Arkadaşını tatilde değil trafikte tanırsın
2010 yılından bu yana İstanbul’da yayın yapan Radyo Trafik, gönüllü muhabirlerinden aldığı bilgileri dinleyicilerine ulaştırıyor. Yol güvenliği, trafik yoğunluğu gibi konularda anlık bilgiler paylaşarak sürücülere de zaman kazandırıyor. Radyo Trafik’in Genel Yayın Yönetmeni Cezayir Doğan’la bir söyleşi yaparak kuruluş hikâyelerini ve İstanbul trafiğinin üzerimizdeki etkilerini konuştuk.
Radyo Trafik ne zaman, nasıl kuruldu?
Radyo Trafik, İstanbul’da 2010 yılında Saran Group Yönetim Kurulu Başkanımız Sadettin Saran’ın sürücüleri ve yayaları bilinçlendirmek adına, bir sosyal sorumluluk projesi olarak değerlendirmesi ve destekleriyle yayın hayatına başladı. Radyospor ile birlikte kurumun vatandaş haberciliği yapan tematik radyolarından biri oldu ve ardından Ankara ile İzmir’de de açıldı.
Halkın sesinin duyulduğu bir mecra
Sizce neden böyle bir girişime ihtiyaç vardı?
Trafik radyosu fikri aslında radyo sektöründe dillendirilen ancak içeriği, ekonomik getirisi, dinlenme kaygıları gibi gerekçeler ile -ki haksız da sayılmazlardı- cesaret edilemeyen bir yayın türü olarak görülmekteydi. Oysa hepimiz trafiğin içindeyiz. Yollarda ciddi zaman kaybediyoruz, kural tanımayan ya da bilinçsiz sürücüler ile muhatap oluyoruz, kazalar nedeniyle sevdiklerimize veda etmek zorunda kalıyoruz. Yani aslında çoğumuz trafik mağduruyuz, ya da adayıyız. Tabii bu sorunları dile getirecek mecramız da yok. İşte tam da bu noktada bilgi veren, eğiten-öğreten, dinleyen, çözüm için çabalayan bir yayıncılık anlayışının fayda sağlayacağı anlayışı ile projemizi oluşturduk, kurumumuz da onayladı ve hikâyemiz başladı. Dinleyiciler radyomuzda hem trafikle ilgili anlık-ayrıntılı bilgiler alıyor hem bilinçleniyor hem de çeşitli yol-ulaşım problemlerini yerel yönetimlere, ilgili mecralara bizim üzerimizden iletebiliyorlar. Trafik ve şehir ayrılmaz iki ayrı olgu olduğu için de Radyo Trafik’in bulunduğu şehirdeki bir dinleyici frekansımızdan sadece trafik yoğunluğu değil şehre dair her şeyi öğrenebilir, tartışmalara katılabilir, görüşlerini duyurabilir ve bunun yanında harika nostaljik şarkılar da dinleyebilir. Sadece bir trafik radyosu değil, şehir radyosuyuz diyebiliriz.
Şoförle yerel yönetim arasında bir köprü vazifesi görüyorsunuz diyebilir miyiz?
Aynen öyle. Mesela 2010’dan bu yana İBB’nin Beyaz Masa birimiyle ortak bir WhatsApp grubumuz var. Onlara günde ortalama 50-60 şikâyet iletiyoruz. Birçok ilçe belediye, emniyet ve kara yolları gibi birimlerle de bilgi alışverişinde bulunuyoruz. Dinleyicimiz bizimle yola dair anlık bir şikâyet bilgisi paylaşırken onun doğru adrese gideceğini ve çözüleceğini biliyor. Bu İstanbul gibi kalabalık bir şehirde vatandaş için de yöneticiler için de elbette çok değerli. Dinleyicimiz trafikten haber paylaşırken de şunun farkında; bu haber birilerinin işine yarayacak, hayatını kolaylaştıracak. Az sonra başka biri de benim için aynı mantıkla bilgi verecek. Bilgi veriyor kazanıyor; dinliyor kazanıyor. Problemlerin çözümü ile ilgili sürecin de hızlı ilerlediğini görüyor. Üstelik radyodan alacağınız bu tür veriler sizi bir kazadan da koruyabilir. Örneğin biz, “Otoyolunun kenarında sol şeritte büyük bir demir parçası var. O şeridi kullananlar dikkatli olsun” şeklinde uyarıları dahi veriyoruz. Böyle bir uyarıdan kısa süre sonra büyük kaza haberleri vermek zorunda kaldığımız oluyor maalesef. Dinleyenler ise uyarıyı dikkate alıp kurtuldukları için teşekkür ediyor.
Bizi evde değil, trafikte dinliyorlar
Radyo Trafik’in nasıl bir işleyişi var? Gönüllü muhabirlik sistemini açıklayabilir misiniz?
Radyomuzda 24 saat canlı yayın yapılıyor. Gece bu yayın aralığı genişliyor, şarkılar vs. araya giriyor. Ama özellikle İstanbul’da hafta içi çaldığımız şarkının sayısı 10’u geçmiyor. Öncelikle bir harita sistemimiz var ve şehrin trafik akışını buradan yorumluyoruz. Ayrıca 200 bine yakın gönüllü muhabirimiz bulunuyor.
Trafiğin içinde olan herhangi biri, trafikte karşılaştığı olay, kaza ya da arızaları bize sosyal medya, telefon veya uygulama üzerinden iletiyor ve eğer isterse bizim gönüllü muhabirimiz oluyor.
Biz de orda kimin ne kadar bilgi verdiğine, paylaştığı bilginin doğruluğuna göre küçük bir puanlama sistemi yapıyoruz. Bazı gönüllülerimizin paylaştığı bilgiler için artık teyit almaya bile ihtiyaç duymuyoruz. Birçok yolun olduğu kocaman bir şehirde bizim bilgi alma şeklimiz başka türlü olamazdı zaten. Trafik içinde 100 hatta 200 muhabiriniz olsa bile bugün olduğu gibi şehrin her noktasından, anlık ve ayrıntılı bilgi almamız mümkün olmazdı. Yani gönüllülük anlayışı ile bilgiye ulaşma sorununu çözdük. Şu an biz, şehrin bir ucundan bir ucuna; Silivri’den Gebze’ye mahalle aralarında olan bitenden bile haberdar oluyoruz. Neticede insanların araç kullanırken dinlediği bir radyoyuz. Gece saatlerindeki şarkılarımız, bazı özel konuklu yayınlarımız dışında evden pek dinlenmeyiz. Trafiğin içinde aracı olan, iş sahibi insanların dinlediği, aradığı, bilgi verdiği, görüşlerini, tecrübelerini aktardığı ve varsa şikâyetlerini aktardığı bir yayıncılık anlayışımız var. Trafik yoğunluğundan dolayı sabah ve akşam bu şikâyetlere pek yer veremiyor, bilgi odaklı gidiyoruz. Fakat sabah ve akşam yayınlarının son saatleri ile gün içerisinde aralıklarla görüş, öneri ve şikâyetlere yer yeriyoruz. Tabii şehir haberlerini de aktarıyoruz. Belediye başkanlarını, uzmanları ağırladığımız yayınlar, çevre programlarımız var. Yazarın Dilinden adında bugüne kadar yaklaşık 400 yazarı ağırladığımız, 4 yıldır devam eden bir kültür sanat programımız var. Bunlar gibi farklı içeriklerimiz de bulunuyor. Hayati olduğunu düşündüğüm bir diğer konumuz da kan ihtiyaçlarının karşılanması konusunda verdiğimiz destek. Kan ihtiyacı olan vatandaşlarımız radyomuzu arayarak veya WhatsApp hattımız üzerinden bizlere ulaşarak ihtiyacı talep edebiliyor. Hasta yakını ile görüşüp onay aldıktan sonra da anons geçiyoruz. Kan ihtiyacında akla gelen ilk mecralardanız.
Trafik gönüllüğü oluştu
Radyo Trafik daha ziyade taksiciler tarafından mı dinleniyor?
Dinleyicilerimiz içerisinde taksiciler de var elbette ama bizi dinleyenlerin tamamı iş sahibi. Ya mesleği sürücülük ya da işine giden bir sürücü. Yayına başladığımız 2010 yılından bu yana düzenli dinleyicimiz olan yüzde 25’lik bir kitle var. Buna tabii her geçen gün yenileri ekleniyor. Aramızda onlarla kuvvetli bir bağ oluştu. Özellikle pandemiden önce belli aralıklarla bir araya geldiğimiz kahvaltılar, geceler düzenledik. Hâlâ çat kapı çayımızı içmeye gelen gönüllü muhabirlerimiz var. Çünkü biz gönüllü muhabirlerimiz ile “işe yarayan” bir yayıncılık yapıyoruz ve birlikte iyi bir takımız.
Gönüllü muhabirlerinizle ilgili sizi gülümseten hatıralarınız var mı?
Çok sayıda doğuma ulaştırma hikâyemiz var. Bunlardan bir tanesi benim için çok değerli çünkü bebeğe adımı vermişlerdi. Dinleyicilerimiz yayına çıkarak araçta bulunanları sokak sokak yönlendirmiş ve doğum başlamadan hastaneye ulaştırmışlardı. Başka bir tarihte bir hanımefendi arıyor ve “Şu gün, şu saatte şurada trafik var mıydı?” diye soruyor ekip arkadaşlarımıza. Yani geçmiş bir zamanın trafik bilgisini istiyor. Sonradan anlaşıldı ki, o saatte orada trafikte kaldığını söyleyen kocasını teyit etmek istemiş. Başka bir dinleyicimiz baklavasını alıp geldi, biz de buyur ettik. “Üç dört ay öncesine kadar emniyet kemeri takmaz, hiçbir şeye önem vermezdim. Sizin yayınlarınızdaki uyarıları dinledikçe kemer takmam gerektiğini anladım ve takmaya başladıktan kısa bir süre sonra kaza geçirdim” dedi. Aracı üç dört takla atmış. “O kemer olmasaydı ben şu an burada değildim, hayatımı size borçluyum” dedi. Bunun gibi çok sayıda hikâye dinledik ve bu bize manevi anlamda inanılmaz haz veriyor. “İşe yarayan bir radyo” sloganıyla yola çıktık ve onu da başardığımızı düşünüyoruz. Hem maddi hem manevi anlamda huzurlu bir yayıncılık yapıyoruz.
Emniyet şeridini kullandığı için arkadaşlığımı kestiğim insanlar var
Sizce İstanbul trafiği bizi nasıl etkiliyor?
Hatırlar mısınız, bir ara görseli olan bir trafik canavarı vardı. “Trafik canavarı can aldı!” diye haberler yapılırdı. Sanki bir tane tuhaf bir yaratık var yollarda gezen ve tüm kazaları o yapıyor. Bütün günahı ona yüklüyorduk. Halbuki problem bizde, insanda. Evimizde harika kişileriz, işyerinde harikayız, adaletten bahsedildiğinde mangalda kül bırakmıyoruz!
Trafiğin içine çıkınca başka birine dönüşüyoruz. Dönüştüğümüz kişi insana benziyor ama insani davranışlar sergilemiyor. Arkadaşını tatilde tanırsın derler ama bence trafikte de tanıyabilirsin, tatile gerek yok.
Mesela emniyet şeridi o kadar önemli ki, sen o şeridi kapattığın zaman ambulans geçemiyor, itfaiye gidemiyor, kar temizleme aracı gidemiyor. Yayınlarımızda maalesef defalarca yaşadık; Kaza yerinden yayına bağlanıp -yaralılara acil müdahale gerekiyor, emniyet şeridini boşaltsınlar- diyerek âdeta çığlık atan insanları dinledik. Ambulanstan inip koşturarak olay yerine gitmeye çalışan sağlık çalışanlarının haberini geçtik ve maalesef hayata tutunmaya çalışanların vefat ettiği bilgisini vermek zorunda kaldık. Şunu aklımızdan çıkarmamalıyız;
Emniyet şeridini kullandığımızda birinin hayatını kaybetmesine neden olabiliriz. Böyle bir ihtimal var. Birinin hayatını kaybetme ihtimalinden korkmalı insan. İşte bundan korkmayan kişiden ben korkarım.
Onun arkadaşlığından da korkarım, dostluğundan da...
Trafik bizi başkalaştırıyor ya da belki de gerçeğimizi ortaya çıkartıyor; belki de en gerçek hâlimize ayna tutuyor.
O yüzden yayınlarda da hep söylerim: “Birini tanımak için trafikteki hâline bakmak gerekiyor.” Eğer kişi trafik stresini, gerginlik hâlini yönetemiyorsa öyle bir insanın senin hayatında -arkadaşın, eşin, dostun, olabilir- herhangi, bir olay, hadise yaşadığında ve yine stres tavan yaptığında aynı tepkileri verme ihtimali var demektir. Benim gereksiz yere emniyet şeridini kullandığı için arkadaşlığımı kestiğim insanlar var.
Kişiye özel navigasyon
Geçen yıl mart ayında Radyo Trafik Yolda isimli navigasyonumuzu hayata geçirdik. Radyo Trafik Yolda navigasyon hizmetinin yanı sıra birçok özelliği de barındırıyor. Rakiplerinden farklı olarak bir rota oluşturulduğunda, o rota üzerinde olan tüm olaylar anında kullanıcılara bildiriliyor. Yani, kullanıcılar daha yola çıkmadan yolda nelerle karışılacağını öğrenebiliyor. Ayrıca, seyahat hâlindeyken rota üzerinde kaza, arıza, çalışma gibi trafiği etkileyecek herhangi bir olay meydana geldiğinde anında kullanıcılarını hem yazılı hem de sözlü olarak uyarıyor. Üstelik olaya ait tüm detayları da Radyo Trafik yayıncılarının sesleriyle uygulama üzerinde dinlenebiliyor ve alternatif yol önerileri öğrenilebiliyor. Kısacası zaman kazandırmaya devam ediyoruz diyebilirim.