Türkiye'den ve dünyadan kitaplar
Nihayet Dergisi , Türkiye'de ve dünyada yeni çıkan kitapları tanıtıyor.
Batı Tahayyülünde Müslümanlar
Biz Osmanlı Medreseleri ve Avrupa Üniversiteleri Tekrar Selam Ederim Batı Tahayyülünde Müslümanlar kitabının çıkış noktası dünyanın nasıl olup da minarelerin yasaklandığı, başörtüsünün kanun dışı sayıldığı, Guantanamo’nun yaşanabildiği bir yer hâline geldiği sorusu. Yazara göre bunun cevabı kısmen Batılıların yüzyıllar boyu Müslümanları “canavar” olarak temsil etmeleri. Burada kilit nokta canavar kavramının “kötücül insanlar” manasında kullanılmaması, gerçekten de genel olarak Müslümanların, özel olarak da Türklerin, Sarazenlerin, Afrikalıların gerçek manada insandışı özelliklere sahip canavarlar gibi algılanıyor oluşu. Yazar bu kitabında dar bir coğrafyaya ya da zaman dilimine hapsolmamış. Ta Ermenistan’dan Hollywood’a kadar geniş bir alanı inceliyor ve zaman olarak da bizi beşinci yüzyıla kadar götürüp sonrasında günümüze, yirmi birinci yüzyıla kadar getiriyor. Yazarın böyle geniş bir coğrafyayı ve zaman dilimini ele almasının sebebi Müslüman canavarların Ortaçağ tarih yazıcıları, epik şairleri, gotik romancıları ve yirminci yüzyıl film yapımcıları tarafından nasıl kurgulandıklarını ve temsil edildiklerini göstermek. Çok ilgi çekici bir konuyu keyifli bir dille anlatan Arjana’nın bu kitabı literatürde önemli bir boşluğu dolduruyor.
Sophia Rose Arjana, çev. M. Murtaza Özeren, Ketebe Yayınları
"Biz"
Yevgeni Zamyatin’in kült eseri Biz, nihayet İthaki Yayınları’nın afili dizisi Bilim Kurgu Klasikleri’nde. Zamyatin’in Velinimet yönetimindeki Tek Devlet’te yaşayan başmühendis D-503’ün günlüğü olarak kurguladığı roman, insanların isimlerinin bile kodlara dönüştüğü ürkütücü bir gelecekte geçiyor. D-503’ün ülkesi ve kendisiyle ilgili şüpheleri heyecan verici olaylar silsilesinin başlamasına neden oluyor. Zamyatin’in ülkesinin ve dünyanın o dönem siyaset anlayışına eleştiri olarak da okunabilir. Biz ilk yayınlandığı 1920 yılından bugüne bilim kurgu ve distopya türleri için mihenk taşı oldu. George Orwell’dan, Aldous Huxley’e geniş bir bilim kurgu ve distopya yazarı kitlesi onu esin kaynakları olarak selamladılar. Ursula K. Le Guin Biz’i “Şimdiye dek yazılmış en iyi bilim kurgu romanı” ilan etti. Bu yeni edisyon, Le Guin’in önsözü ve Zamyatin’in romana dair eklerini de içeriyor. Distopya bu kitabın paltosundan çıktı.
Yevgeni Zamyatin, çev. Serdar Arıkan, İthaki Yayınları
Osmanlı Medreseleri ve Avrupa Üniversiteleri
İstanbul Şehir Üniversitesi bünyesinde açılan Yükseköğretim Çalışmaları Merkezi, Küre Yayınları işbirliğiyle, farklı kültür ve coğrafyalarda yükseköğretim ve üniversite kurumlarının oluşum süreçlerine, geleneklerine ve felsefelerine odaklanıyor. Bu işbirliği Murat Çelik’in Osmanlı Medreseleri ve Avrupa Üniversiteleri başlıklı çalışmasıyla üçüncü kitaba ulaştı. Çelik’in doktora tezinden oluşturduğu kitap, 1450 ve 1600 yılları arasında medrese ve üniversite kurumlarını karşılaştırıyor. Oldukça kapsamlı bir araştırmanın ürünü olan eser, bir yandan iki kurumun yapıları, işleyişleri ve zihniyetini incelerken öte yandan iki farklı medeniyetin toplumsal yapısını da ortaya koyuyor. Üniversitelerin kuruluşlarındaki dinî amaçlarına dikkat çeken çalışma, Aydınlanma düşüncesinin hazırlayıcısı olarak yine bu kurumları gösteriyor. Eserin ilgi çekici noktalarından biri hem medrese hem de üniversitelerin kurulmasını sağlayan kişilerin hocalar değil, öğrenciler olması. Osmanlı Medreseleri ve Avrupa Üniversiteleri, eğitimin temellerinin atıldığı dönemlere dair nitelikli bir kaynak eser.
Tekrar Selam Ederim
İbrahim Tenekeci, Profil Kitap
İman Hakikatleri: Tuhfe-i Halîliyye
İsmail Hakkı Bursevî hazretlerinin iman ve şubelerine dair akid konularını tasavvufi bir yorumla ele aldığı eseri olan Tuhfe-i Halîliyye kitabının yazılış maksadı kâmil bir imanın nasıl olması gerektiğini ortaya koymaktır. İlk baskısı 1256 yılında Daru’t-Tıbaa’da yapılan bu eser 2019 yılında içinde tıpkıbasımı, transkripsiyonlu metni ve sadeleştirilmiş hâlinin olduğu şekliyle Fakirullah Yıldız tarafından yayıma hazırlandı ve Ketebe Yayınları’ndan çıktı. İsmail Hakkı Bursevî hazretleri, ağabeyi Halîl Çelebi’nin ricası üzerine kaleme aldığı bu eserde gayet kolay anlaşılabilecek bir Türkçe kullanmış ve herkesin rahatlıkla anlayıp istifade etmesi için özel bir gayret sarf ettiğini giriş bölümünde belirtmiştir. İsmail Hakkı Bursevî hazretleri bu eserde, konunun daha iyi anlaşılması için ayet ve hadislerle anlattıklarını desteklemiş ve tasavvufi şiirler de ekleyerek eseri tezyin etmiştir.
İsmail Hakkı Bursevî, haz. Fakirullah Yıldız, Ketebe Yayınları
Kadransız Saat
Carson McCullers, çev. Can Moralı, İş Bankası Kültür Yayınları
Tarihçinin mesuliyeti kime karşıdır? Geçmişe mi, tarihe mi, belgeye mi, hakikate mi? Tek bir cevabı olmasa gerek. Hakan Erdem, tarihin haysiyetini korumak adına tarihçilerle ve sözde tarihçilerle çarpışıyor yıllardır. Kimi zaman verdiği söyleşilerde, kimi zaman davet edildiği televizyon programlarında, kimi zaman da yazdığı bir “kurmaca” kitap yoluyla. Timaş’ın ilk kitabını Ali Akyıldız ile başlattığı tarih-yorum dizisinin ikinci kitabı olarak hazırlanan Sözden Kalanlar, Erdem’in bu mücadelesini derli toplu bir şekilde görme imkânı veriyor. Hakan Erdem, tarih ve tarih yazıcılığı alanında önemli çalışmalar ortaya koymuş bir isim. Sanki gizli bir elin müdahalesiyle toplumun tarih algısının bozulup darmadağın edildiğini ileri süren Erdem, kitaplarında, tatlı tatlı anlatan masalcı tarihçileri, tarihi kutsallaştırırken kendileri de kutsallaşan “üstadlar”ı anlatıyor. Elinizdeki bu eserde, bir araya getirilen röportajlarında tarihsel metinlere eleştirel açıdan bakarak onlardan ne gibi sorular üretilebileceğini sorguluyor. Arabanın, cep telefonunun, ayakkabının iyisini, iyi tatilin nerede yapılacağını öğrenen bir toplumun iyi tarihi ucuz ve kötü tarihten ayırmayı da başarabileceğini iddia ediyor.
Fesüphanallah!
Televizyon ekranlarında birçok program yapmasına, internet ortamında da çok sayıda konuşma kaydı olmasına karşın kaç kişi gerçekten okuyor Alev Alatlı’nın metinlerini acaba? Verilecek cevabı kabullenmek kolay olmayacak belki ama en azından hiç okumayanlar için başlanabilecek temel bir kitap serisini önerelim istiyoruz. Geçtiğimiz ayda Turkuaz Kitap, Alev Alatlı’nın “Nasihatname” adını verdiği serinin ilk iki cildini okurlarla buluşturdu. Süleyman Seyfi Öğün’ün tanımlamasıyla “zihinsel detoks” sağlayacak kitaplar bunlar. Kavramların ve teorilerin izini en otantik olanla karşılaşana değin süren Alatlı, son dört yıllık tüm mesaisini bu kitaplara verdiğini söylüyor. Bu kadar uzun sürmesinin en temel sebebini daha önce hiç Türkçeye çevrilmemiş metinleri, kitaptaki izlekleri tamamlamak için çevirmek zorunda kalmasına bağlıyor Alatlı. Sayfalar arasında dolanırken şaşırmaya, tüm bildiklerimize by-pass yapmaya mecbur kalacağız gibi. Hasbinallah sevgili Alev Hanım!
Alev Alatlı, Turkuaz Kitap
Dünya'dan Kitaplar
Vampir: Yeni Bir Tarih
Vampirlerin edebiyat sahnesinde ilk ortaya çıkışından bu yana tam iki yüzyıl geçti ve iki yüzyıl sonra vampirlerin tarihi Nick Groom tarafından tekrar yazıldı. Nick Groom’ın detaylı ve kapsamlı bir şekilde ele aldığı bu ikonik yaratığın karmaşık tarihi The Vampire: A New History [Vampir: Yeni Bir Tarih] kitabında ele alınıyor. Vampirler on sekizinci yüzyılda insanoğlunun korkularının cisimleşmiş hâli olarak resmediliyorlardı. İnsanların zihinlerinde ve edebiyatta öyle bir görevleri vardı. Ancak yirmi birinci yüzyıla geldiğimizde vampirlerin artık marjinalleşmiş ve toplumdan dışlanmış alışılmadık bir kahraman olarak da tasvir edildiğini görüyoruz. Groom’un yaptığı işte bu değişimi incelemek. Vampir imgesi neden başka bir şekilde değil de bu şekilde değişti? Edebî ve sanatsal temsillerle desteklenen ve tıbbi, adli, ampirik ve sosyopolitik bakış açılarıyla incelenen bu zengin ve ürkütücü tarih, vampiri insanlığın travmalarını ve çelişkilerini ifade etmek için kullanılan efsanevi ve karmaşık bir varlık olarak sunmaktadır.
Nick Groom, The Vampire: A New History, Yale University Press, 2018
Yirminci Yüzyıl Haçlı Sefer
Vatikan’ın laik liberalizm ve komünizm güçlerini uluslararası hukuk, kültürel diplomasiyi kullanıp otoriter ve sağcı yöneticilerle iş birliği yaparak yenme gündemini ele alan ilk kapsamlı tarih kitabı, Giuliana Chamedes’in kaleme aldığı A Twentieth-Century Crusade - The Vatican’s Battle to Remake Christian Europe [Yirminci Yüzyıl Haçlı Seferi - Avrupa’yı Yeniden Hristiyan Yapmak için Vatikan’ın Mücadelesi]. Amerika Birleşik Devletleri I. Dünya Savaşı’na girdikten ve Rus Devrimi gerçekleştikten sonra Vatikan, Avrupa’nın uluslararası düzenini yeniden düzenlemek ve Kilise’yi kamusal alandan çıkarmak için istekli güçlerin tehdidi altına girdi. Buna karşılık papalık, faşist ve sağcı devletlerle, Avrupa ülkelerini hem liberal hem de sosyalist düzeninden korumak için uluslararası hukuku ve kültürel diplomasiyi kullanan daha geniş bir Haçlı Seferi’nin bir parçası olarak ortak oldu. Yirminci Yüzyıl Haçlı Seferi, papalık yetkililerinin Woodrow Wilson’un uluslararası liberal gündemine karşı çıktıklarını, hükûmetleri Katolik halk kitlelerinin desteği karşılığında Kilise’nin devlet korumasını güvence altına alan sözleşmeleri imzalamaya zorladığını ortaya koyuyor. Bu kitap okuru Avrupa siyasi tarihini farklı bir gözle okumaya yönelttiği için çok kıymetli.
Bağımsız bir araştırmacı olan Barbara Burman ve Université Paris Diderot’da 18. yüzyıl İngiliz tarihi alanında doçent olan Ariane Fennetaux tarafından kaleme alınan The Pocket: A Hidden History of Women’s Lives, 1660–1900 [Cep: Kadınların Hayatının Saklı Tarihi, 1660- 1900] isimli kitap, kadınların o dönemde kullandıkları bir aksesuar olan belden bağlamalı cepte sakladıkları eşyaların izini sürüyor. Neler yok ki bu ceplerde? Kurşun kalem, eskiz defteri, kek, kurdeleler, yüksükler, enfiye kutuları, sevgilinin resmi, hatta bazen canlı ördek bile! Belden bağlamalı cepler üzerine yapılmış ilk araştırma olan bu kitap, bir materyali kullanarak kadınların gündelik hayatına farklı bir pencere aralıyor. Düşeslerden çamaşırcı kadınlara kadar geniş bir yelpazede kadınların incelendiği bu çalışmada, kadınların tüketim pratikleri, çalışmaları, sosyallikleri, mobiliteleri ve kimlikleri hakkında bilgi almak mümkün. Çok orijinal bir konuda farklı bir yaklaşımla ele alınmış bu eser, resimlerle de desteklendiği için hoş bir okuma deneyimi sunuyor.