Yoldaki Tuhaflık – Kenya
Hapse Götüren Poşet
Kenya’da plastik torba üretmek, satmak hatta taşımak bile yasak. Her ay ortalama 24 milyon plastik torbanın kullanıldığı ülkede kesilen sığırların yarısının midesinden poşet çıkınca hükümet böyle bir karar almıştı.
Ben ülkeye gitmeden iki gün önce alınan bu karar için rehberim uzun uzadıya uyarmış, eğer bavulumdan poşet çıkarsa 38 bin dolara kadar para ve dört yıla kadar hapis cezası alabileceğimi söylemişti. Neyse ki ülkeyi gezdiğim sekiz günde herhangi bir sorun yaşamadım fakat aradan geçen iki yıldan sonra plastik torba kullanan beş yüz kişinin gözaltına alındığını öğrendim. İşin güzel yanıysa bu karar sonrası ülkede plastik torba kullanım oranında yüzde seksenlik bir azalma olmuş.
Her Sorunun Ortak Çözümü: Rüşvet
Gittiğim her ülkede, rahat geçinebilmek için asıl mesleklerinden farklı işler yapan insanlar tanıdım. İran’da ticaretle uğraşan memurlar, Afganistan’da günlük işte çalışan askerler, Malezya’da boş zamanlarında taksicilik yapan işçiler… Kenya’da seçenekleri bulunmadığından olsa gerek memurların ikinci gelir kaynağı rüşvet oluyor.
Ülkede -özellikle havalimanlarında- attığınız her adımda bir sorun yaşıyorsunuz. Kemeriniz, çantanızdaki zeytin, kolunuzdaki saat, fotoğraf makineniz önünüze yasaklı bir şeymiş gibi konuluyor. Neyse ki ülkede her sorun için bir çözüm var: Rüşvet. Bu işin gizliden yapıldığını sanıyordum fakat herkesin içinde alenen istendiğini görünce…
Sahil Dili, Swahili
Bu dili diğerlerinden farklı kılan Afrika’ya ait olmasına rağmen içinde kullanılan bolca Arapça sözcük. Grameri farklı, sözcükleri farklı bir dilden olan Swahili veya asıl adıyla Kiswahili, günümüzde yaklaşık 80 milyon kişi tarafından konuşuluyor.
“Babam Türkiye’den Geldi”
Yol tuhaflıklarla dolu. Yaklaşık yetmiş yıl önce Türkiye’den çıkıp Ekvator çizgisi üzerindeki bir şehre yerleşen Türk’ün hikayesine denk gelmek bunlardan yalnızca biri. Kenya’nın en ücra şehrinde yaşayan bir Türk. Buraya neden geldiğine, nasıl geldiğine dair bir bilgi yok.
Kızı Halima da bunu merak etmemiş olacak ki hiç sormamış babasına. Halima, Türkiye’den geldiğimizi duyunca babasından bahsetti bize. Kenya’da annesiyle tanışıp evlenmişler, tek bildiği buydu. Belli ki daha fazlasını merak etmemiş, merak ettiği yaşa geldiğindeyse kaybetmişti onu. Babası evlerinin yakınında bir mezarlıkta yatıyor.