Üç kısa öykü

ERTUĞRUL EMİN AKGÜN
Abone Ol

Eski bir inanışa göre gökkuşağının altından her kim geçerse yeni bir hayat onun olur. Heyecanla gökkuşağının altından geçti. Hiçbir şeyin değişmediğini görünce bir an durakladı. Elindeki çantayla Mecidiyeköy metrosunda kayboldu.

Gökkuşağı

Gökkuşağı buralarda nadir rastlanır bir mucizeydi. Omzundaki balıklarla ormanın derinlerindeki küçük kabilesine dönen avcı, şansını denemek istedi. Eski bir inanışa göre gökkuşağının altından her kim geçerse yeni bir hayat onun olur. Heyecanla gökkuşağının altından geçti. Hiçbir şeyin değişmediğini görünce bir an durakladı. Elindeki çantayla Mecidiyeköy metrosunda kayboldu.

Bu esnada Anka, kütüphane binasının üzerinden uçarak geçiyordu.

Anka

Yakın zamanlarda bir üniversite hocası bodrum katlardaki kütüphanede Anka hakkında araştırma yapıyordu. Gecenin ilerleyen saatlerinde efsanenin gerçek olup olmadığına dair hayallere daldı. Bu esnada Anka, kütüphane binasının üzerinden uçarak geçiyordu.

Zaman Makinesi

Çılgın bilim adamı zamanı bir yıl öncesine döndürecek makineyi icat etti. Hesaplardaki ufak bir karışıklık sebebiyle bir yıl olması gereken süreyi beş saniye olarak ayarladığının farkında değildi. Tuşa basmadan önce usulen beşten geriye saymaya başladı. Başardı. Çılgın bilim adamı zamanı bir yıl öncesine döndürecek bir makine icat etti. Hesaplardaki ufak bir karışıklık sebebiyle bir yıl olması gereken süreyi beş saniye olarak ayarladığının farkında değildi. Tuşa basmadan önce usulen beşten geriye saymaya başladı. Başardı.

  • E.E.A.’ya “Böyle kısacık öykülerle bir yere varamazsın, seni bir şey yapar mı emin değilim,” dedim. “Beni ne yapar mı? Anlamadım,” diye cevap verdi. Bense ona dudak büktüm. Bilmiyorum ama yapıyor galiba. (A.E.)