Ar-Ge harcamaları katlanarak arttı
Bir ekonomiyi orta gelir grubundan üst gelir grubuna taşıyan en önemli unsur üretimin niteliğidir.
Üretilen ürünün katma değerinin yüksek olması tüm sanayi tabanlı ülkelerin hedefidir. Türkiye de son 21 yılda katma değerli üretime geçebilmek için Ar-ge harcamalarını büyük oranda artırdı. 2003 yılında Ar-ge harcamalarının GSYH içerisindeki payı yüzde 0,47 seviyelerindeyken bugün bu oran yüzde 1,40’lara kadar yükseldi. Bu dönemde Türkiye’nin hemen hemen her üniversitesinde teknoparklar kuruldu. Bu teknoparklarda yapılan araştırma geliştirme faaliyetleriyle Türkiye yeni patent başvurularında önemli bir noktaya geldi.
Ar-ge harcaması, bir ülkenin uluslararası pazarda rekabet gücünü artıran en önemli faktörlerden biri. 1990’lı yıllarda dünya genelinde başlayan bu eğilimi Türkiye ancak 2002 sonrası dönemde yakalayabildi. Bu sayede Türkiye tekstilden kimyaya, mobilyadan otomotive kadar hemen hemen her alanda yüksek katma değerli ürün geliştirebildi. Ama hala Almanya’nın, Güney Kore’nin, Japonya’nın Çin’in oldukça gerisinde olduğumuzu söylemeden de geçemeyiz. Ama gelinen noktada Türkiye bugün katma değerli ürün geliştirmenin yanında teknoloji alanında da çok sayıda startupların hayat bulduğu bir ülke.
- Türkiye, son yıllarda çok sayıda unicorn ve decacorn çıkaran bir ülke haline geldi. Pandemide dahi bu girişimler yatırım çekti, hala da yatırım çekmeye devam ediyor. 2021 yılında teknoloji yatırımlarına ilgi azalırken Türkiye bu alanda en fazla yatırım çeken ülke oldu.