Suudi Veliaht Prensi Gazze’de olanları ilk kez “soykırım” olarak nitelendirdi

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, pazartesi günü Krallığın başbakanı ve fiilî yöneticisi tarafından yaptığı açıklamada ilk kez İsrail'in Gazze'ye yönelik savaşını "soykırım" olarak kınadı.

Arap Birliği Zirvesi ve İslâm İşbirliği Teşkilatı’nın (İİT) Riyad'da düzenlediği ortak zirvede, Prens ve diğer Arap liderler İsrail'in Gazze ve Lübnan'a yönelik saldırılarını eleştirerek derhal ateşkes çağrısında bulundu.

• Selman, "Bu zirve, kardeş Filistin halkımıza yönelik devam eden iğrenç İsrail saldırıları ve kardeş Lübnan Cumhuriyeti'ne yönelik saldırıların devam etmesi ışığında, önceki zirvenin bir uzantısı olarak düzenleniyor.
• "Krallık, İsrail'in kardeş Filistin halkına karşı gerçekleştirdiği ve çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere 150.000'den fazla şehit, yaralı ve kayıpla sonuçlanan soykırımı kınadığını yineliyor." dedi açılış konuşmasında.

Suudi hükümeti, geçen yıl 7 Ekim'den bu yana İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırısını eleştiriyor ve Körfez krallığı ile İsrail'in açık ilişkileri resmîleştirmeye yakın olduğu yönündeki önceki spekülasyonlara rağmen, ateşkes ve iki devletli çözüm çağrılarını destekliyor. Öte yandan, Muhammed bin Selman yakın zamanda hükümetinin, başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devleti kurulmadan bunu yapmayacağını da belirtti.

• “Krallık, İsrail'in kardeş Filistin halkına karşı işlediği soykırımı kınadığını yineliyor.” Muhammed bin Selman

Prens, konuşmasında ayrıca İsrail'in "Kutsal el-Aksâ Camii'ne saygısızlık etmesini" ve "Filistin Yönetimi'nin tüm Filistin topraklarındaki kritik rolünü baltalamasını" kınadı ve bu tür politikaların yalnızca bölgedeki barışı kısıtlamaya hizmet ettiğini söyledi.

Veliaht Prens ayrıca, İsrail'in Filistinli mülteciler için kurulan BM ajansı UNRWA'yı yasaklamasını ve Gazze'deki yardım kuruluşlarına saldırılarını eleştirdi.

Prens ayrıca, İsrail'in Lübnan'a yönelik savaşını kınadı, Lübnan ve Gazze'de devam eden operasyonların "felâket sonuçları" konusunda uyardı ve İran'a yönelik daha fazla saldırı konusunda uyardı.

"Uluslararası toplumu Filistin ve Lübnan'a yönelik saldırıyı derhal durdurma ve İsrail'i İran İslâm Cumhuriyeti'nin egemenliğine saygı göstermeye ve topraklarına saldırmamaya zorlama sorumluluğunu üstlenmeye çağırıyoruz." dedi.

“Sistematik cinayet”

Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz'in talimatları doğrultusunda 11 Kasım 2023'te Riyad'da düzenlenen İİT-Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi'nin sonuç bildirgesinde, "İşgal altındaki Doğu Kudüs'ün Filistin Devleti’nin ebedi başkenti olarak tam egemenliğini teyit ediyoruz" ifadesi kullanıldı.

Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas, zirve öncesinde yaptığı konuşmada İsrail'e yaptırım uygulanması ve yerleşim birimlerinin genişletilmesinin "bir yıl içinde" durdurulması çağrısında bulundu.

Mısır Devlet Başkanı Abdülfettah el-Sisi de, Gazze'deki savaşı soykırım olarak tanımlamaktan kaçındı ancak "Gazze'deki sivillerin sistematik olarak öldürülmesini" kınadı.

Ayrıca Mısır'ın, İsrail'in Gazze halkını zorla yerinden etme planlarını veya bölgeyi yaşanmaz hale getirme çabalarını kabul etmeyeceğini söyledi.

"Mısır adına, Filistin davasını, zorla yerinden etme veya Gazze'yi yaşanmaz hale getirme yoluyla tasfiye etmeyi amaçlayan tüm planlara karşı duracağımızı ilân ediyorum. Bunu hiçbir koşulda kabul etmeyeceğiz." dedi Sisi.

Bu arada Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed, Arap ve İslâm liderlerinin İsrail'in savaşına son vermek için "yürütme planı" çağrısında bulundu, "aksi takdirde soykırımın devamına yardımcı olmuş oluruz." dedi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da, İsrail'in "Filistinlileri yok etme" planlarına karşı uyardı. İsrail'in UNRWA'yı yasaklamasının "iki devletli çözümü ortadan kaldırmayı ve Filistinli mültecilerin anavatanlarına geri dönmesini engellemeyi" amaçladığını ekledi.

Erdoğan, Batılı ülkelerin İsrail'e "siyasî, ekonomik, askerî ve manevî destek" sağlamasını eleştirirken, aynı zamanda "Müslüman ülkelerin Gazze'deki duruma yeterli şekilde yanıt vermedeki başarısızlığını" da kabul etti.

"Filistin'de soykırım yapanlara karşı önlemlere baskı yapmak için koordineli çabalarımızı sürdürmeliyiz" dedi ve Müslüman ülkeler arasındaki farklılıkların İsrail'e karşı ortak eylem için bir engel olmaması gerektiğini ekledi.