Hedeflerini belirleyen başarıyı yakalıyor

KÜBRA KURUALİ YAŞAR , MERVE AKBAŞ , ALEYNA AYAN
Abone Ol

Hem teknolojiyle beraber değişen ve gelişen mesleklerin gündemimizde yer alması hem de tercih dönemi olması hasebiyle ağustos sayısında yeni meslekler üzerinde durmaya karar verdik. Bu bölümde ise uzun yıllar aynı sektörde çalışmış ve teknolojinin mesleğinde yarattığı dönüşüme tanık olmuş isimlere bir soru sormayı ve aynı soruya farklı alanlardan gelecek olan cevapları sizinle paylaşmayı istedik. Sağlıktan gastronomiye, medyadan eğitime, finanstan oyun, eğlence ve virolojiye farklı alanların uzmanlarına şu soruyu sorduk: “Yıllardır sektör içerisinde yer alıyorsunuz. Süreç içerisinde mesleğiniz teknolojinin etkisiyle gelişerek bir değişime uğradı ve değişmeye devam edecek. Siz bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? Geleceğe dair bir öngörünüz var mı?” Şimdi sizi alanın uzmanlarının ufuk açıcı cevaplarıyla baş başa bırakıyoruz.

Hem teknolojik gelişmeler hem de pandemi süreci şirketlerdeki iş yapış şeklini değiştirdi. Pandemi öncesinde uzaktan çalışma sistemi çok az şirkette vardı. Pandemi şartlarında zorunluluktan bunun olabileceği görüldü. Örneğin bir adayı işe almak için iki ya da üç kez görüşme gerçekleştiriyoruz. Her görüşmede adayın şirkete gelmesi hem zaman hem de maliyet kaybı. İlk iki görüşmeyi online gerçekleştirmek işimizi kolaylaştırıyor. Değerlendirme merkezi uygulamaları, kişilik envanterleri ve diğer süreçlerin dijitalleştirilmesi aynı şekilde zaman kazandırıyor. Bu olumlu gelişmelerin yanında işi gerçekten isteyen adaylara ulaşmak da zorlaştı.

Üniversiteler öğrencilerini iş hayatına yönelik hazırlamıyor. Birçok üniversitede kariyer danışmanlığı sistemi neredeyse yok.

İş hayatına başlamak bundan on yıl öncesine göre daha zorlaştı. Bazı bölümlerdeki mezun sayısının çok olması ve özel sektörde o sayıyı karşılayacak açık pozisyon olmaması işe başlama yaşını geciktirdi. Ayrıca üniversiteden yeni mezun olmuş bazı gençler sosyal medyadan edindikleri bilgilerle “x şirket 10 birim ücret veriyor ben neden daha düşük ücrette çalışayım” deyip “hiç” çalışmamayı tercih ediyor. Tabii ki emeğinin karşılığını almak önemli fakat mevcut şartlarda bir yerden başlayıp tecrübeyle şartları iyileştirmek daha gerçekçi bir yaklaşımdır diye düşünüyorum.

Değerlendirme merkezi uygulamaları, kişilik envanterleri ve diğer süreçlerin dijitalleştirilmesi aynı şekilde zaman kazandırıyor.

Z kuşağının hedeflerini belirleyen ve bu doğrultuda kariyerinde ilerleyen kesimini hariç tutarak şu an mülakat yaptığımız adaylarda ne istediğini bilmeyen, çabuk sıkılan, her şeyin en iyisine layık olduğunu düşünüp kendini geliştirmeyen ve sürekli karşı tarafı (aile, hükûmet, şirketler) suçlayan bir genç kitle var. Bu kitle arasında başarılı işler çıkaracak çalışanlar bulmak zorlaştı. Var olan durumda şirketler yeni neslin beklentilerine uygun şartlar sunmaya çalışıyor. İç iletişim ve işveren markası çalışmaları önem kazandı. Rekabet arttıkça her mesleğe yeni yetkinlikler ekleniyor. Bunlara sahip çalışanlar için şirketlerde eğitim ve gelişim programları sürekli güncelleniyor.

  • Hem şirketler hem adaylar açısından ne istediğini bilen, doğru planlayan ve sürekli gelişime, yeniliğe açık olanlar başarıya ulaşacak. Aksi durumda başarı da sürdürülebilirlik de mümkün olmayacaktır.