Eğer kediyseniz, bir yazarınız olmalı!
NİHAYET DERGİ
Nihayet Dergisi , ünlü yazarlar ve kedilerini sizin için derledi.
- Ayşe Şasa
- “Bülent kedileri çok severdi” diyor Şasa, eşinin ölümünün ardından verdiği bir söyleşide. Evde yaşayan son kedi de göçtüğünde cam önünde duran kedi biblosuna hüzünle bakıyormuş. Kedilerden birinin isminin “Zenit” olduğunu biliyoruz ama hep birlikte sığdıkları bu karedeki o mudur?
- Jean Paul Sartre
- Kedisini yazdıklarından ayrı koymadığı, ona verdiği isimden belli Sartre’ın: “Nothing”. Kitabından yola çıkarak “hiçlik” diye tercüme edebiliriz sanırım.
- Henri Matisse
- Bütün özgün işlerin arkasında muhakkak bir kedi vardır diyor kediseverler. Matisse için bir değil, iki tane: Tekir olanın ismi “Coussi”, siyah olansa “Minouche”.
- Haruki Murakami
- Murakami’nin büyülü dünyasına ara ara sokulup çıkar kediler. Kucağında tuttuğu kedisi “Kafka”, kimlik değiştirip sahilde bir gezintiye çıkmış olabilir mi dersiniz?
- Tomris Uyar
- Oğlunun fotoğrafa düştüğü nottan öğreniyoruz bu karenin hikâyesini. “Kendi gibi adı da güzel, dalgın Gülüver Uyar’ın eşlikçisi. Mutfak raflarında puantiyeli fincanlar, su bardakları, cezve ve tabaklar var. Uyar’ın elinde de bir bez. Ve o an aklında yazmakla ilgili fikirler dolanıyor mu acaba?
- Samuel Beckett
- Kedilerin bekleme uzmanı olduğunu okuduğunuzda sizin de aklınıza “Peki ama neyi?” diye bir soru geliyorsa, Beckett’te buluştuk demektir. Deirdre Bair’in yazdığı ödüllü biyografide yalnızca birkaç kere geçen kedinin de yine “bekleme” ile birlikte olmasına ne dersiniz peki?
- Truman Capote
- Sıkıntılı bir çocukluk ve genç yaşta edinilen yazarlık başarısı. “Sağlıklı bağlanmayı kediler sayesinde öğrendim” diyen Capote, kucağında kedisi “Tiffany” ile.
- W. H. Auden
- Dediklerine göre Auden’in verdiği röportajlarda kedisi “Pangur” her daim kucağında olurmuş. Hiç sönmeyen sigarasını silktiği hâlde ikisinin de umurunda olmazmış.
- Neil Gaiman
- İyi okuyanlar için söylemeye gerek yok elbette: Evet, o da bir kedisever! Güzel kedisi “Zoe”yle birlikte muhtemelen kedilerin rüyalarını keşfe çıkacaklar!
- George Bernard Shaw
- Çelişkileri ve satirik sözleri seven Shaw, “İnsan kediyi anladığı ölçüde uygarlaşmıştır” derken acaba, zaten anlamak mümkün olmadığından barbar kalacağız demek istemiş olabilir mi? Bu güzel fotoğrafta kedisi “Pygmalion”la birlikteler. Yine bir yazar-eser eşleşmesi!
- Jack Kerouac
- Serseri, uçuk kaçık, içinden geldiği gibi... Beat Kuşağı’nı tanımlamak için yeterli tanım yok elimizde. Bunca yolda olmaya karşı, birçok kediye bakmış Kerouac. Yolda’nın devamı olarak yazdığı Big Sur’da bir kedi sever olarak karşımıza çıkıverir. Aynı bakışla kucağında çok sevdiği “Tyke” ile.
- Haydar Ergülen
- Türk şiirinin en lirik abisi Haydar Ergülen, kendi tabiri ile “sonradan sevme”. Ama arayı kapatacak kadar da tutkulu kedilere. Cihangir’de cebinde kedi mamasıyla dolanan şair. “Mısır”, “Kiraz” çokça kedisinden ikisi. Üzgün Kediler Gazeli’ni yazdı, kediler için okunası!
- Jorge Luis Borges
- Yazısından kaplanların eksik olmadığı ve onlara büyük bir hayranlık besleyen Borges’in, bu vahşi kedilerin evcil akrabalarına saygılarını sunmaması beklenemezdi. Dikkatli bakın, neredeyse çoğu fotoğrafındalar!
- Sylvia Plath
- Ted Hugles’le tartışmalı birlikteliğinden önceki çocukluk dönemlerinde Plath kardeşlerin çok sevdikleri kedileri varmış. Aradan ne kadar zaman geçerse geçsin, o kediyi unutamadığını söylüyor Sırça Fanus yazarı, günlüğüne düştüğü bir notta.
- Pablo Picasso
- Hayatı boyunca kedilere tutkuyla bağlandı. Sahip olduğu kedilerle çekilmiş birkaç kare fotoğrafı var. Buna karşın resminde kediler nispeten az yer tutar. Yine de “Picasso Kedi” diye bir tabir duymuşsunuzdur!
- Georges Perec
- İkonik fotoğrafı kedi ile bütünleşmiş tek yazar sayabiliriz kendisini. Birçok kedisi olsa da hep “Duchat” ismiyle çağırırmış onları. Kayboluş’taki kayıp harfi de kedisi yuvarlayıp çekyatın altına itti besbelli!
- Doris Lessing
- Kedisi “Black Madonna” ile beraber poz veren Lessing’in birçok kedisi olmuş. Bakmakla yetinmemiş, hayatına giren bütün kediler için bir de güzel kitap yazmış. Kediye iltifat için bakılası!
- Albert Camus
- Yıllar önce bu fotoğrafı bulduğumda “İşte sigarasız bir Camus fotoğrafı!” diye sevinmiştim, hevesim kursağımda kaldı. Meğer bu karede de bir “sigara” varmış. Camus’nün kedisi “Cigarette” bizlere bakıyor!
- Bilge Karasu
- Kedisinin ismini bulamasak da Türk edebiyatı ve kedi ikilisinin akla gelen ilk ismi. İki kitabının adında kedi geçiyor. Kedi ve kitap birlikteliği onun yazılarıyla kemikleşti desek, abartmış olmayız sanırım!
- Stephen King
- Hayvan Mezarlığı kitabını hatırlarsınız, karakterin kedisi gömüldükten sonra capcanlı eve döner. Çok sevdiği kedisinin ölümünün ardından kaleme almış King kitabını, yitirilenleri anarken “Şimdi yanımızda olsa” demeden düşünmek gerek.
- Aldous Huxley
- “Yazmak istiyorsanız bir kedi edinin” diyecek kadar kedilere tutkun biriydi Huxley. Gariptir ama insanlar hakkında veya psikolojik romanlar yazmak istiyorsanız da kediye sahip olmalı, demiştir. Özetle, ne yapıp etmeli, bir kedi edinmeli!
- Charles Bukowski
- “Yazmak da kedilerimden biridir” diyor Bukowski. Kediyle ilgili bir kitap hacminde yazı yazmış bir yazarın, dokuz kedisinden hangisidir acaba kanepesinde poz veren?
- Patricia Highsmith
- Amerikan gerilim yazınının asi kraliçesi Highsmith’in İsveç’te yüz yıllık bir eve çekilip kedileriyle yaşadığını takipçileri biliyordur. Gelin görün ki bu fotoğrafta birlikte poz verdiği kedisi, meşhur serinin ismini taşıyor: "Ripley"
- Edgar Allan Poe
- Poe’nun meşhur “Kara Kedi” öyküsünü bilirsiniz, hani sahibinin kör ettiği ve bir şekilde intikamını alan kedinin olduğu. Neyse ki Poe’nun kedisinin ismi Pluto değil ve bir zombi olduğunu düşünmemize sebep olacak bir isme sahip değil “Catterina”.