Balkanlar AB'den uzaklaşıyor

KADRİYE N. TUNÇSİPER
Abone Ol

Türkiye’nin yarım yüzyıla yaklaşan AB üyelik macerası sürüncemede kalmaya devam ederken, üyelik hayali kuran balkan ülkelerinde AB’ye güvensizlik hiç olmadığı kadar yükselmiş durumda.

Süreçleri Sırbıstan, Karadağ, Kuzey Makedonya ve Arnavutluk’ta on yılı aşan adaylık süreci sorgulanırken, kamuoyunda ab üyeliği konusunda ilgi de azalma eğiliminde. bu durum kendilerini yalnız bırakılmış hisseden balkan ülkelerini, siyasi ve ekonomik açıdan ABD, Rusya ve Çin’e yaklaştırıyor.

Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un öncülüğünde geçtiğimiz nisan ayında Berlin’de düzenlenen Balkan Zirvesi, bölge ülkeleri ve AB ilişkilerini ele alırken, ortaya çıkan tablo birliğin bölge politikaları konusundaki bölünmüşlüğünü yeniden ortaya koydu.

Berlin Zirvesi’nde Batı Balkanlar konusunda AB’nin birlik ve strateji yerine bölünme ve kararsızlıklarının ortaya çıkması ve AB’nin bölgeye yönelik uzun vadeli herhangi bir politikasının olmayışı, sorunları halı altına itilmiş ülkelerde birliğe yönelik güveni olumsuz etkiliyor. Bölgede etnik gerilimlerine işaret eden uzmanlar Balkanların Yugoslavya’nın dağılmasından bu yana hiç olmadığı kadar gergin olduğuna dikkat çekerken, bu ülkelerin AB ve NATO üyeliğine karşı çıkan Rusya ve Çin etki alanını genişletiyor.

AB’ye ilgi azalıyor

Avrupa Birliği geçtiğimiz yıl, 2025’e kadar Sırbistan ve Karadağ’ın üyelik sürecinin tamamlanması konusunda niyetini açıklasa da, üyelik konusunda bölgenin sabrının gün geçtikçe azaldığı görülüyor. Kamuoyu yoklamalarına göre bölge halkının yüzde 26’sı AB’ye katılacaklarına inanmıyor. Hatta Sırbistan’da muhalefet, ülkelerinin üyelik başvurusunun geri çekilmesi gerektiğini savunuyor. Kosova Cumhurbaşkanı da Berlin Zirvesi’nde Kosova ve Sırbistan arasındaki anlaşmazlık konusunda AB’nin görüşlerinin dağınık olması gerekçesiyle ABD’ye müzakere çağrısı yaptı.

Aslında AB liderleri, Balkanların bloğa katılmaya hazır olup olmadıkları konusunda kendi aralarında hemfikir değiller. Bazıları genişleme görüşmelerinin birlikteki Euroceptic taraftarlarını güçlendireceğini düşünüyor. Ancak AB’nin bölge ülkelerine yönelik tavrının bu ülkelerin AB yönelimini olumsuz etkileyeceğini düşünenler de var. Avrupa Komisyonu Johannes

Hahn, ‘Tarihi Prespa Antlaşması’nı ve Kuzey Makedonya’nın büyük reform çabasını ödüllendirmezsek, AB’nin komşuları ve özellikle de Batı Balkan üzerindeki cazibe gücüne büyük zarar vereceğiz. AB üyeliğinin teşviki etkisini yitirecek ve bu Belgrad - Priştine diyaloğuna ve AB’nin bölgeye istikrarı ihraç etme çabalarında büyük bir darbe olacak. Bunun yerine, diğer oyuncuların keşfetmeye istekli oldukları büyük bir boşluk yaratacağız” ifadeleri ile AB’nin tavrının bölge ülkelerini birlikten uzaklaştırdığına dikkat çekiyor.

Avrupalı gençler.

Milliyetçilik öldü ama gömülmedi

AB’nin Batı Balkanlar’ın üyelik sürecini yavaşlatması eleştirilere neden olurken, bölge yöneliminin her şeye rağmen AB olması gerektiğini savunan liderler de var. Karadağ Cumhurbaşkanı Milo Cukanoviç AB’nin kendi geleceğini korumak ve tampon bölgeyi Rus ve Çin etkisinden korumak için Batı Balkanları hızla bütünleştirmesi gerektiğini ifade ederek “Bölünmüş toplumlar, 1990’ların savaşlarının kalıntılarıdır. Milliyetçilik politikası öldü ancak gömülmedi ve bu insanların bir kısmı onu canlandırmaya çalışıyor ve yerimizin AB’de olduğu gerçeğini kabul edemiyor” ifadesi ile hala yönelimlerinin AB olduğunu açıkladı.

  • Balkan ülkelerinin AB üyeliği konusunda birlik içerisindeki ilgisizlik aslında bölge ülkelerinin müzakere süreçlerinden ziyade, tarihsel olarak birbirleri ile aralarındaki problemlere AB’nin müdahil olmak istememesi ile ilişkili.

NATO’nun 1999’daki müdahalesi ile sona eren Sırbistan-Kosova savaşı sonrasında AB 2008’de Kosova’nın bağımsızlığını tanıma konusunda ortak bir duruş sergilemedi. Almanya ve Fransa gibi AB’nin lokomotif ülkeleri Kosova’yı resmen tanırken, İspanya, Yunanistan, Romanya ve Slovakya bu tanımaya karşı çıktı.

1990’larda Kosova’daki Arnavutlara karşı etnik temizlik politikası uygulayan Sırbistan, Kosova’nın tek taraflı bağımsızlık ilanını sürekli olarak reddetse de, AB üyelik müzakerelerinin başlaması ile Kosova ile sorunlarını görüşmeye razı oldu. Yunanistan ile isim sorunu yaşayan Kuzey Makedonya ile problem ise şimdilik çözülmüş görünüyor. Bununla beraber Berlin zirvesi sırasında Kuzey Makedonya’ya AB üyelik müzakerelerine başlama tarihi verileceğini umutları ise, Macron’un kabul etmemesi ile başka bahara kaldı.

Arnavutluk bayrağı.

Bugün gelinen noktada geçtiğimiz haftalarda Arnavutluk, Sırbistan ve Karadağ’da yolsuzluk ve organize suç karşısında organize olmadan başlayan eylemler, AB’nin dışladığı Balkan ülkelerinin gidecek bir yerlerinin olmaması olarak da görülüyor. Ancak AB parlamento seçim kampanyaları sürecinde bile isimleri hiç geçmeyen aday ülkelerin hayal kırıklıkları artık çok daha belirgin.