Aşı pasaportu tartışılıyor
Seyahat serbestisi için ‘aşı pasaportu’ şartı polemik konusu oldu. Bazı havayolu şirketleri, uçağa binecek yolculardan “bağışıklık pasaportu” istemeyi gündeme getirirken, DSÖ aşı pasaportu şartı getirilmemesi tavsiyesinde bulundu. AB ülkeleri ise aşıya ulaşamamış kişilerin haklarının kısıtlanacağı gerekçesiyle konuya sıcak bakmadı.
Daha önce bazı bölgeler için vize gerekiyordu ancak yeryüzü tüm insanlığa aitti, sınırlar yoktu. Pasaport ilk 1914 yılında kullanıldı ve ülkeden ülkeye geçişin sembolü oldu. Kovid-19 salgınıyla beraber, özellikle havayolu şirketleri başta olmak üzere bazı seyahat şirketleri tarafından uluslararası seyahatlerde “aşı pasaportu şartı” uygulamasının başlatılacağı görüşü dile getirildi.
Avustralya’nın en büyük havayolu şirketi Qantas, uçağa binecek yolculardan “bağışıklık pasaportu” istemeyi gündeme getiren ilk şirketlerden oldu. Buna göre yolculardan Kovid-19 antikor testi sonuçlarını gösteren bir mobil uygulama kullanmaları istenebilecekti. Ardından United Airlines, JetBlue ve Lufthansa’nın da yer aldığı şirketleri, “CommonPass” adlı sağlık pasaportu uygulamasını devreye sokmayı planladığı konuşulmaya başlandı. Bugünlerde şirketlerin çalışanları için “aşı olma zorunluluğu” getirmesi de konuşuluyor.
DSÖ tavsiye etmedi, AB sıcak bakmadı
Bununla beraber, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Acil Durum Komitesi, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle “küresel acil durumun” devamı ve uluslararası seyahatler için “aşı pasaportu şartı” getirilmemesi tavsiyesinde bulundu. Komite, seyahatlerde DSÖ’nin mevcut kılavuzuna ve bilinen temel uygulamalara riayet edilmesini önerdi.
Yeniden seyahat serbestisi için ‘aşı pasaportu’ şartı Avrupa Birliği Komisyonu’nun da gündemindeydi. Eğer kabul görseydi, normal pasaportun dışında korona aşı bilgisinin kaydedildiği, uluslararası standartta aşı pasaportu olmayanlar AB’ye giremeyecekti. AB Komisyonu, aşıya ulaşamamış kişilerin haklarının kısıtlanacağı gerekçesiyle, “aşı pasaportuna” sıcak bakmadı. Hollanda ve Belçika başta olmak üzere, birçok Avrupa ülkesi, koronavirüs aşısı konusunda bir yasal zorlama uygulanamayacağı savunuyor.