Suudi saflarında ölen İngiliz
Yüzbaşı William Henry Irvine Shakespear, fotoğrafçılıktan botaniğe, kâşiflikten Arapça bilgisine pek çok alanda donanımlı bir İngiliz memuruydu. Fakat o, klasik bir memur olmanın dışında bir isimdi; Cerrâb'da, günümüz Suudi Arabistan'ının kurucusu İbn Suud'un güçleri ile düşmanı İbn Reşîd arasındaki savaşta ölen bir İngiliz'di.
William Henry Irvine Shakespear, 1878 yılında Britanya Hindistan’ı içerisinde yer alan Bombay’da dünyaya gelmişti. 1904 yılında girdiği İngiliz Dışişleri Bakanlığı bünyesinden önce kimi memuriyetlerde bulunan Shakespear, 1909 yılında Kuveyt’e siyasî temsilci olarak gönderilmişti. 1899 yılında İngiltere ile yapılan gizli anlaşma çerçevesinde Kuveyt bu tarihte İngiltere’nin himayesinde bulunuyordu. İçlerinde Arapçanın da yer aldığı çok sayıda dil konuşan Shakespear, klasik bir memur olmanın dışında bir isimdi. Fotoğrafçılık ve botaniğe duyduğu alakadan başka daha önce hiç haritalanmamış bölgelere seyahatler yapmaktan hoşlanıyordu. Gittiği yerlerde bedevîlerle görüşüyor, çöl florasıyla alakalı incelemelerde bulunuyordu. Sahip olduğu maceracı ruh, kendisini 1907 yılında bir kez daha göstermişti.
Karaçi’den satın aldığı otomobille İran, Türkiye ve Avrupa üzerinden kara yoluyla İngiltere’ye giden Shakespear, bu rotayı kullananların ilki olmuştu.
Kuveyt topraklarında yaptığı seyahatleri de bu aracıyla yapıyordu. O, Kuveyt Şeyhi Mübârek es-Sabâh ile dostluk ilişkileri kurmayı ihmal etmemişti.
Onun Kuveyt Şeyhi ile olan diyaloğu, bugünkü Suudi Arabistan devletinin kurucusu Abdülazîz bin Suud’la da tanışmasına sebep olmuştu. Shakespear’ın İbn Suud’la yaptığı ilk görüşme yeni tamamladığı 1600 kilometrelik bir yolculuğun ardından olmuştu. Shakespear’ın çöl üzerine bilgisi ile Necid Arapçasına vukûfiyeti İbn Suud’un hayret etmesine sebep olmuş ve kendisini Riyad’a davet etmişti.
- Shakespear, kendisinden aldığı izinle İbn Suud’un bilinen ilk fotoğraflarını çekmişti.
Kısa bir zaman sonra Riyad’a giden Shakespear, sıkı ilişkilerin temellerini de bu şekilde atmış oluyordu.
I. Dünya Savaşı patlak verdiğinde İbn Suud’a giden özel heyet içerisinde Shakespear de yer almıştı.
Osmanlı’nın Almanya ile yaptığı ittifak, İngilizlere bu bölgede İbn Suud gibi bir ismin varlığını gerekli kılıyordu. Zira kendisinin 1913 yılında Lahsâ’yı ele geçirmesi, Osmanlı’nın Basra Körfezi’nden çıkarılması noktasında İngilizlere güven de veriyordu. Karşılığında ise İbn Suud’un Necid’in bağımsız hükümdarı olması söz konusuydu. Dolayısıyla I. Dünya Savaşı’nda İngilizlerden yana tavır alan İbn Suud, Osmanlı aleyhine faaliyetlere girişmişti. Buna karşın ise Osmanlı, Suudîler’e karşı Reşîdîler’i desteklemişti.
Yaklaşık 20 günlük uzun bir yolculuğun ardından İbn Suud’un çadırına ulaşan Shakespear, işte bu amaç doğrultusunda onunla bir anlaşma imzalamak için gitmişti. Kendisinin 4 Ocak 1915 tarihli Basra Körfezi’ndeki Bûşehr’de temsilci olan Percy Zachariah Cox’a gönderdiği mektup vazifesinin başarıyla neticelendiğini haber veriyordu. Shakespear, vazifesini tamamlamasının ardından Kuveyt’e dönmemiş ve yakın zamanda Reşîdîler ile yapılacak olan çatışmada yer almaya karar vermişti. Kısa zaman sonra Cerrâb muhitinde patlak veren şiddetli savaş ne var ki Shakespear’ın burada hayatını kaybetmesine yol açmıştı. Reşîdîler tarafından kazanılan bu zaferde 37 yaşındaki Shakespear aldığı kurşunlarla ölmüştü.