Dünya gençleri gençlik politikalarını değerlendiriyor

KÜBRA KURUALİ , SÜMEYYE SEMİHA BÜYÜK
Abone Ol

Gençlik politikasının ne olduğunu, ülkemizdeki durumunu ve dünya ülkelerinin konuya yaklaşımını dosyamızda farklı başlıklar altında etraflıca ele aldık. Hem işin akademik tarafını hem de pratikteki uygulamaları anlatmaya çalıştık. Fakat “gençler ve onlarla ilgili politikalar” hakkında yine büyükler olarak biz yazıp çizmiş olduk. Bu durumu az da olsa telafi etmek adına “onlara da söz hakkı tanımak” istedik. Başta Türkiye olmak üzere Afrika, Kore, Katar, Malezya gibi farklı ülkelerden gençlere; kendi ülkelerinde gençlik politikası olup olmadığını, ülkelerindeki uygulamalardan hangilerini beğenip-beğenmediklerini, ülkelerinin gençlere nasıl baktığını sorduk. Şimdi sizleri geleceğin mimarlarıyla baş başa bırakıyoruz.

Kalıpların dışına çıkamayan gösterişçi çalışmalar gençlere hiçbir katkı sunmuyor

Burak Ömer Demir

Burak Ömer Demir.

Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler 4. Sınıf öğrencisi… Lise yıllarından itibaren çok sayıda Gençlik Forumuna katıldı, bazılarında forumu hazırlayan ekiplerde yer aldı. Hâlen pek çok foruma katılmaya devam ediyor: Uluslararası Model OIC Liseler Zirveleri, Doha Gençlik Formu, International Youth Day 2020 SUNFO, Uluslararası Genç Gönüllüler Kampı, 4. ve 5. İslam İşbirliği Gençlik Forumu Genel Kurulları, G20 YIF 2021, Harvard World MUN 2023.

Ülkenizin gençlik vizyonu var mı? Var ise anlatır mısınız?

Ülkemiz Türkiye’nin gençlik vizyonu var. Türkiye’de genç nüfus her zaman ülkenin en önemli sermayesi kabul edilmiş ve bu yönede bir vizyon geliştirilmiş.

Türkiye Yüzyılı vizyonu çerçevesinde ise eğitimden spora her alanda gençlere yönelik çalışmalar için altyapı çalışmalarının büyük kısmının bittiğini görüyoruz. Bu altyapıların çıktısı olarak da geleneklerine ve değerlerine sahip çıkan, ufku geniş, çalışkan, her anlamda donanımlı ülkesine bağlı gençler geleceğe hazırlanıyor.

Toplumunuzun ve devletinizin gençlere bakış açısı nasıl? Buna dair gözlemlerinizi paylaşır mısınız?

Devletimizin gençlere potansiyel olarak baktığını düşünüyorum. Demografik olarak genç nüfusun belirli bir düzeyde kalması için de ayrıca politikalar geliştiriliyor. Gençler devletimiz nazarında adeta uzun vadeli yatırım gibi… Her dönemde yeterinde bu alana odaklanılmıyor ancak gerekli yatırım yapıldığı dönemlerin karşılığının alındığı ve alınacağı da biliniyor.

Toplumumuzda ise gençler genel olarak toy, tecrübesiz ve dinç, gücü kuvveti yerinde olarak algılanıyor. Tamamen olumlu veya olumsuz bir algı olduğunu düşünmüyorum. Son zamanlarda sürekli olarak z kuşağı olarak etiketlenerek gençlerin tek tip olarak algılanmasının son derece yanlış ve zararlı olduğunu düşünüyorum. Bu bağlamda tüm gençlerimizi bu şekilde tek tip olarak ele alıp ülkemizin gerçeklerinden kopuk uygulama ve politikaların başta gençler tarafından reddedilip abes karşılandığını vurgulamak isterim.

Gençler olarak değer görmek ve ciddiye alınmak istiyoruz. Yalnızca yarınlar için değil bugün de var olmak istiyoruz. Bize yol gösterilmesinin önemini kabul etmekle birlikte, yanlış yaparak dahi olsa kendimiz yaparak öğrenmemizin kıymetinin altını çizmek isterim. Bunu göz ardı ederek gençleri sürekli talimatlara ve didaktik yaklaşımlara boğan uygulamalar. başarısız ve etkisiz oluyor. Bununla birlikte gençlerin dilinden anlamak olarak algılanıp sosyal medya diliyle ve rap müzikle vs... ciddiyetsiz lakayt gençlik algısıyla gençlere ulaşmaya çalışmak da yine başarısız politikalar sunuyor.

Ülkenizde uygulanan gençlik politikalarında en beğendiğiniz çalışma nedir?

Son yıllarda en çok beğendiğim gençlik politikası yaz aylarında boş olan KYK Yurtları’nın açık tutularak farklı şehirlere gezmeye giden gençler için açılması oldu. Buna ek olarak gençlere ücretsiz müze kart tanımlandı. Bu politika sayesinde okulların tatil olduğu bu aylarda konaklama derdi olmadan ülkemizin farklı şehirlerini ve müzelerini gezme imkânım oldu. Bu politikanın geliştirilerek devam ettirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bunun dışında T3 Vakfı tarafından uygulanan Deneyap atölyeleri ve TEKNOFEST etkinlikleri de kanaatimce ülkemizdeki en faydalı ve etkin gençlik politikalarının başında gelmektedir.

Ülkenizde uygulanan gençlik politikalarında en eksik gördüğünüz alan ve çalışmalar nelerdir?

Gençlik politikalarında şu an gördüğüm en büyük eksiklik bağımlılıklarla mücadele ve evlilik konusundaki politikalar. Sigara, uyuşturucu ve alkol bağımlılığı gençler arasından yagınlaşmakta ve bu konuda uygulanan politikaların maalesef pek sonuç vermediğine inanıyorum. Ayrıca dijital bağımlılığın da yukarıdakiler kadar zararlı olmasına rağmen gerekli ihtimam verilmediğini düşünüyorum. Evlilik hakkında ise evlenmek isteyen gençler ülkemizdeki kötüleşen ekonomik durumdan dolayı ailelerinin desteği olmadan evlenememekteler. Ancak her ailenin de yeterli desteği sağlama imkânı olamayabiliyor. Bu durumda gençler, hayırlı bir iş yapmak isterken bankalar tarafından borç tuzağına çekilebiliyorlar. Yeni uygulamaya girecek olan evlilik kredisi uygulamasının bu konuda atılmış çok güzel bir adım olduğuna inanıyorum, inşallah istenen verim alınabilir.

Gençlik forumlarına katılan biri olarak kariyerinize gençlik çalışmalarıyla devam etmek istiyor musunuz?

Hayatım boyunca mutlaka gençlerle ve gençlik politikalarıyla içli dışlı olmak istiyorum. Bunu hem kendim için hem de gençlere faydalı olabilmek için istiyorum. Açıkçası kariyer olarak farklı alanlarda da devam etme durumunda olabilirim ancak her hâlükârda gençlik çalışmalarının bir parçası olmayı sürdüreceğim. İmkânım olursa kapsamlı ve etkin gençlik politikalarının geliştirilip uygulanmasında rol almayı çok isterim.

Kendi ülkenizde gençlerle çalışan sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarını beğeniyor musunuz? Bu çalışmalarda aktif rol aldınız mı?

Ülkem Türkiye’de gençlerle çalışan ve gençlik için çalışan çok fazla sivil toplum kuruluşu mevcut. Ben de birbirinden farklı STK’ların çeşitli alanlarda etkinlerinde aktif rol üstlendim. Genel olarak ifade etmek gerekirse, gençlerin kendi ihtiyaç ve talepleri doğrultusunda kendilerinin geliştirdikleri proje/etkinlikerin çok daha etkili olduğuna inanıyorum. Zira bu tarz proje/ etkinlikler vesilesiyle gençler; bir iş yapmanın ve katma değer üretmenin manevi hazzını alıyor, takım çalışması kabiliyetlerini güçlendiriyor, en önemlisi inisiyatif alarak kişisel özelliklerini geliştirme imkânı buluyor ve özgüvenli şekilde yetişiyor. Ancak sürekli yukarıdan aşağı dayatılan kalıpların dışına çıkamayan ve gösteriş kaygısı güden STK çalışmaları doğal olarak gençlere hiçbir katkı sunmuyor.

Öğrenciler staj, yabancı dil gibi kendini geliştirecekleri programlara katılmalı

Gülten Büşra Övüt

Gülten Büşra Övüt.

Uluslararası İlişkiler mezunu. Hanyang Üniversitesi’nde yüksek lisans yapıyor. Katıldığı gençlik programları: ICYF Internship Program, TÜRKSOY Internship Program, Korea Foundation Workshop Program, Hanyang Üniversitesi Membership Training Kampı, Wellnes Gangwon Camp.

Ülkenizin gençlik vizyonu var mı? Var ise anlatır mısınız?

Türkiye Cumhuriyeti genç ve dinamik bir nüfusa sahiptir. Bu doğrultuda, gençlik politikalarını doğrudan yönetebilmek amacıyla Türkiye Cumhuriyeti Gençlik ve Spor Bakanlığı “Yerelden evrensele değişimin ve gelişimin öncüsü bir gençliğin bakanlığı olmak” vizyonu ile kurulmuştur. Ancak bunun dışında genel olarak bilinen bir gençlik vizyonu tanımlanması yapılmamıştır.

Toplumunuzun ve devletinizin gençlere bakış açısı nasıl? Buna dair gözlemlerinizi paylaşır mısınız?

Toplumu ikiye ayırmam gerektiğini düşünüyorum. Çünkü orta yaşlı ve yaşlı nüfusu ile genç nüfusun aradaki dönem farkından dolayı beklentilerinin ve isteklerinin farklı olduğunu görüyorum. Genç nüfus aktif ve dinamik, teknolojik gelişmelerin içerisine doğmuş, onu anlamayı ve kullanmayı çok iyi bilirken, orta yaş ve üzeri nüfustakiler bu yenilikleri ya yakalamaya çalışıyor ya da gerisinde kalarak geleneksel şekilde devam ediyorlar. Böylelikle gençlerin genç olmayanlar tarafından anlaşılması zor oluyor. Toplumun genç nüfusu, gençler hakkında yenilikçi oldukları ve gelecekte daha başarılı olacakları yönünde pozitif düşüncelere sahipken; orta yaş ve üzeri nüfusun gençler için endişeli olduklarını ve gelecek hakkında bu yönden negatif bir bakış açısına sahip olduğunu gözlemliyorum.

Devlet nezdinde gençliğin değeri ise son yıllarda gençleri erkeze alan birçok yeni çalışma ve politikalarla giderek artmaktadır. Ayrıca, şu an bazı gelişmiş devletlerde bile gençlik çalışmalarını yürütecek, gençlerin adını taşıyan ayrıca bir bakanlığın kurulu olmadığını, bu çalışmaların başka bakanlıkların altında yürütüldüğünü görüyoruz. Türkiye’nin ise Gençlik ve Spor Bakanlığı altında gençlik politikalarını hazırlayan ve uygulayan bir bakanlığının uzun süredir var olması resmi olarak gençlere verilen ilgiyi ve önemi bizlere göstermektedir. Son zamanlarda Türkiye devleti tarafından gençler için yapılan çalışmaların sayısının ve kalitesinin arttığını da gözlemlememek de kaçınılmaz. TEKNOFEST bu yeni çalışmalardan biridir. Bunun gibi etkinlik ve politikalarla teknolojinin içine doğmuş gençleri anlayan ve bu doğrultuda çalışmalar yapan, gençleri kazanmış bir devlet görüyorum.

Ülkenizde uygulanan gençlik politikalarında en beğendiğiniz çalışma nedir?

Ülkemizde en beğendiğim gençlik politikası “Ulusal Staj Programı” ile gençlerin kamu kurumları ve çalışma hayatı ile mezun olmadan önce tanıştırılmasıdır. Maalesef ülkemiz gençleri arasında üniversiteden mezun olup sonrasında tam olarak ne yapacağını bilemeden Kamu Personeli Seçme Sınavına (KPSS) girme furyası var. Fakat hedefteki belirsizlik başarısızlığa da kapı açtığı için bu konuda düzenli bir çalışma yapılması gerekliydi. Önceleri, kamu kurum ve kuruluşlarının içerisinde bir kez bile bulunmamış mezunlar için buralar ayrı bir dünya olarak algılanıyorken, bugün “Ulusal Staj Programı” ile daha mezun olmadan öğrenciler bu kurumlarda kendi ilgi alanları doğrultusunda staj yaparak kamudaki çalışma hayatı hakkında bilgi ve tecrübe sahibi olabiliyorlar. Bu çalışmanın çok değerli olduğunu düşünüyorum ve yakın zamanda uygulamaya geçmiş bu çalışmanın ülkemiz gençleri açısından faydalı olduğuna inanıyorum.

Ülkenizde uygulanan gençlik politikalarında en eksik gördüğünüz alan ve çalışmalar nelerdir?

Son 20 yılda ülkemizde bulunan üniversite sayılarının artması ile üniversite mezunu gençlerin de sayısında artış gözlemlenmektedir. Ancak mezun olup işsiz olanların da sayısı artmaktadır. Çünkü buradaki en büyük eksiklik üniversite bitirmemin kişiye bir iş bulabileceğini garanti etmeyeceğinin herkesçe bilinmemesidir. Fakat toplumumuzda üniversiteyi uzatmadan bitirebilmek, hatta üstten ders alarak erken bitirebilmek başarı olarak görülüyor. Halbuki okulu dondurup 1 yıl çeşitli programlar ile yabancı dil geliştiren, gençlik programlarına katılan biri mezuniyet sonrası daha rahat iş bulabilir. Bu sadece Türkiye için değil dünyadaki çoğu ülke için benzer şekildedir. Bu yüzden Avrupa, Amerika gibi bölgelerde bu tarz gençlik programlarını sıkça görürüz ve bu yerlerde öğrencilerin üniversitelerini dondurmaları doğal karşılanmaktadır. Burada anlatmak istediğim tabii ki “okul dondurmak” ile alakalı bir şey değil. Öğrencilerin yalnızca okul derslerine yoğunlaşarak hemen mezun olduğu bir üniversite hayatı yerine okul derslerinin yanı sıra staj, yabancı dil gibi kendini geliştirecekleri programlara katılması bunun için gerekirse okullarını dondurmalarının normal karşılanması gerektiğini düşünüyorum. Eğitici çalışmalar yapılarak öğrencilerin üniversiteye başlamadan bu bilince sahip olmasını sağlayan politikalar geliştirilmeli. Ülkedeki staj programlarının sayısı ve alanlarının genişletilmesinin gençler için yapılması gereken önemli politikalardan olduğunu düşünüyorum.

Gençlik forumlarına katılan biri olarak kariyerinize gençlik çalışmalarıyla devam etmek istiyor musunuz?

Gençlik forumlarına katılmadan önce bu soruyu alsaydım cevabım farklı olurdu, ama deneyimlerim ve edindiğim tecrübeler doğrultusunda kariyerimde de gençlik alanında çalışmalar yapmayı çok istiyorum. Nüfusun dinamikliği için ülkedeki genç sayısının çok olması önemlidir. Türkiye bu avantaja sahip dünya ülkelerinden biridir. Türkiye’deki gençlerin değerlendirebilecekleri birçok fırsatların olduğunu ancak bir kısmının hâlâ bunun farkında olmadığını düşünüyorum. Bu bilinci gençlerin hepsinde oluşturmayı, onlar için daha bir çok yeni proje üretmeyi isterim. Dolayısıyla kariyerimde gençleri içine alan proje ve çalışmalar arasında yer almak hedeflerim arasındadır.

Kendi ülkenizde gençlerle çalışan sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarını beğeniyor musunuz? Bu çalışmalarda aktif rol aldınız mı?

Kesinlikle beğeniyorum. Türkiye’de gençlerle çalışan birçok sivil toplum kuruluşu bulunmaktadır. Aslında çok önceden de var olan bu kuruluşlar son zamanlarda staj bilincinin hem gençler hem de kuruluşlar arasında artmasıyla, gençlere daha çok fırsat tanıyor. Sadece staj olarak değerlendirerek sınırlandırmak istemiyorum. Gençlerle çalışan sivil toplum kuruluşları gençlere iş imkânı da oluşturuyor. Bu yüzden gençlerin öğrenciyken sosyal yaşamda daha aktif olmasına vesile olan, mezun olduktan sonra iş fırsatı sağlayan bu kuruluşların sayılarının daha da artmasını temenni ediyorum.

Kendim gerek üniversite yıllarımda gerek mezun olduktan sonra birçok sivil toplum kuruluşunda yer aldım. Hepsinin bana kattığı ayrı şeyler oldu. Lisans okurken en aktif olduğum kuruluşlardan biri Türkiye Gaziler ve Şehit Aileleri Vakfı’ydı. Burada bir ülkemiz için canlarını feda etmiş değerli gazilerimiz ve şehitlerimizin ailelerine destek vermek, ihtiyaçlarını öğrenmek ve topladığımız bilgileri yetkili birimlere ulaştırmak gibi görevlerimiz vardı. Ailemizde gazi ve şehit olmadığı için haberlerden gördüğüm insanların bu vakıf sayesinde evlerine davet edildim, hikâyelerini birinci ağızdan dinledim. Üniversite okuyan bir genç olarak bana bu fırsatın verilmesi benim için çok değerliydi. Tabii gönüllü görev almalarım bura ile sınırlı kalmadı Güney Kore’ye yüksek lisans için gittiğimde de aynı aktif hayatıma devam ettim. Okulun dışında Kore Vakfı’nın yabancı gençler için yaptığı çalışmalarda da yer aldım. Gençler olarak dünyanın neresine gidersek gidelim bizler için açılan fırsatları bulup değerlendirmemizin hem kendimizin ve hem de ülkemizin geleceği için önemli olduğunu düşünüyorum.

Ülkemizdeki gençlik politikaları belirli ve tutarlı vizyon ve tasavvurdan yoksun

Yılmaz Acar

Yılmaz Acar.

İbn Haldun Üniversitesi’nde İngilizce ve Arapça hazırlık programlarını tamamladıktan sonra Çift Anadal Programı kapsamında İslami İlimler, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler lisans bölümlerinden mezun oldu. University of Chicago’da siyaset bilimi alanında yüksek lisansına devam etmekte... 2022 yılında Qatar Debate ve ulusal ortakları tarafından düzenlenen 4. Uluslararası Arapça Münazara Yarışması’nda ulusal düzeyde en iyi münazır ödülünü aldı. Aynı program kapsamında ABD’de düzenlenen Arapça münazara yarışmalarında hakemlik yapmakta… Doha Debates Ambassador Program’ına Türkiye’yi temsilen 2023 elçisi olarak katıldı. İslam İşbirliği Teşkilatı’na bağlı ICYF Diplomacy Academy programının bursiyer öğrencisiydi. Al-Sharq Forum’a bağlı Al-Sharq Youth International Fellowship programının mensuplarından.

Ülkenizin gençlik vizyonu var mı? Var ise anlatır mısınız?

Türkiye Cumhuriyeti geçtiğimiz yıl yüzüncü yılını doldurdu. Bu yüzyılda muhtelif zaman dilimlerinde egemen olmuş siyasi ideolojiler doğrultusunda şekillenen gençlik vizyonlarına bakacak olursak maalesef toplumun tüm kesimlerini kuşatan yekvücut bir gençlik tasavvurundan bahsetmemiz mümkün değil. Osmanlı İmparatorluğu’ndan Türkiye Cumhuriyeti’ne geçiş sürecinde Osmanlı’yla bağları kopararak devletin tamamında bir değişimin olduğunu öne sürenler daha çok seküler, etnik milliyetçi, akademide, sanatta ve kültürde Batı merkeziyetçi, ilerlemeci ve özgürlükçü bir gençlik vizyonuna sahipken; değişenin devlet değil sadece rejim olduğunu öne sürenlerin gençlik tasavvuruna muhafazakâr milliyetçi, Osmanlı mirasıyla barışık, dinî, ahlaki ve geleneksel değerlerine sadık, her alanda bağımsızlık mücadelesi veren, fikirde ve kültürde özgüvenli bir gençlik anlayışı hakim. Türkiye’yi son çeyrek asırda yöneten iktidarın bahsettiğim ikinci gençlik tasavvuruna sahip olduğunu düşünüyorum.

Toplumunuzun ve devletinizin gençlere bakış açısı nasıl? Buna dair gözlemlerinizi paylaşır mısınız?

Son yıllarda yaşanan teknolojik gelişmeler toplumda genç nüfusla nispeten daha yaşlı nüfus arasındaki mesafeyi artırdı ve bence tarihte eşine nadir rastlanan bir nesiller arası iletişimsizlik hâli ortaya çıkardı. Hasbelkader 18. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’nun Mardin sancağında yaşayan çiftçi bir babanın evladıyla arasında hayat tarzı, anlam dünyası ve gelecek tasavvuru açısından inanılmaz bir benzerlik vardı. Ancak 2024 yılında aynı şehirde yaşayan bir baba ve evladı arasında bu denli bir benzerliği bulmak pek mümkün değil. Nesiller arasındaki bu mesafe toplumun gençlere bakışını derinden etkilemekte ve bir iletişimsizlik hâli ortaya koymaktadır. Türkiye’de toplumun gençlere yönelik bakış açısında bir şikâyet hâlinin hâkim olduğunu gözlemliyorum. Toplumun üst yaş gruplarına mensup olanlar kendi tecrübelerine binaen gençlerin kıymet bilmez, umursamaz, vurdumduymaz ve tembel olduğunu düşünüyor. Bunda yukarıda bahsettiğim iletişimsizlik halinin de etkisi var.

Ülkenizde uygulanan gençlik politikalarında en beğendiğiniz çalışma nedir?

Eğitim konusunda ülkedeki tüm gençlere fırsat eşitliği sağlanmasını takdir ediyorum. Anadolu’nun ücra bir köyünde yaşayan bir gencin ailesine maddi bir yük olmadan eğitimini tamamlayabilmesine olanak sağlanması en beğendiğim gençlik politikalarından birisidir. Ancak bununla beraber her düzeyde eğitimin niteliğinin artırılması gerektiği kanaatindeyim.

Ülkenizde uygulanan gençlik politikalarında en eksik gördüğünüz alan ve çalışmalar nelerdir?

Ülkemizde uygulanan gençlik politikalarının belirli ve tutarlı bir vizyon ve tasavvurdan nispeten yoksun olduğunu düşünüyorum. Bu politikaların gençleri memnun etmekten ziyade gençlere yol göstermek eksenli olması gerektiğine inanıyorum. Ülkemizin takip ettiği gençlik politikalarında en eksik alan olarak eğitimi görüyorum. Ülkemizde uygulanan gençlik politikaları esasında gençler için birçok fırsat sunuyor ama bu politikalar külli bir medeniyet ve ahlak tasavvurunda buluşamıyor. Bahsettiğim ahlak hem dinimize hem de devlet geleneğimize uygun olan fütüvvet ahlakıdır. Bu ahlak sisteminin öngördüğü gençlik özgüvenli, ahlaklı, gayretli, mukaddesatına düşkün, akl-ı selim, kalb-i selim ve zevk-i selim himmeti ali nesil, fütüvvet ehli bir nesildir.

Gençlik forumlarına katılan biri olarak kariyerinize gençlik çalışmalarıyla devam etmek istiyor musunuz?

Hayır. Çeşitli gençlik programlarına katıldım ancak bu programlarda gönüllü olarak bulunmak ile bu alanda kariyer yapmak arasında ciddi bir fark var. Elbette toplumda birilerinin bu faaliyetlerde öncü rol alması lazım ancak ben kendimi böyle bir kariyerin gerekliliklerine sahip birisi olarak görmediğim için düşünmüyorum.

Kendi ülkenizde gençlerle çalışan sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarını beğeniyor musunuz? Bu çalışmalarda aktif rol aldınız mı?

Türkiye’deki STK’ların çalışmalarını takdirle karşılıyorum ve hükûmetin sivil toplumu güçlendirmeye yönelik desteklerinin artması gerektiğini düşünüyorum. Bahsettiğim STK’lar yönetici kadroları nispeten yaşlı insanlardan oluşsa da mensupları bakımından oldukça yoğun bir genç nüfusa sahipler. Ülkemizin son çeyrek asırda vakıf geleneği çizgisindeki sivil toplum kuruluşlarının nitelik ve niceliğinde ciddi bir artışın olduğunu, etki sahalarının genişlediğini ve özellikle kriz anlarında toplum yararına çok önemli işlere imza attıklarını düşünüyorum

Devletlerin gücü sadece ekonomik, askeri ve demografik verilerle değil aynı zamanda zor zamanlarda birbirini destekleme, dayanışma kabiliyeti ile de ölçülür. 2023’te yaşadığımız 6 Şubat depremlerinden sonra Türkiye sahip olduğu bu sosyal sermayenin varlığını ispat etti. Deprem sonrasında yardım için bir süre Hatay’ın Kırıkhan ilçesinde bulundum. Büyük çoğunluğu gençlerden oluşan Türkiye’nin dört bir yanından insanların çeşitli STK’lar rehberliğinde bölgeye akın ettiğine ve orada hiçbir maddi karşılık beklemeksizin canla başla çalıştığına şahit oldum. den Kamu Personeli Seçme Sınavına (KPSS) girme furyası var. Fakat hedefteki belirsizlik

Çok monotonuz yaratıcı olmamız çok zor!

Na Yeon Kim

Alman dili ve edebiyatı lisans mezunu… BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine ulaşmayı hedefleyen Hope to the Future Association (HFA)’da görev aldı.

Ülkenizin gençlik vizyonu var mı? Var ise anlatır mısınız?

Güney Kore’de gençlik için bir vizyon olduğunu düşünmüyorum var ise de ben bilmiyorum. Gençler için çalışmalar elbet oluyor ama bunlar Eğitim Bakanlığı’na ya da üniversitelere bağlı projeler üzerinden gerçekleşiyor. Güney Kore’de gençlik ile ilgili çalışmalar Cinsiyet Eşitliği ve Aile Bakanlığı’nın içerisinde bulunan Gençlik Birimi’nde gerçekleştiriliyor.

Toplumunuzun ve devletinizin gençlere bakış açısı nasıl? Buna dair gözlemlerinizi paylaşır mısınız?

Na Yeon Kim.

Bu soruyu cevaplandırmak benim için biraz zor çünkü Korecede genç anlamına gelen iki kelime var: 어린(orin) toplumda yetişmekte olan genç nüfusu tanımlarken, 젊은 (jeol-mın) ise 20’lerinde 30’larında olan gençleri tanımlamaktadır. Bu yüzden bu soruyu 어린(orin) dediğimiz okula giden gençler üzerinden cevaplandıracağım. Kore toplumunun bu gençler üzerindeki görüşü çok nettir: Onlar, yetişme ve öğrenme sürecinde olan ve çok çalışması gereken kesim olarak görülür. Bunların yanı sıra gençlerin bir şekilde hayallerini de devam ettirmeleri gerekir. Ancak Kore eğitim sisteminin gerekliliklerini de yerine getirmelidirler. Bunun için çok akıllı ve çalışkan olmak zorundadırlar. Bu gibi sebeplerden dolayı Kore’deki gençlerin üzerinde toplumdan kaynaklı yoğun bir baskı ve stres bulunmaktadır. 26 yaşında bir genç olarak toplumdaki gençlerin değiştiğini gözlemliyorum. Bazen nasıl bu kadar liberal oldukları hakkında şaşırıyorum. Çünkü lise öğrencilerinin okula giderken yüzlerine makyaj yapması, okuldaki sınav sayılarının azalmış olması gibi durumlar ben lise okurken pek mümkün değildi. Aynı zamanda şunu da düşünüyorum çok çalışıp iyi bir üniversiteden mezun olsalar da daha iyi bir işe veya daha iyi bir topluma sahip olacaklarının garantileri yok. Bu yüzden karmaşık duygular içerisindeyiz. Gençlerin okullarını bitirdikten sonra toplumda bir yer bulamamalarından endişe ediyorum. Bilmiyorum, belki yetişkin nüfusun yerine bizler geçtiğimiz zaman bu mümkün olabilir. Bu aslında birçok açıdan ciddi bir sorun olarak görülüyor. Son dönem doğum oranlarının da düşmesi ile biz görüyoruz ki gençlerin daha çok özgür olmaya ve hayallerine ulaşabilmeleri için daha çok fırsatlara ihtiyacı var. Bunun yapılması gerektiğini biliyoruz ama nasıl yapılacağını bilmiyoruz. Ancak, iyi bir iş garanti etmese de üniversite sınavlarında iyi bir sonuç alıp iyi bir üniversiteye gitmeleri gerektiğini de söylüyoruz.

Ülkenizde uygulanan gençlik politikalarında en beğendiğiniz çalışma nedir?

Üniversitede okurken sosyal olarak aktif bir öğrenciydim ancak benim Kore devleti tarafından yapılan bir aktiviteye katılma fırsatım olmadı. Bu yüzden devletin düzenlediği aktiviteler hakkında çok bilgi sahibi değilim. Aslında Kore’deki çoğu aktivite özel kuruluşlar veya özel okulların kendileri tarafından düzenleniyor ve destekleniyor. Kore’deki öğrenciler sadece kendi okullarındaki etkinliklerden haberdar oluyorlar. Aktiviteler okuldan okula, eğitim merkezinden merkezine farklılık gösterdiği için çoğu genç daha iyi bir okula gitmeyi hedefliyor. Özel eğitim sisteminin büyük olmasının sebebi de bu. Bizler devletin yeterli aktivite sunduğunu düşünmüyoruz. Ancak devletin eğitim sistemi hâlâ iyi; herkes ilkokula gidebilir, orta okula da gidebilir. Zaten ortaokul dahil eğitim devlet tarafından zorunlu. Bu çok güzel bir şey. Ancak Kore’de toplumda başarılı olabilmeniz, yaratıcı ve eğlenceli aktivitelere katılabilmeniz, Kore yaşına göre 14-20 yaş arasında hangi okula gittiğiniz hangi öğretmen ile birlikte çalıştığınız ile %100 alakalı. Açıkçası bu tamamen şansa dayalı.

Ülkenizde uygulanan gençlik politikalarında en eksik gördüğünüz alan ve çalışmalar nelerdir?

En büyük eksiklik “yaratıcı” aktivitelerinin olmamasıdır. Eminim ki “Kore’de yaratıcılık” denildiği zaman Kore’deki herkes aynı düşünceleri paylaşır. Biz çok monotonuz. Her şey belirlenmiş, kuralları konulmuş. Tüm insanların içine girmesi gereken belirlenmiş bir sınır var. Bu yüzden yaratıcı olmak gerçekten çok zor. Eğitimde yaratıcılık var ama yine de görünmeyen duvarların içerisinde sınırlanmış bir şekilde. Öğrenciler yaratıcı olabilir ancak bu belirli sınırların içerisinde gerçekleşebilir. Bu değişmeli. Çünkü son zamanlardaki başarılı insanlar bu sosyal kurallara uyanlardan değil. 10 saat ders dinleyen, öğretmenlerin ve yetişkinlerin her dediğini gerçekleştirenler artık başarılılar arasında değil. Bugün başarılı olanlar Kore’den dünyaya farklı gözle bakabilenler, farklı düşünebilenlerdendir. Gençlere bunu yapabilmeleri için alan ve fırsat oluşturulması gerekir. Ülkemin diğer odaklanması gereken konulardan biri de gençleri düşünce alanında daha güçlü yapmak olmalıdır. Gençlere çılgın ve yaratıcı olma fırsatı tanınmalıdır. Tabii ki delirmek anlamında değil ama farklı düşüncelere sahip olabilmeli ve bu düşüncelerden dolayı toplum tarafından eleştirilmemeliler. Sadece bunların bile olması ile Kore’nin daha ileriye gideceğini düşünüyorum.

Gençlik forumlarına katılan biri olarak kariyerinize gençlik çalışmalarıyla devam etmek istiyor musunuz?

Hem evet hem de hayır. Evet çünkü gençlik çalışmalarında bir kariyer yapsaydım ülkemdeki insanların nasıl yetiştiği hakkında bilgi sahibi olmam açısından güzel bir şans olurdu. Hayır çünkü kariyer olarak bu alanda çalışmak istememekteyim. Bu şekilde düşünmemin temel nedeni, onları sevmediğim ya da umursamadığımdan değil, Kore’deki nüfus probleminden dolayı. Eğer gençlerle birlikte çalışmaya başlarsam, benim için bu işte kalıcı olarak çalışmak zor olacak. Eğer böyle bir alanda çalışmaya başlarsam o işimin sürdürülebilir olacağından emin olamam. Tabii, gençlik alanında çalışma tutkusu olan insanlar her şeyi göze alarak çalışmalarını devam ettirebilir. Arkadaşlarım arasında, farklı kuruluşların gençlik kamplarında görev alanlar da var. Ama tabii ki bu insanlar da 20 yıl sonra ne iş yapacakları konusunda düşünüyorlar. Onlar da şu anki işlerine çok uzun süre tutunabileceklerinden emin değiller. Bu da Kore’de neden bu alandaki bir işte kalıcı olmayacağına dair bir gerçek.

Kendi ülkenizde gençlerle çalışan sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarını beğeniyor musunuz? Bu çalışmalarda aktif rol aldınız mı?

Bu soruyu kendi deneyimlerime dayanarak cevaplandırmak isterim. “Hope to the Future Association (HFA)” da 2 aylık bir staj programında yer almıştım. Bu, Kore’de BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine ulaşmayı amaçlayan faaliyetleri destekleyen bir sivil toplum kuruluşudur. Burada medya biriminde gençlerle birlikte çalışarak çeşitli projelerde liderlik yapmayı deneyimledim. Ayrıca bu aktiviteleri okul hocalarıyla beraber sürdürdüm, birçok insanla tanışıp bağlantı kurdum. İki ay boyunca aktiftim hatta staj sonrasında bu kuruluştan iş de aldım. Ne zaman bu kuruluş bir vekil öğretmene ya da İngilizce konuşma yarışmalarında görev alacak vekil jüriye ihtiyacı olduklarında benimle iletişime geçiyorlardı. Ben de katılım sağladım çünkü orada yapılan aktiviteden zevk alıyordum. Ancak burayı çok sevsem de bu şirkette kalıcı olarak çalışmayı hiç düşünmedim çünkü burada ailelerle de iletişim kurmak zorundaydım. Kore’de belki gençler fark etmese de aileleri tarafından çok şımartılıyor. Çünkü Kore’de aileler çok fazla çocuk sayısına sahip değiller ve çok büyük ilgi ile yetiştiriliyorlar.

Malezya Parlamentosuna katılmamız için özel bir program var

Nur Sakinah Jannati

Malezya Uluslararası İslam Üniversitesi’nden Siyaset Bilimi alanında lisans derecesi aldı. İbn Haldun Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Yüksek Lisansı yaptı.

Toplumunuzun ve devletinizin gençlere bakış açısı nasıl? Buna dair gözlemlerinizi paylaşır mısınız?

Malezya toplumu gençlerin toplumun daha iyi gelişmesine katkıda bulunabilecek bir kesim olduğuna inanmaktadır. Malezya hükümeti tarafından ülkedeki gençlere yönelik birçok gençlik programı oluşturuluyor.

Ülkenizde uygulanan gençlik politikalarında en beğendiğiniz çalışma nedir?

Malezya hükümeti gençlerin Malezya parlamentosuna katılması için özel bir programa sahiptir. Bu sayede hükûmet sisteminin nasıl işlediğini doğrudan milletvekillerinden öğrenebiliyorlar.

Ülkenizde uygulanan gençlik politikalarında en eksik gördüğünüz alan ve çalışmalar nelerdir?

Gönüllülük alanında yapılan çalışmalar çok eksik.

Gençlik forumlarına katılan biri olarak kariyerinize gençlik çalışmalarıyla devam etmek istiyor musunuz?

Hayır istemiyorum.

Kendi ülkenizde gençlerle çalışan sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarını beğeniyor musunuz? Bu çalışmalarda aktif rol aldınız mı?

Evet. Malezya’da gençlere ülkedeki farklı topluluklarla gönüllü olarak çalışma fırsatları sunan birçok sivil toplum kuruluşu bulunuyor. Bu sayede gençlerin başkaları hakkında bilgi edinmeleri için iyi bir fırsat sunulmuş oluyor.

UNESCO’nun Paris’teki Eğitim Reformu Karinesine Gençlerin Eğitimle İlgili Görüşlerini Sunmak Üzere Davet Edildim

Shaikha Al-Marri

Queen Mary University London’dan mezun. Uluslararası Kamu Politikası alanında yüksek lisansını tamamladı. Katar’ın Ulusal Gençlik Politikası’nın -Katar’daki ilk ulusal gençlik stratejisi- hazırlanmasına katıldı.

Ülkenizin gençlik vizyonu var mı? Var ise anlatır mısınız?

Shaikha Al-Marri.

Evet var. Gençlik ve Spor Bakanlığı, geçtiğimiz senelerde bakanlık ve hükûmetin ilgili birimleri, yarı kamu kuruluşlarının yanı sıra uluslararası kurumların da katılımıyla ülkedeki gençlik işleriyle ilgilenen 66 kurumla ortaklaşa iki yıl boyunca üzerinde çalıştığı “Gençleriyle birlikte yükseliyor” başlıklı Katar Ulusal Gençlik Politikasını başlattı. Bu yeni politika, Katar 2030 vizyonunun bir parçasıydı. Bu politika Katar gençliğinin yeteneklerini geliştirmeyi, devletin gençlik sorunlarını ve ihtiyaçlarını gidermeye yönelik taahhüdü aracılığıyla, onları kalkınma sürecine entegre etmeyi ve onların azimlerini, kişisel girişimlerini destekleyerek hedeflerine ulaştırmayı amaçlamaktadır. Kapsamlı ve net bir vizyonla gençlerle çalışmanın adımlarını tanımlayarak, Katar gençliğinin sosyal yetenek ve becerilerini beslemek hedeflendi. Böylelikle gelecek nesiller ekonomik, sosyal ve politik alanlara katılım sağlayabilecek.

Toplumunuzun ve devletinizin gençlere bakış açısı nasıl? Buna dair gözlemlerinizi paylaşır mısınız?

Katar’da gençler nüfusun yarısını oluşturuyor. Bu yüzden gençler toplumda geleceğin liderleri olarak görülmekte, toplum ve ülke gençliğe yatırım yapmak için büyük çaba göstermektedir. Eğitimin yüksek kalitesi ve eğitimli gençlerin büyük oranı gençlere verilen bu önemin kanıtıdır. Katar’da okuma- yazma bilmeyenlerin oranı sadece yüzde 0,95. Ayrıca %0,3’lük bir oranla işsizliğin de oldukça düşük olduğunu ifade etmeliyim. Birinci sınıf tıbbi bakım imkânlarının yanı sıra, Katar’ın farklı belediyelerinde bulunan 30 gençlik merkezi, İnsani Gelişmenin bir parçası olarak ülkedeki gençliğin güçlendirilmesine yönelik 2030 vizyonunu destekleyecek en iyi tesislerle donatıldı.

Ülkenizde uygulanan gençlik politikalarında en beğendiğiniz çalışma nedir?

Şiir, sanat ve tartışma gibi kültürel etkinlikler favorilerimdir. Bu faaliyetler aracılığıyla gençler yeteneklerini geliştirebilir ve gençlerin diğer yetenekli akranlarıyla rekabet edebilecekleri ve becerilerini gösterebilecekleri bölgesel, ulusal ve dünya çapındaki etkinliklere katılabilirler. Aynı zamanda gençlerin meraklarını tatmin eden konuları incelemesi ve araştırmasına olanak tanıyan, aynı zamanda değerli katılımcı bilgilere ve çeşitli küresel sorunlara yenilikçi çözümlere katkıda bulunan bilimsel etkinliklerden de keyif alıyorum.

Ülkenizde uygulanan gençlik politikalarında en eksik gördüğünüz alan ve çalışmalar nelerdir?

Yerel gençlik tarafından düzenlenen ve yerel çıkarlara odaklanan yerel diyalog forumları diyebilirim. Bu forumlar sosyal, ekonomik ve politik alanlarda gençlerin katılımının artmasına ve kalitesine hizmet ediyor ve Katar’ın gençlik için 2030 vizyonuna katkı sunuyor. Çünkü ev sahipliği yapılan etkinliklerin çoğu uluslararası niteliktedir. Yerel çıkarlar ve kaygılar da büyük bir boşluk yaratıyor.

Gençlik forumlarına katılan biri olarak kariyerinize gençlik çalışmalarıyla devam etmek istiyor musunuz?

Tabii ki, isterim.

Kendi ülkenizde gençlerle çalışan sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarını beğeniyor musunuz? Bu çalışmalarda aktif rol aldınız mı?

Gerçekten Education Above All gibi sivil toplum kuruluşlarının Katar’da yaptıklarını takdir ediyorum. Dünya çapında gençliği ve eğitimi teşvik ediyor. Bu organizasyonlarda bir gençlik savunucusu olarak, bana ilham veren farklı geçmişlere sahip birçok gençle çalışıyorum. Her Şeyden Önce Eğitim, Katar’da yaşayanlar da dahil olmak üzere Katar’daki gençlere, gençlik ve eğitimle ilgili çok çeşitli faaliyetlere katılmaları için harika bir fırsat sunuyor. Fırsatlardan biri şöyleydi: UNESCO’nun Paris’teki eğitim reformu karinesinde gençlerin eğitimle ilgili görüşlerini sunmak üzere tutkulu gençlik grupları arasına davet edildim. Bu, dünya liderleriyle BM’deki yıllık toplantıların da paylaşıldığı önemli bir buluşmaydı.

Gençler yerel zorluklara çözüm bulmak için bir araya geliyor

Fatoumata Camara

Fatoumata Camara.

Sosyal Bilimler alanından mezun. Toplumsal kalkınma gençlik projelerine ve liderlik çalıştaylarına katıldı.

Ülkenizin gençlik vizyonu var mı? Var ise anlatır mısınız?

Gine’nin gençleri eğitim, istihdam ve sivil katılım yoluyla güçlendirmeyi amaçlayan bir ulusal gençlik politikası vardır.

Toplumunuzun ve devletinizin gençlere bakış açısı nasıl? Buna dair gözlemlerinizi paylaşır mısınız?

Gine’deki toplum gençlerin potansiyeline değer veriyor ancak çoğu zaman onların yeteneklerini tam anlamıyla kullanmak için yeterli kaynak ve destek sistemlerinden yoksun. Gençlerin karar alma süreçlerine katılımının önemi son yıllarda giderek daha fazla kabul görüyor.

Ülkenizde uygulanan gençlik politikalarında en beğendiğiniz çalışma nedir?

Gine’de gençlik faaliyetleri çerçevesinde uygulanan en sevdiğim aktivite, gençlerin yerel zorluklara çözüm bulmak ve olumlu bir etki yaratmak için bir araya geldiği toplum hizmeti projeleridir.

Ülkenizde uygulanan gençlik politikalarında en eksik gördüğünüz alan ve çalışmalar nelerdir?

Gine’deki en eksik gençlik faaliyetleri mesleki eğitim programları ve özellikle kırsal alanlarda kaliteli eğitime erişimdir.

Gençlik forumlarına katılan biri olarak kariyerinize gençlik çalışmalarıyla devam etmek istiyor musunuz?

Evet, gençlere fayda sağlayan ve gelişimlerini kolaylaştıran politikaları savunmak için gençlik forumlarına katılarak gençlik çalışması etrafında bir kariyer oluşturmayı düşünüyorum.

Kendi ülkenizde gençlerle çalışan sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarını beğeniyor musunuz? Bu çalışmalarda aktif rol aldınız mı?

Gine’de gençlerle çalışan sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarını takdir ediyorum. Bu çalışmaların gençler arasında eğitim, sağlık ve sosyal katılımı teşvik etmeye yönelik bazı girişimlerine aktif olarak katıldım.

Hazırlayanlar: Kübra Kuruali, Sümeyye Semiha Büyük

Çeviri: Sümeyye Semiha Büyük, Büşra Övüt