"Suud ve BAE, ABD'nin Yemen'deki maşasıdır"

Yemen'deki Husilerin Siyasi Büro Üyesi Ali Kahum, Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) ülkeden çekilmesinin tüm vatandaşların arzusu olduğunu söyledi.

AA muhabirine açıklamalarda bulunan Kahum, "İstilacı BAE güçlerinin ülkeden çıkması tüm Yemenlilerin arzusudur. Çünkü ülkedeki varlıkları tüm Yemenliler için tehlike arz etmektedir." dedi.

"Suç oranlarının yükselmesi, güvenlik zafiyetleri, insanların öldürülmesi, onurlarının yerle bir edilmesi ve ülke ekonomisiyle oynanmasının yanı sıra işgalcinin varlığını güçlendirecek hapishane ve askeri üslerin kurulmasının sömürünün en önemli delilleri olduğunu" vurgulayan Kahum, ülkenin güneyinde işgal altındaki vilayetlerde ve diğerlerinde gerçekleşen söz konusu olayların sömürgecinin varlığının tehlikelerini gözler önüne serdiğini kaydetti.

Kahum, halkın işgalden bunaldığını, bunun tehlikeleri konusunda toplumun günden güne bilinçlendiğini ve direnişe geçtiğini vurguladı.

Aralık 2018'de imzalanan Stockholm Anlaşması'na ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Kahum, "Bu anlaşmanın ciddiyeti düşman ülkelere (koalisyon ülkeleri) bağlı" diyerek, koalisyon ülkelerini anlaşmanın uygulanmasını engelleyen ve başarısız kılmaya çabalayan taraf olmakla" suçladı.

Kahum, açık olan siyasi çözüm kapılarının koalisyon ülkeleri tarafından kapatıldığını savunarak, bu ülkelerin amacının; Yemen'i işgal etmek, doğal kaynaklarını sömürmek, Yemen topraklarına ve insanına zarar vermek olduğunu iddia etti.

"Suudi Arabistan ve BAE bir maşadan ibarettir"

Husilerin Siyasi Büro Üyesi Kahum, "Savaş ve barış konusunda kararı verecek olan ABD'dir. Savaşın başını o çekiyor. Suudi Arabistan ve BAE, ABD'nin Yemen ve bölge konusundaki projesini uygulayan bir maşadan ibarettir." değerlendirmesinde bulundu.

Örgütün Suudi Arabistan'a yönelik saldırılarını artırmasına ilişkin soruyu yanıtlayan Kahum, Husilerin kontrolü altında bulunan bölgelere yönelik hava ve deniz kuşatmasının, hava saldırılarının, katliamların, altyapının hedef alınmasının devam ettiğini dolayısıyla İHA saldırılarının da sürdüğünü söyledi.

Hudeyde'de askeri güçlerin yeniden konuşlandırılması komite toplantılarının tekrar başlamasını olumlu bulduğunu dile getiren Kahum, bu konunun görüşülmesinin Stockholm Anlaşması'nın uygulanmasının önündeki engelleri ortadan kaldıracağını kaydetti.

"Yemen hükümeti yükümlülüklerini yerine getirme konusunda engelleyici"

Kahum, Yemen'deki meşru hükümetin Hudeyde Anlaşması'nın ilk aşaması bağlamındaki yükümlülüklerini yerine getirme konusunda inatçı ve engelleyici davrandığını, bunun da anlaşmayı başarısız kılmaya çalıştığının bir delili olduğunu savundu.

Kendilerinin Hudeyde Anlaşması bağlamındaki adımları tek taraflı attıklarını bunun da askerlerin yeniden konuşlandırılmasının ilk aşamasında önemli olduğunu kaydeden Kahum, Birleşmiş Milletler (BM) gözetimi ve denetiminde 3 limanda yeniden konuşlandırmanın gerçekleştirildiğini aktardı.

Kahum, BM Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths'in salı günü Sana'ya gerçekleştirdiği ziyarete dair ise bu durumun olağan ve yeni bir şey içermediğini söyledi.

Husilerin Siyasi Büro Üyesi Ali Kahum, ziyarette Husilerin lideri Abdulmelik Bedreddin el-Husi'nin Griffiths'e, saldırıların durması, kuşatmanın sonlandırılması, insani ve ekonomik krize neden olan Sana Havalimanı'nın açılması gerektiğini ilettiğini aktardı.

Husiler, Eylül 2014'ten bu yana başkent Sana ve bazı bölgelerin denetimini elinde bulundururken, Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri ise Mart 2015'ten bu yana Husilere karşı hükümete destek amacıyla sürdürdüğü hava operasyonlarıyla çok sayıda sivilin toplu ölümüne yol açıyor.