Aşı savaşları

HABER MASASI
Abone Ol

Koronavirüs salgınında bir yılı geride bıraktık. Küresel ekonomide, alınan tedbirler kapsamında birçok sektörde faaliyetler neredeyse durma noktasına geldi. Merkez bankaları düşük faiz politikasına ve varlık alım programlarına tüm hızıyla devam ediyor. Maliye politika araçlarının birçoğu kullanıldı. Gelinen noktada ise salgının ne zaman biteceğine dair henüz net bir takvim yok. Tüm umutlar aşılardan gelecek iyi haberlere bağlı. Ancak aşı haberi tüm dünya için umut olsa da mevcut gelişmeler işin hiç kolay olmayacağını gösteriyor.

Doç. Dr. Kadir Tuna.

Genel tahminler bu yılın ilk yarısında aşılamanın büyük ölçüde tamamlanacağı ve yılın ikinci yarısında tedbirler kaldırılarak ekonomik aktivitelerin hızlanacağı yönünde birleşiyordu. Ancak mevcut gelişmeler ekonomilerin olası kötü senaryonun gerçekleşmesine karşı bir B planına ihtiyaç duyulduğunu gösteriyor.

Aşıya dair üç temel soru cevap bekliyor. Birincisi aşılar salgının bitmesinde yeterli olacak mı? İkincisi, tüm dünya için yeterli aşı üretimi hedeflenen takvim içinde gerçekleşecek mi? Son olarak aşının adil dağılımı mümkün olacak mı? Bu üç sorunun cevabını alabilmemiz için daha fazla zamana ihtiyacımız var.

Aşılar etkili olacak mı?

Çünkü, aşılara ilişkin çelişkili haberler geliyor. Aşıların etkinliğine dair farklı ülkelerde farklı sonuçların ortaya çıkması karamsarlığı artırdığı bir gerçek. Bu konuda gelen açıklamalar belirlenen takvim içinde dünyanın aşılanması tamamlansa dahi sonucun menfimi, müspet mi olacağı bilinmiyor. Tartışmanın teknik boyutu daha da karmaşık bir hal almış durumda. İngiltere Başbakanı Boris Johnson’ın mutasyona uğrayan korona virüs türünün daha ölümcül olabileceğine yönelik açıklaması var. İngiltere hükümetinin bu nedenle daha fazla kişiye aşı yapılması için ikinci doz aşının önerilenin aksine 12 hafta sonra yapılması kararını tekrar gündeme getirmesi büyük tartışmalara neden olmakta. İngiliz Tabipler Birliği (BMA) iki doz arasındaki süreyi uzatma fikrini destekleyen hükümetin baş sağlık danışmanı Profesör Chris Whitty’e mektup yazarak söz konusu stratejisinin yanlış olduğunu bildirdi. Üst düzey doktorlar ve BMA başkanı Dr. Chaand Nagpaul, mektupta aşının 12 hafta arayla daha az etkili olabileceğine dair ‘artan endişeler’ olduğunu açıkladı. BMA, söz konusu aralığın 6 haftaya indirilmesi gerektiğini belirtti. Dünya Sağlık Örgütü daha önce birinci ve ikinci dozlar arasındaki sürenin 21-28 gün olması gerektiğini açıklamıştı. Aşıyı üreten BioNTech ve Pfizer da ikinci dozun önerilen 21 günlük boşluktan daha uzun süre sonra yapılması durumunda aşının Kovid-19’a karşı koruyacağına dair hiçbir kanıt olmadığı konusunda uyardı. Ancak, İngiliz hükümeti bu uyarılara rağmen ikinci dozu geciktirme fikrini savunuyor.

Yeterli dozda aşı üretilebilecek mi?

Başka bir konu ise aşının üretimine dair. Birçok aşı firması başlangıçta taahhüt ettiği aşıyı üretemediği gibi dağıtımında sorunlar yaşıyor. Örneğin PfizerBioNTech’in aşısının dağıtımındaki bir kesinti nedeniyle bazı Avrupa Birliği ülkelerinin aşı programlarını yavaşlattı. Benzer durum AstraZeneca şirketi ile de yaşandı. İngiliz-İsveç ortaklığındaki ilaç şirketi AstraZeneca’nın bir üretim sorunu nedeniyle AB ülkelerine planlanandan daha az korona virüs aşısı gönderebileceğini açıkladı. AB’nde, teslimatların bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 60’lık bir kesintiyle 31 milyona düşmesi bekleniyor. AstraZeneca, Avrupa tedarik zincirindeki bir üretim tesisinde düşen verimlilik nedeniyle ilk doz hacminin başlangıçta beklenenden daha düşük olacağını açıkladı. Sonuç olarak AB ülkelerine 80 milyon doz aşı tedarik etme sözü veren AstraZeneca, belirlenmiş takvim içinde karşılaması mümkün gözükmüyor.

AB’de şu ana kadar onay alan BioNTech ve Pfizer ile Moderna tarafından geliştirilen aşılar, Aralık 2020’den beri halka yapılıyor. AB Komisyonu, bugüne kadar aşı geliştiren şirketlerle üye ülkeler adına yaptığı 6 sözleşmeyle yaklaşık 2,3 milyar doz alabilecek konuma geldi. AB, opsiyonlar dahil olmak üzere BioNTech-Pfizer ile 600 milyon, AstraZeneca ile 400 milyon, Sanofi-GSK ile 300 milyon, Johnson and Johnson şirketiyle 400 milyon, CureVac ile 405 milyon, Moderna ile 160 milyon doz aşı almak için sözleşme imzaladı. Ancak AB ülkelerinde aşılamaların yavaş ilerlediği eleştirileri yapılıyor. Komisyon, üye ülkelerindeki yetişkin nüfusun yüzde 70’inin 1 Haziran’a kadar aşılanması hedefi koymuştu. Aşı teslimatlarında yaşanacak gecikmeler sonucunda hedefin yakalanamaması ihtimali yüksek görünüyor.

Aşılarda adil paylaşım olacak mı?

Son olarak aşıların gelişmiş ve gelişmekte olan ülke ayrımı yapılmadan herkesin aşıya ulaşılabilirliğini sağlamak birçok açıdan önemli. Bu konuda Birleşmiş Milletler Covax adında çok önemli bir adım attı. Covax, gelir düzeyi ne olursa olsun, tüm ülkelere koronavirüs aşısına eşit erişim sağlamayı amaçlayan küresel bir girişim. Geçtiğimiz Nisan ayında kurulan Covax girişimde Birleşmiş Millletlerin dışında Dünya Sağlık Örgütü ve iki aşı savunma grubu bulunuyor. Birlikte, bağışlar, Covax’a üye olan 180’den fazla sayıda ülke için aşı geliştirilmesi, satın alınması ve dağıtımına yatırıyorlar. Ancak, Covax şu ana dek tek bir doz aşı bile dağıtamadı. Covax, Covid-19 aşılarının dağıtımına orta ve düşük gelirli ülkelerde Şubat ayında başlamayı planlıyor. Bu aşıların 1,3 milyar dozu plana katılan 92 ülkeye dağıtılacak ve nüfuslarının yüzde 20’sini kapsayacak. Sağlık çalışanları, yaşlılar ve tehdide açık olanlar ilk olarak aşılanacak. Ancak yukarıdaki açıya dair tartışmalar Covax girişimin aşı planlarını değiştirecek gibi görünüyor.