Hangi Mevlana?

AHMET MURAT
Abone Ol

Hz. Mevlana’nın zamanında, Sahib Ata Camii’nin arka sokağında yaşayan orta hâlli bir Konyalı olsaydım, acaba Hz. Mevlana benim için neyi ifade ediyor olurdu?

Hz. Mevlana’nın zamanında, Sahib Ata Camii’nin arka sokağında yaşayan orta hâlli bir Konyalı olsaydım, acaba Hz. Mevlana benim için neyi ifade ediyor olurdu?
Başkentin şöhretli ve istikbal vadeden vaizlerinden biri mi? Gizemli ve şüpheli bir Tebrizli yabancının etki alanına girerek gözden düşmekte olan bir âlim mi? Yüksek akım ileten çarpıcı sözlerin sahibi bir arif mi?

Durduğunuz yere bağlı olarak, Hz. Mevlana’nın, ilmî ve irfani ehliyetini teslim eden ve aynı zamanda onun başkentin sosyo-kültürel seçkinler sınıfına mensup olduğuna dair imalar taşıyan bu türden yargıların hepsinin dayanakları var.

Hakikaten o şöhretli bir vaizdi. Hakikaten Tebrizli yabancının yörüngesine gönüllü sokulan bir bilgindi. Hakikaten şiirleri çarpıyordu.

Mevlânâ’yı semâ esnasında gösteren bir minyatür (TSMK, Revan Köşkü, nr. 497, vr. 110a)

Ama onun zamanında ve şehrinde yaşayanlar arasında, Hz. Mevlana’nın İslam dışı bir mülhid, bayağı alışkanlıklar edinmiş bir sefih ya da mesela bir Şii bilgin veya eşcinsel aşkın şairi olduğunu dile getiren birileri mevcut değil. Çünkü bu iddiaların tamamı temelsiz, dayanaksız ve birer kurgudan ibaret. Çağdaşı olan hemşerilerinin ona olan hürmetlerinde önemli bir aşınma olmadığını, onun hayatının sonuna kadar başkentin sevilen, sayılan, izlenen bir âlim ve arifi olduğunu başlıca kaynaklardan çıkartabiliyoruz.

Mevlevilik için de aynısını söyleyelim. Osmanlı kültürünün temel bileşenlerinden bazılarını üreten (mesela Mesnevi’yi yaygınlaştıran; musikiye hayati katkılarda bulunan; açtığı mevlevihanelerle devletin her yerine rafine bir Osmanlı kültürünü zerk eden)

“Helal” romantizm
Nihayet

Mevleviyye tarikatı, bugün bazı mahfillerin sandığının aksine Osmanlı’nın en müteşerri tarikatlarından biriydi. Öyle olmalıydı, çünkü sadece sultanlar ve devlet adamları değil, şeyhülislamlardan altısını ve sayısız âlimi, edibi, bürokratı da müntesipleri arasına alabilmişti.

Buna rağmen bugün, Hz. Mevlana’nın portresinin önemli bir manipülasyona uğramakta olduğunu, dünyanın doğusunda ve batısında tanınmaz kılındığını söyleyebiliriz.


  • Çok satan romanların Mevlana’sı, “gayri müslim Mevleviler”in Mevlana’sı, Şia’nın Mevlana’sı ya da Gülen yapılanmasının Amerika’daki çatı kuruluşu olan Rumi Forum’un Mevlana’sı, Hz. Mevlana’nın hakiki portresinden ne kadar uzaklar.

Hazretin nutk-u şerifiyle bağlayalım:

“Herkes kendi zannınca benim dostum oldu ama kimse içimdeki sırları araştırmadı.”