Peri Padişahının Kızı

Bu mahlukun öyküsünü yazın!

Benim şevketlü kerametlü mehabetlü kudretlü padişahım!

Demler o demler, zaman o zaman idi. Şehzade de olsan başıkabak yalın ayak bir Keloğlancık da olsan, güzel sevmeyene adam denmez idi. O güzel ki dağlar deldirir, çölleri aştırır, ejderhalara kılıç çaldırır. Ne diyelim, ah mine’l aşk ve mine’l garaib! Hele bir de o güzel peri padişahının kızı ise vah haline. Peri padişahının kızını görenlerin parmağı ağzında kalır idi. Görsen, gül cemali gülşen eder âdemi. Yüzü ayın on dördü, boyu selvi. Onu rüyasında gören haftasına sararır solar da ayvalardan renk alır idi.

Ol perizat, ol peripeyker, ol periru ki perişan eder âdemi. Sanman ki kolaydır o peri padişahının kızını almak. Nice yiğitler bu yolda baş verdi. Kimi takat bulup gidemedi, kimi yol bulup dönemedi, kiminin nefesi yetmedi, kimi devleri yenemedi, kimi ejderi öldüremedi. Öyledir, kız evi naz evi. Peri padişahı da kızına talip olanların bu yoldaki gayretlerini ölçmek için onları zora koşacak. Devletlü padişah bülent avaz ve kemal-i letafetle kapısına gelene diyecek ki “işte hendek işte deve ya atlarsın ya düşersin, baktın olmaz vazgeçersin zordur almak bizden kızı”. Ne yapsın, söğüdün dalı uzun talibin gönlü hüzün kılıncını kuşanır yola revan olur.

A benim iki gözüm, yol kolaydır sanman. Padişahımız efendimiz Kaf Dağı’ndan hazinesini ister. Hazineye bak hele, ejderin karnında. Üç başlı devler de tutmuş yolları, ifritler cirit atmada, geçirmezler; dar kapıdan girenler, varlık dağını delenler müstesna.

Şehzadem ejderi yendi, hazineyi sırtlandı, her canibi yol yoldu, perizatına vardı, dünyalar onun oldu. Ne diyelim, onlar ersin muradına, biz çıkalım kerevetine.

• Peri Padişahının Kızı karakterini kullanarak yazdığınız öyküleri 1 Haziran’a kadar postoyku@gmail.com’a gönderebilirsiniz.