Rastlaşmalar: Suriye

MUSTAFA OLGUN
Abone Ol

Yolculuk tamamlanıp merkeze ulaştığımızda duvarları boyanmış ve küçük tadilatlar yapılmış merkez bizi karşılıyor. Bu şekilde çok daha ferah bir ortam oluşmuş. Yapılan çalışmalar ve ihtiyaçları dinlerken Menel Abdullatif ile tanışıyoruz. Merkezin kuruluş hikâyesini ondan dinliyoruz.

Okulun en tecrübeli eğitmenlerinden birisi. Mahalle’de yaşayan gençler savaşın hemen ilk yıllarında bu merkezi açmaya karar vermişler. Binanın sahibi ilk yıllarda onlara destek olmuş ve hiç kira almamış. Eğitmenlerin neredeyse hepsi çok cüzzi bir maaş ile bu merkezin ayakta kalması için gayret ediyorlar. Menel abla, çocukların iyi eğitim alması durumunda normal hayata adapte olabildiğini söylüyor. Burada erken yaşta eğitime başlayan ve hastalığı çok ileri seviyede olmayan çocukların gözle görülür şekilde değiştiğini söylüyor. Çocuklardaki bu değişimi görmek beni çok mutlu ediyor diye de ekliyor.

Çocukların neşeyle oynadığı sokaklar artık moloz yığınları ve alabildiğine sessizliğe bürünmüş.

Eğitmenler ve çocuklar tam bir aile olmuş. Aralarındaki ilişkinin nasıl olduğunu, müdürlerini ve diğer öğretmenleri soruyorum. Bizi duyan sohbetimize dâhil oluyor. Biraz takılarak birbirlerine laf atıyorlar. Yüzü daima gülen kişinin Menel abla olduğunu öğreniyorum. Kuzeni de buradaymış. Hemen araya giriyor, onunla sık sık tartıştığını söylüyor. Hakkını yemeyelim bunu işini önemsediği için yaptığını da söylüyorlar. Gün bitiyor, uzaktan gelen yolcular yine dönüş yoluna çıkıyor. Ardında ise sorumluluğu ve anlatılması gereken hikâyeler kalıyor.

Yıkılan şehirler

Yer yer bozuk yollar bu yolculuğu daha zor hâle getiriyor.

Bir çocuk, ülkesinin haritası şeklinde olan balonu gökyüzüne gönderiyor. Yeniden onarılması yıllar sürecek yıkım. Kurşun izleri, yıkılmış okullar, evler, camiler arasında dolaşıyoruz. Çocukların neşeyle oynadığı sokaklar artık moloz yığınları ve alabildiğine sessizliğe bürünmüş.

Yıkılan şehrin arasından tepelere doğru yol alıyoruz. Bir zamanlar neredeyse kimsenin uğramadığı bu alanlar artık yaşam alanına dönüşmeye başlamış. Çadır ve konteynırlarda uzun yıllardır yaşayan mülteciler için yapılan briket evler önemli bir görevi yerine getiriyor. Ancak hâlen binlerce kişi mülteci kamplarında yaşamak zorunda.

2,8 milyon kişi savaştan dolayı engelli olarak yaşıyor.

Uzun ve sarsıntılı bir yolculuğa çıkıyoruz. Kilis’ten sınırı geçtikten sonra El Bab’a ulaşmak için yaklaşık iki buçuk saat yol gitmemiz gerekiyor. Yer yer bozuk yollar bu yolculuğu daha zor hâle getiriyor. Otizmli çocuklara özel eğitim veren merkezi ziyaret edeceğiz. Hem çalışanların hem de çocukların neler yaşadıklarına şahit olacağız.

Ne olmuştu?

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) verilerine göre 600 bine yakın insanın hayatını kaybettiği Suriye’deki savaş büyük bir insani krize dönüştü. 6,1 milyon insan yaşadığı yeri terk edip Suriye içinde başka bölgelere göç etti. Hâlen 11,1 milyon kişi insani yardıma ihtiyaç duyuyor. Büyük bir yıkımın yaşandığı Suriye’de evlerin üçte biri hastane ve eğitim kurumlarının yarısı yıkıldı.

6,1 milyon insan yaşadığı yeri terk edip Suriye içinde başka bölgelere göç etti. Hâlen 11,1 milyon kişi insani yardıma ihtiyaç duyuyor.

Suriye’de hâlen 13 milyon kişi insani yardıma ihtiyaç duyuyor, yaklaşık 5 milyon kişi yardımlara sınırlı erişiyor. 2,8 milyon kişi savaştan dolayı engelli olarak yaşıyor.