarına ulaşırken, ürün bazında 2022 verilerine göre Türkiye’nin Kuveyt’e olan ihracatında süt ürünleri-yumurtalar, halılar, örülmemiş giyim eşyası öne çıkıyor. Bu sektörler ülkeye olan ihracatın yüzde 23’ünü oluşturuyor. Kuveyt’ten olan ithalatta ise organik kimyasallar ithalatın yüzde 50’sini, plastikler ise yüzde 49’unu oluşturuyor.