Yemen'de İslâm'ın ilk mescidi sahâbe yadigârı el-Cund Camii

HABER MASASI
Abone Ol

Taiz kentinin 20 km güneybatısında bulunan el-Cund Camii, Hicretin 6'ncı yılında Yemenlilere İslâm'ı anlatması için Hz. Peygamber tarafından gönderilen Muâz bin Cebel tarafından inşa edildi. Yemen'in ilk camisi olan ibadethane, bugün hâlâ aktif olarak kullanılmakta.

Yemen'de İslâm'ı yayması için Hz. Peygamber tarafından özel olarak gönderilen sahâbeden Muâz bin Cebel (ölüm 638) adına yapılan el-Cund Camii, Taiz'in ilk kurulduğu yer olan eski Taiz'de, Hz. Peygamber'in vefatından bir kaç yıl önce inşa edildi.

Hz. Peygamber Yemen'e önce Hz. Ali'yi, ardından "seyfullah" ünvanı verdiği meşhur kumandan sahâbî Hâlid bin Velîd'i İslâm'ı yayması için gönderirken, daha sonra Muâz bin Cebel'i de göndererek, Taiz'de bu camiyi yapmasını işaret ediyor.

Resûl-i Ekrem'in devesi Kusva ile Yemen'e gelen Muâz bin Cebel'in bu bölgeye ilk gelen ve sert mizaçları ile bilinen Hz. Ali ve Hâlid bin Velîd'den sonra, yumuşak ve ''hilm'' fıtratı ile dönemin Yemenlilerinin gönlüne girmeyi başardığı rivayet ediliyor.

El-Cund, Hz. Peygamber’in halkına İslâm'ı anlatması için Yemen'e gönderdiği Muâz b. Cebel tarafından İslâm'ın başlangıcında inşa edilen ve Yemen'de ayakta kalan en eski ve ilk camidir.

Hz. Peygamber'in, ''Devem sana yön verecektir, Kusva'nın çöktüğü yere bir mescit yap'' dediği Muâz bin Cebel'in, Taiz'e bu camiyi inşa ettirdiği biliniyor.

Cami avlusunda, Hz. Peygamber’in devesi Kusva'nın çöktüğü yeri belleyen dikili taş.

Tarihî ve manevî değeri bulunan cami zamana yayılan genişletmelerle bugünkü halini alırken, Yemenlilerin en yoğun ilgi gösterdiği mescitlerden biri olmuş.


Kusva'nın çöktüğü yer bir dikili taş ile işaretlenirken, cami avlusunda bugün de duran taş, ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.

Hâricîlerden Abdunnebî el-Mehdî'nin saldırısına uğrayan el-Cund mescidi, 575'de Dağtekin bin Eyyüb tarafından restorasyonu yapılarak tekrar ibadete açıldı. El-Cund Mescidi'nde, biri 575 tarihinde yapılmış Eyyûbîler dönemine ait dekorasyona sahip olmak üzere iki minber bulunuyor. Mescidin avlusunda Muâz bin Cebel tarafından kazılan kuyu da hâlâ mescidin su kaynağı olarak devam hizmet vermeye devam ediyor.

Tarih boyunca büyük devletlerin hâkim olduğu Taiz kenti ve Muâz bin Cebel Camii'nin girişinde Osmanlı döneminde eklenen hamam ve kuyular görülüyor. Cami, Taizlilerin yanı sıra yurt dışından gelen ziyaretçilerin de uğramadan geçmediği yerler arasında bulunuyor.

Caminin girişindeki hamam ve kuyular.

"Ashabımdan ilmi ve dini en iyi bilen hayırlı bir kimse"

Hz. Peygamber'in, ''Kıyamet günü tüm ulema (âlimler) bir araya toplandığında Muâz bin Cebel onların bir taş atımı önünde yürüyecektir'' hadisi ile Peygamber övgüsüne mazhar olan Muâz bin Cebel, Hz. Peygamber'in, dönemin Yemenli idarecilerine yazdığı mektubu da beraberinde getirmiş.

  • Mektupta, ''Size ashabımdan ilmi ve dini en iyi bilen hayırlı bir kimse gönderdim'' sözleriyle övülen Muâz bin Cebel, Yemen'de kısa sürede kabullenilerek bu toprakların İslâm'a girmesine vesile olmuş.

Mescidin kütüphanesindeki farklı yazma eserler arasında Muâz bin Cebel'e ait eserlerin de olduğu tahmin edilmektedir.

Hz. Peygamber'in, Muâz bin Cebel'i Yemen'e gönderirken Medine'nin çıkışına kadar uğurladığı ve ''Ya Muâz, sen döndüğünde belki beni tekrar göremezsin'' dediği belirtilir. Gerçekten de Muâz bin Cebel Yemen'deyken Hz. Peygamber'in vefat ettiği ve Muâz bin Cebel'in Yemenlilerle beraber gıyabi cenaze namazı kıldığı rivayet edilir.

Bizans devleti ile savaşmak için katıldığı bir seferde Ürdün'ün kuzeyinde yakalandığı hastalık nedeniyle 38 yaşında vefat eden Muâz bin Cebel, adı Yemen'le özdeşleşmiş sahâbelerden biri olarak tanınıyor.

Ürdün'deki Muâz b. Cebel Camii ve yanı başındaki türbesi.

Muâz b. Cebel’in Ürdün’de kendi adıyla anılan köydeki türbesi.

Muâz b. Cebel'in türbesi.