AYM deprem vergisinin iptali kararını bozdu, gerekçeler neler?
Malumunuz 6 Şubat depreminin üzerinden henüz çok kısa denebilecek bir süre geçti. Yıkımın faturasının 100 milyar doları geçmesi nedeniyle hükümet ek vergi ihdas etti. Buna göre;
12 Mart 2023 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7440 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (7440 Sayılı Kanun) ile kurum kazancının tespitinde istisna ve indirimden yararlanan kurumlar vergisi mükelleflerine yönelik tek seferlik bir ek vergi getirildi.
Bu vergi ile Kahramanmaraş ve Hatay merkezli depremlerden etkilenen depremzedelerin acil ihtiyaçlarının karşılanması ve bölgenin yeniden inşası için kaynak oluşturulması hedefleniyor. Ancak bu tek seferlik vergi mahkemeye taşınarak iptali istendi ve mahkeme iptali yönünde karar verdi. İş Anayasa Mahkemesine taşındı bu sefer Anayasa Mahkemesi mahkeme kararının bozulması yönünde karar verdi.
Anayasa Mahkemesinin gerekçesi açık ve net
-Geriye yürüme açısından yaptığı değerlendirmede; ek vergiyi ihdas eden düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihte de esasen hesap döneminin kapanmış olduğunu belirterek olayda geriye yürümenin varlığını kabul etmiş; ancak beklenmedik doğal afetler, savaş ve seferberlik hali, siyasi, ekonomik ve sosyal krizler gibi toplumu etkileyen hallerde kanunların geriye yürütülebilmesinin mümkün olduğunu değerlendirmiştir.
-Düzenleme kapsamında vergi tutarının ve hesaplanma usulünün herhangi bir tereddüte yer bırakmayacak şekilde açık ve net olarak düzenlendiği, bu nedenle düzenleme belirli ve ulaşılabilir nitelikte olduğundan kanunilik ilkesi açısından Anayasa’ya aykırı olmadığı,
-Ek verginin depremin etkisini azaltmak açısından ihtiyaç duyulan finansmanın sağlanmasına katkı sağlayacak olması karşısında meşru amaca ulaşma bakımından elverişli olduğu,
-Meydana gelen kayıpların telafisi için vergi ihdasında bulunmanın devletin en meşru araçlarından biri olması ve devletin vergilendirme konusunda sahip olduğu takdir yetkisi kapsamında bulunması nedeniyle gereklilik ölçütünü karşıladığı,
-Kazancın bulunması halinde indirilecek tutarların güncel kurumlar vergisi oranının çok altında olduğu ve muhatabına aşırı bir külfet yüklemediği, ayrıca verginin bir defaya mahsus alındığı ve depremden etkilenen bölgelerde bulunan mükelleflerin ek vergiden muaf tutulduğu gözetilerek fayda-külfet dengesinin orantılı olduğu ifade etmiştir.
AYM’nin kararının gerekçesini okuyan yerli veya yabancı yatırımcı kim olursa olsun bunu hukuka aykırı bulmaz, açık ve net. Bu yönüyle yabancı yatırımcıyı ürkütme iddiaları mesnetsiz.
Ek olarak: AYM 1999 depreminden sonra konan vergilerin iptal istemini de reddetmişti. Bu yönüyle de tutarlı bir tavır ortaya koymuş oldu.