Suriye’nin geçici başbakanı: Muhammed el-Beşir

HABER MASASI
Abone Ol

Eski mühendis, geçici başbakan olmadan önce İdlib'de Heyet Tahrir Şam (HTŞ) kontrolündeki kurtuluş hükümetine başkanlık etti.

Suriye’de Esed rejiminin 53 yıl süren kanlı iktidarı devrildi. Gözler ise geçiş dönemine çevrildi.

İdlib merkezli Suriye Kurtuluş Hükümeti Başkanı Muhammed el-Beşir televizyondan yaptığı açıklamada, 1 Mart 2025’e kadar Suriye hükümetinin geçici başbakan olarak görevlendirildiğini duyurdu.

Karar, Suriyeli muhalif lider Ebu Muhammed el-Cevlani, Esed rejiminin Başbakanı Muhammed Gazi el-Celali ve Muhammed el-Beşir’in pazartesi günü gerçekleştirdiği görüşmenin ardından geldi. Esed rejimi Başbakanı Muhammed Gazi el-Celali, iktidarı İdlib merkezli Suriye Kurtuluş Hükümeti’ne devretmeyi kabul etmişti.

Muhammed el-Beşir kimdir?

Muhammed el-Beşir, 1983 yılında İdlib vilayetinin Cebel Zaviye bölgesinde dünyaya geldi. Halep Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği bölümünden 2007 yılında mezun oldu.

El-Beşir, 2011 yılına gelindiğinde Suriye Gaz Şirketi'nin gaz tesisinde Hassas Aletler Bölüm Başkanı oldu. 2021 yılında İdlib Üniversitesi'nden Şeriat ve Hukuk alanında derece aldı. Daha sonra, Suriye Gaz Şirketi'ne bağlı bir gaz tesisinin kuruluşunda mühendis olarak görev yaptı.

El-Beşir, 2022-2023 yılları arasında selefi Ali Keda'nın kabinesinde Kalkınma ve İnsani İşler Bakanı olarak görev yaptı. Ocak 2024'te Kurtuluş Hükümeti Şura Konseyi, El-Beşir'i başbakan olarak seçmek için oy kullandı.

Seçim platformu e-devlet ve devlet otomasyonuna odaklandı. Yönetimi gayrimenkul ücretlerini düşürdü, planlama düzenlemelerini gevşetti ve İdlib şehrinin imar planını genişletmek için istişareler başlattı.

  • Kasım 2024'ün sonlarında Tahrir eş-Şam ve diğer muhalif gruplar Kuzeybatı Suriye Taarruzu'nu başlatarak Halep'in ele geçirilmesini sağladı ve Kurtuluş Hükümetinin kontrol ettiği bölgelerin kapsamını önemli ölçüde genişletti.

El-Beşir düzenlediği bir basın toplantısında, saldırının Suriye hükümet birliklerinin sivillere yönelik saldırılarına yanıt olarak başlatıldığını ve bu saldırıların "on binlerce" sivilin yerinden edilmesine yol açtığını iddia etmişti.