Akıllı bitki fabrikaları tarımda yeni bir devir başlatıyor

HABER MASASI
Abone Ol

Dünya nüfusu hızla artarken, tarım alanları da giderek daralıyor. Günümüzde ürün yetiştirmeye uygun mevcut arazilerin ise yüzde 80’inden fazlası hâlihazırda kullanılıyor. Gıda ihtiyacını karşılayabilmek için karşımıza binaları tarlalara dönüştüren ‘akıllı bitki fabrikaları’ çıkıyor.

Son yıllarda tarım alanlarında değişim ve dönüşüm yaşanıyor. Bu yeni döneme ‘Tarım 4.0’ adı veriliyor. Tarımda teknoloji kullanımını ve dijitalleşmeyi esas alan bu yeni dönem akıllı bitki fabrikaları, topraksız tarım, susuz tarım ve dikey tarım gibi akıllı tarım uygulamalarının doğmasına neden oldu. Dijital çağın getirdiği bu yeni tarım uygulamaları ile boş depolarda kurulabilecek akıllı bitki fabrikaları tarımda yeni bir devri başlatıyor.

Dünya genelinde yaşanan Kovid-19 pandemisi ve gelecekte yaşanabilecek farklı pandemilerin insanların ihtiyaç duydukları, besin değeri yüksek ve sağlıklı gıdaya ulaşmaları esnasında oluşabilecek sıkıntıları görmesini sağladı. Gıdaların sevkiyatı ve lojistik ise bu dönemde önem kazandı.

Şehirlerin ortasında yapılacak akıllı bitki fabrikaları sayesinde insanların gıdaya ulaşımı kolaylaşırken, lojistik gibi büyük bir maliyet sorununa da çözüm sağlayabilecek. Bunların yanı sıra akıllı bitki fabrikaları sayesinde karbon salınımının azalması, doğanın korunması ve lojistiğe bağlı olarak meydana gelen ürün kayıplarında azalma sağlanacağı öngörülüyor.

Akıllı bitki fabrikaları konusunda en önemli atılımlar özel sektör tarafından yapılıyor. Üniversitelerde ise Ar-Ge çalışmaları sürüyor.

Geleneksel tarımda yılda 2 defa ürün alınabilirken, akıllı bitki fabrikalarında 4 mevsim ve yılın 365 günü üretim yapılabiliyor.

  • Akıllı bitki fabrikaları Türkiye için çok yeni bir gelişme ancak yeni olmasına rağmen son dönemde gündem olan ve yatırımcıların dikkatini çeken bir konu olarak ön plana çıkıyor.

Akıllı bitki fabrikaları, geleneksel tarım anlayışına farklı bir pencereden bakıyor

Geleneksel tarım ile kırsal alanlarda tarım üretimi yapılırken dikey tarımla birlikte tarımsal üretimin kırsaldan kente göç etmesi de mümkün hale geliyor. Akıllı bitki fabrikaları kapalı ortamlarda ve kontrollü şartlarda olduğu için kuraklık, hastalık, don vb. durumlardan etkilenmeden ve neredeyse ‘sıfır’ kayıp ile üretim yapılmasını sağlıyor. Geleneksel tarımda yılda 2 defa ürün alınabilirken, akıllı bitki fabrikalarında 4 mevsim ve yılın 365 günü üretim yapılabiliyor. Geleneksel tarıma göre 200 kata kadar fazla ürün alabilmek yine dikey tarım sistemleri ile mümkün ve bu durumun artan dünya nüfusunu beslemede önemli bir çözüm kaynağı sunması bekleniyor.