ABD göçmenlere muhtaç
Göç ülkesi ABD yıllar sonra ilk kez, yasal göçmen açığı ile karşı karşıya. Nüfusun yaklaşık yüzde 14’ünü oluşturan yabancı ülke doğumluların sayısı Trump yönetimi politikaları, pandemi ve diğer nedenler dolayısıyla uzun yıllar sonra düşüş eğilimine girerken, uzmanlara göre bu durum ekonominin istikrarı için tehdit oluşturuyor.
2021'de ABD’ye göç eden insan sayısı, son dönemlerin en düşük seviyesine geriledi. ABD Nüfus Sayım Bürosu istatistiklerine göre uluslararası göç 2019’da 568 bin ve 2020’de 477 bin iken, geçtiğimiz yıl itibariyle 247 bin olarak gerçekleşti.
1997’de 2 milyonu aşkın göçmeni kabul eden ABD, geride kalan 5 yılda yıllık ortalama 1 milyon civarında yabancı doğumlu çalışanı ülkesine kabul etti. Son 2 yıl içerisinde ortaya çıkan dramatik düşüş ise Trump dönemindeki politikalar ve sınır dışı edilen göçmenlerin artış göstermesinin yanı sıra pandemi dönemindeki göçmen hareketliliğinin yavaşlaması nedeniyle yaşandı. Trump, yönetimi boyunca göçmenliğe giden yasal yolları sınırlayan ve göçmenlik kurallarını sıkılaştıran 40'tan fazla göçmenlik politikası değişikliği yayınladı.
ABD yasadışı göç ile mücadelesini sürdürse de göçmen sayısında azalma, ülkenin işgücü kıtlığı ile karşı karşıya kalmasına neden oluyor. Buna göre işverenlerin işçi ihtiyacı ve işgücündeki mevcut işçi sayısı arasında süregelen dengesizlik, ekonominin istikrarı için büyük sorunlar ortaya çıkarıyor.
İşverenler, hem yetenekleri işe alma hem de elde tutma açısından pozisyonları doldurmakta zorluk çekerken, bugün gelinen noktada ülkenin işgücü ihtiyacı ise 11 milyon. Hâlihazırda, her 100 iş ilanına karşılık yalnızca 60 işsizin bulunduğu ülkede işgücü sıkıntısı devam ediyor.
İşçi kıtlığı
Fed Başkanı Jerome Powell’ın yabancı uyruklu işçilerdeki düşüşün istihdam piyasasında dalgalanma yarattığı açıklaması ile de görünür hale gelen göçmen sayısındaki düşüş, ABD göçmenlik yasasının birçok vize kategorisinde sayısal sınırlamalar dolayısıyla kısa vadede işçi kıtlığını ortadan kaldıracak gibi görünmüyor.
İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi M. Büşra Altundere Doğan, ABD’nin artan işgücü kıtlığının kısa vadede enflasyonu tetiklerken, ekonomik büyümenin önünde de en belirgin engellerden biri olduğunu belirtiyor.
“Covid-19 pandemi koşullarının hafiflemesiyle birlikte dünya genelindeki ekonomik toparlanma, tedarik zincirinde yaşanan sıkıntılar ve Ukrayna-Rusya savaşı gibi olumsuz etkenlere rağmen iş imkânlarında büyük bir artışı beraberinde getirdi. Bu süreçte işsizlik oranları pandemi öncesi seviyelere gerilerken, toparlanma işgücüne katılım oranına beklenen ölçüde yansımadı” diyen Doğan, 2020 başında yüzde 63,4 olan işgücüne katılımın, 2022 ikinci çeyrekte ancak yüzde 62,1 seviyesine erişebildiğini hatırlatarak 3,4 milyon insanın iş gücüne katılmaktan vazgeçtiğini belirtiyor. Doğan’a göre bu tabloya göçmen sayısındaki artışın yetersizliği de eklenince işgücü krizi Amerikan ekonomisi için daha ciddi bir boyuta ulaşıyor.
- ABD’nin tarım ve gıda endüstrisi büyük ölçüde göçmen işgücüne dayanıyor. Buna göre göçmenler ülkedeki tarım işçilerinin yüzde 73'ünü oluşturuyor.
ABD gıda sektöründe ise yaklaşık 3,8 milyon göçmen çalışıyor. 2021’de rekor seviyeye ulaşan işgücü açığının kapatılması ise özellikle gıda güvenliği açısından hayati öneme sahip.
ABD’de işçi kıtlığının yaşandığı bir diğer alan ise STEM sektöründe ortaya çıktı. Son tahminlere göre ülkedeki STEM iş ilanları, işçi sayısından 3 milyon daha fazla. İşgücü açığının olduğu bir diğer alan ise sağlık sektörü. ABD’de sağlık sektörü de büyük ölçüde yabancı uyruklu işçilere bağımlı durumda. Göçmenler, kişisel bakım yardımcılarının yüzde 25'ini, evde sağlık yardımcılarının yüzde 38'ini ve doktorlar ve cerrahlar gibi tüm yüksek vasıflı sağlık profesyonellerinin yüzde 28'ini oluşturuyor.
Nüfus kapasiteyi karşılamıyor
ABD’de doğum oranlarının yıllar içerisinde düşüş göstermesi, göçmen ihtiyacını ortaya çıkaran temel faktör olarak karşımıza çıkıyor. Buna göre nüfus sayımı tahminleri, ABD'nin 2020 ile 2060 yılları arasında önceki 40 yılda gördüğünün yarısından daha az nüfus artışı yaşayacağını gösteriyor.
- Pandemi döneminde ABD’de doğurganlık oranı kadın başına 1,6’ya gerilerken, nüfusun ve ekonominin geleceği için bu sayının 2,1 olması gerektiği belirtiliyor.
ABD’de doğum oranları 2021 itibariyle, bir önceki yıla göre yüzde 4 azalırken, bu oran son 50 yıldaki en büyük düşüş olarak kaydedildi. Bu gerileme, pandemi kaynaklı olarak gösterilse de, bunun öncesinde de doğum sayılarında düşüş ortaya çıkmıştı. 2007’de 4.3 milyon doğum gerçekleşirken, 2021’de bu sayı 3.6 milyon olarak kaydedildi.
Pandemi etkisi son 2 yılda doğum oranlarında düşüşün en önemli nedeni olsa da son 10 yıl içerisinde yeni nesil çocuk sahibi olma konusunda öncekilerden daha temkinli bir yaklaşım sergiliyor. Dolayısıyla ABD’nin yakın geçmişteki yüksek nüfus artış oranlarının sona erdiğini söylemek mümkün. Bu nedenle yılda yaklaşık 1 milyonun üzerinde göçmenin ülkeye kabul edilmesi gerekiyor. Aksi durumda sosyal güvenlik ve sağlık sigortasının finanse edilmesinin yanı sıra yaşlanan nüfusu destekleme konusunda sorunlar ortaya çıkacak.