Asaf Hâlet Çelebi'nin seçim beyannameleri

NECATİ TONGA
Abone Ol

Asaf Hâlet Çelebi, Modern Türk şiirine yön veren isimlerin başında gelir. Bu yazıda Asaf Hâlet’in kitaplarına girmemiş seçim beyannameleri bir araya getirilmiştir.

Asaf Hâlet Çelebi (1907-1958), şiirleriyle ve yazılarıyla olduğu kadar yaşam tarzıyla da modern Türk edebiyatının ilgi çekici simalarından biridir. Edebiyatımızın güleç yüzlü bu çelebi şahsiyeti, hoşsohbet kişiliğinin yanı sıra tuhaf giyim tarzı ile de adından söz ettirir. Kılık kıyafetiyle Hindistanlı baharat tüccarlarına benzetilen Asaf Hâlet, ceplerinde taşıdığı antika kutulardaki kakule, Nemse kimyonu, kaya tuzu, safran, frambuazları karşılaştığı kimselere ikram etmesiyle maruftur.1

Orhan Veli ve arkadaşlarının edebiyatımızda etkili olduğu dönemde şiirlerini neşretmeye başlayan Asaf Hâlet, “Garip”in gölgesinde bir başka “garip” ve avangart bir kişilik olarak belirir. Ne var ki çoğu zaman tasavvufî imgelerle bezenmiş Doğu mistisizminden beslenen şiirleri, onu Garip şiirinden ayırır. Şair, âhenk ve musikiye önem vererek “saf şiir” peşinde koşmasıyla da tedahüle savaş açan Garipçiler’den ayrılır.

Zaman içinde kendine özgü bir şiir dünyası kuran Asaf Hâlet Çelebi’nin ilk şiiri, 18 Kasım 1938’de Ses mecmuasında neşredilen “Cüneyd”dir. Ona göre şiir, kelimelerle dördüncü bir boyut yaratma uğraşıdır. O, maddenin değil ruhun ifadesi olarak gördüğü şiiri şu cümlelerle tanımlar: “(…) Şiir, basmakalıp bir peyzaj, uluorta bir hikâye olmadığı gibi neyi ifade ettiği belli olmıyan bir musikî de değildir. Fakat şiirde bunların hepsinden birer nebze bulunmak icabeder. Ancak şairin maksadı, ne hikâye anlatmak ne musiki yapmak ne de resim çizmek olmadığı için bunlar ancak ‘doz’u kaçırılmadan şiire verilebilir kanaatindeyim. Şiirin mümkün olduğu kadar kısa olması için bünyesine daha uygundur.”2

O, şiir yazmakla kalmayan, şiir üzerine düşünen ve bu düşüncelerini de çeşitli yazılarında ortaya koyan bir şahsiyettir. Şair, “Benim Gözümle Şiir Davası” üst başlığıyla yayımladığı yazılarda poetikasını ortaya koymuştur.

Şairin ilk yayımlanan yazısı, 2 Aralık 1938’de Ses mecmuasında çıkan “Tekerleme” başlıklı metindir. Asaf Hâlet, yazılarında pek çok meseleye eğilmiş, düzyazılarında da renkli bir evren kurmuştur. Denilebilir ki düzyazıları, Asaf Hâlet’in çok yönlü ve renkli mizacının âdeta bir yansımasıdır. Asaf Hâlet’in düzyazıları ilk defa Hakan Sazyek tarafından yayına hazırlanmış ve 1998 yılında Yapı Kredi Yayınları tarafından yayınlanmıştır.3 İkinci baskısını 2004’te ilavelerle yeniden basılan bu çalışma, 2018 yılında Everest Yayınları tarafından tekrar neşredilmiştir.4 Bu çalışmada yer almayan Asaf Hâlet’in bazı seçim beyannameleri ile bir mülakatı aşağıda dikkatlere sunulmaktadır.

Bilindiği üzere Asaf Hâlet Çelebi, 1945 yılının Haziran’ında yapılan ara seçimlerde İstanbul milletvekilliği için adaylığını koymuştur. Dönemin gazetelerine yansıyan haberlerden anlamaktayız ki bilhassa İstanbul seçimleri siyaset sahasında olduğu kadar kültür ve edebiyat dünyamız açısından da hayli heyecanlı geçmiştir. Zira zaman içinde sayısı yüze yaklaşan milletvekili namzetlerinin içerisinde hayli edip, gazeteci ve sanatkâr isim vardır. Aka Gündüz, Etem İzzet Benice, Hakkı Tarık Us, Ali Fuat Başgil, Halid Fahri Ozansoy, Ressam Togo, Cemil Topuzlu ve Halide Edip’in aday olacağı şayiaları dönemin gazetelerinde sık sık dile getirilir. Neticede pek çok isim aday olmaktan vazgeçer yahut yaptığı resmî başvuruyu geri çeker. 1945 ara seçimlerinde İstanbul’da Hakkı Tarık Us’un seçileceğine ise kesin gözüyle bakılmıştır.

Bu seçimlere katılan dikkat çekici isimlerden biri de Asaf Hâlet Çelebi’dir. Seçimi kazanıp mebus olamasa da Çelebi’nin sözleri ve fikirleri değerlidir. Asaf Hâlet’in siyasi görüşlerini içeren “Hemşeriler!” hitabıyla başlayan uzun seçim konuşması -Cogito dergisinin 2001’deki 29. sayısından nakledilerek- bütün yazılarına alınsa da şiirimizin bu “renkli”, “çelebi” ve “garip” şairinin 1945 seçimleri için yaptığı bazı konuşmaları kitaplaştırılmamıştır.

Tasvir ve Ulus gazetelerinde çıkan seçim demeçlerinin satır aralarında Asaf Hâlet’in siyasi ipuçları ile karşılaşıyoruz. Şair, bu demeçlerinde kadın haklarından demokrasinin inkişafına, yazarların telif haklarından vergi sistemindeki dengesizliklere pek çok mesele ile ilgili düşüncelerini belirtir.

Asaf Hâlet Çelebi’nin Demeci:

Milletvekilliğine namzetliğini koyan Asaf Hâlet Çelebi bize şu demeçte bulunmuştur: “– Seçimde ikinci seçicilerin lüzumuna kani değilim. Bu demokrasi ile kabil-i telif değildir. Tek dereceli seçime taraftarım.

Milletvekili olduğum takdirde çalışmak istediğim mevzuların başında şunlar gelir: İçtimai buhran geçirdiğimiz muhakkaktır. Bu buhranı önliyecek çareler vardır. Bunlar önlenebilir. Bilhassa bugünkü cemiyette kadının durumu pek fazla hayata karışmış vaziyettedir. Yalnız şurasını tasrih etmek isterim ki, kadınlarımızı Amerika ve eski demokrat Fransa’daki kadının seviyesine getirmek ve onların tanıdığı haklar kadar hak sahibi yapmak lâzımdır. Kadının cemiyet içinde rolü üzerinde bundan böyle de tedbirler alınabilir. Bilhassa bunu bir irtica olarak kabul edenlerin fikrini şiddetle reddederim. Bu cemiyette artık irticaa yer yoktur. Bu sebeple içtimaî nakiselerimizi düzenliyebiliriz.

Vergiler mümkün olduğu kadar halkın ihtiyacı nisbetinde daha makul şekle konulabilir. Vergilerin tevhidini ve muayyen taksitlerle alınmasına taraftarım. Kara borsaya gelince, cezaî tedbirlerden ziyade bu cezaları tatbik hususunda tedbirler almalıyız. Tüccar ve esnafa ticaret ahlâkının şümulüne giren terbiyeyi vermek lâzımdır. Bilhassa verilen cezaların konulan müeyyidelerin kat’î olarak tatbik edilmesi için esaslı bir teşkilat lazımdır.” Tasvir, 10 Haziran 1945, s.5.

Şair Asaf Hâlet Çelebi diyor ki: Şair Asaf Hâlet Çelebi, neşrettiği beyannamede, bizde demokrasinin pek genç olduğunu, bizden daha tecrübeli demokrasilerin bilhassa iyi taraflarını daimî bir model olarak göz önünde tutmamız gerektiğini, aile ve fert terbiyesini karşılıyacak umumi ve esaslı tedbirler alınması icap ettiğini anlatmakta, karaborsanın ortadan kaldırılması için suçlunun yüzde yüz cezaya çarptırılmasını sağlıyan esaslı bir teşkilat kurulması, memurun bugünkü vaziyetinin acele olarak ıslahı ve terfihi için tedbirler alınması gerektiğini söylemektedir.

Asaf Hâlet Çelebi, erken yaşta vefat eden oğlu ve eşiyle çekilmiş fotoğrafı.

  • Şair bundan sonra, vergilerin birleştirilerek taksite raptedilmesi ve mutedil surette alınması, vatandaşların mutlak surette müsavi hakka sahip olması, kadına aile yuvasını kuracak bir mevki temini esasları üzerinde yürüyeceğini bildirmektedir.

Ulus, 13 Haziran 1945, s.4.

Asaf Hâlet Çelebi’nin Beyannamesi:

İkinci seçmenlere neşrettiği ve aşağıya kısaca alacağımız beyannamesinde: “Evvelce gazetelerde neşredilen beyannamenin tavzihi maksadile esas meseleler hakkında fikirlerimi söylemeğe mecburiyet hissediyorum:

Bütün milleti içine alan tek dereceli, gizli rey usulü kabul edilmedikçe ve tek parti sistemi baki kaldıkça, anayasamızın vatandaşlara temin ettiği haklar sonradan çıkarılan diğer kanunlarla iptal edildikçe Türkiye’de demokrasi olamaz. Her şeyden evvel mücadeleye esas olarak bunların temini.

Matbuat sahasındaki telif hakkı hususundaki hükümlerin yanlışlığı ve kifayetsizliğini her fırsatta gördüğüm için bu hususta esaslı tedbirler alınmasına çalışmak da başlıca vazifelerimdendir.” Tasvir, 16 Haziran 1945, s. 3

(Devam edecek)

1 Mustafa Miyasoğlu, Asaf Hâlet Çelebi, MEB Yay., İst., 1994, s. 27.

2 Mustafa Baydar, Edebiyatçılarımız Ne Diyorlar, Ahmet Halit Yaşaroğlu Kitapçılık ve Kâğıtçılık L.Ş., İst., 1960, s. 64-67.

3 Asaf Hâlet Çelebi, Bütün Yazıları, (Haz. Hakan Sazyek), Yapı Kredi Yay., İst., 1998, 538 s.

4 Asaf Hâlet Çelebi, Bütün Yazıları, (Haz. Hakan Sazyek), Everest Yay., İst., 2018, 735 s.