Sovyetler Birliği'nin politikalarının sebep olduğu 1930-1933 Kazak kıtlığının kurbanları anılıyor
Kazakistan'da, eski Sovyetler Birliği lideri Josef Stalin'in totaliter rejimi döneminde uyguladığı siyasî baskı, sürgün ve açlık politikası nedeniyle Kazak felaketi olarak da bilinen 1930-1933 Kazak kıtlığı, Sovyet Kazakistan'da milyonlarca insanın hayatını yitirmesine sebep oldu. Kazakistan'da 31 Mayıs "Siyasî Baskı, Sürgün ve Açlık Kurbanlarını Anma Günü" dolayısıyla Stalin döneminde uygulanan politikalar sonucunda hayatını kaybedenler rahmetle anılıyor.
Bağımsızlığını kazandığı 1991'e kadar Sovyetler Birliği'nin bir parçası olan Kazakistan'da, Kazak felâketi olarak da bilinen 1930-1933 Kazak kıtlığının yaşandığı dönemdeki Stalin'in totaliter rejiminin kurbanları anılmaya devam ederken o dönemde suçlananları aklama faaliyetleri sürüyor.
- Kazakistan'da 1997 yılından itibaren her yıl 31 Mayıs'ta bu felâket "Siyasî Baskı, Sürgün ve Açlık Kurbanlarını Anma Günü" olarak düzenleniyor.
20. yüzyılın ilk yarısında eski Sovyetler Birliği'nin yüz ölçümü olarak en büyük ikinci ülkesinin başına, Stalin'in emriyle Bolşevik Filip Goloşekin getirildi. Kazakistan Komünist Partisi Birinci Sekreteri atanan Goloşekin, göreve geldikten hemen sonra ülkede "Küçük Ekim Devrimi" politikasını uygulamaya başladı.
Goloşekin, yerel halkın büyük kısmının köylerde hayvancılıkla hayatını sürdürmesini fırsat bilerek yeni bir karar aldı. Tarihte "Kolektifleştirme" adıyla bilinen ve Kazakları yerleşik yaşam tarzına alıştırmak için alınan kararla, zengin köylülerin yanı sıra orta sınıf insanların da tek geçim kaynağı olan hayvanlarına el konuldu.
İstatistiklere göre, Kolektifleştirme öncesi Kazakistan'daki büyükbaş sayısı 45 milyon iken bu rakam birkaç yıl içinde 4 milyona kadar düştü. Bu durum, 1930-1933 yıllarında "Büyük Açlık" olaylarının yaşanmasına neden oldu.
Ülkede söz konusu açlık döneminde toplam 6 milyonluk nüfusun yaklaşık 2,5 milyonu hayatını kaybetti.
Böylece 1918, 1921 ve 1930'larda yaşanan açlık olaylarında toplam 5 milyondan fazla Kazak yaşamını yitirdi.
1937'de ise Kazak aydınları Stalin'in "Kızıl Terör" adı verilen cezalandırma politikasına tabi tutuldu.
- "Milliyetçi" ve "pantürkist" olarak suçlanan 25 binden fazla Kazak aydını kurşuna dizildi, eşleri ve çocukları ise çeşitli kamplara sürgün edildi.