Ramazan'da bozulmayan bir gelenek: Aksâ'da iftar sofraları

HABER MASASI
Abone Ol

Her yıl olduğu gibi bu yıl da binlerce Filistinli ve dünyanın dört bir yanından gelen 72 milletten Müslüman, Kur'ân-ı Kerîm'in indiği mübarek Ramazan ayını, İslâm'ın ilk kıblesi Mescid-i Aksâ'da idrak ediyor.

Çok sayıda Müslüman, Müslümanların Kudüs’te bulunan ilk kıblesi Aksâ kompleksinin bahçesinde, Kubbetu's Sahra çevresinde gün boyu Kur’ân-ı Kerîm okuyup ibadet ederek bu ayı ihya ediyor. Bir kısım Müslümanlarsa Ramazan'ın son on gününde, Mescid-i Aksâ’da itikâfa giriyor.

Ramazan-ı Şerîf münasebetiyle kutsal mabedin avlu ve bahçelerinde kurdukları çadırlarda itikafa giren Müslümanlar, vakitlerini Kur’ân-ı Kerîm okuyup ibadet ederek geçiriyor.

  • Ramazan’da Aksâ'da bulunmak için uzak coğrafyalardan Kudüs’ü ziyaret edenlerin yanı sıra "48 Arapları" diye tanımlanan İsrail vatandaşı binlerce Filistinli de farklı şehirlerden otobüslerle mukaddes şehre geliyor.

Kudüslüler, iftara dakikalar kala yer sofralarını kurmak için ellerinde yiyecek poşetleri ve nevale sepetleriyle Aksâ’ya akın ederken, Harem-i Şerîf’te görev yapan çok sayıda gönüllü genç de iftar hazırlığı olmayan Müslümanlara su ve erzak dağıtımı yapıyor.

Mescid-i Aksâ'nın avlu ve bahçeleri, Filistinli ailelerin ve yabancı misafirlerin iftar sofralarıyla dolup taşıyor.

Mescid-i Aksâ’daki Kıble Mescidi’nin içi ve çevresi toplu iftarlar için ayrılıyor.

İftarda vazgeçilmez bir yemek: Maklûbe

Suriye, Irak, Filistin ve Ürdün gibi Levant ülkelerinde Ramazan günleri ve özel davetler için sık sık tercih edilen geleneksel lezzetlerden maklûbe, Harem-i Şerîf'teki iftar sofralarında da vazgeçilmezler arasında.

Arapça kökenli “maklûbe” kelimesi, “ters çevrilen” anlamına geliyor. Et veya tavuk ile pirinç, patlıcan, patates, havuç gibi çeşitli malzemelerle derin bir tencere içinde hazırlanan yemek, büyük bir sofra tepsisine ters kapatılarak boşaltılıyor.

Kudüs'te iftarların vazgeçilmezi: Maklûbe.

  • Maklûbe’ye bu isim, Salahaddîn Eyyûbî tarafından verilmiştir. Maklûbe, bilinen şekliyle 1187'de Kudüs'ün Haçlı işgalinden kurtarılmasından sonra pişirildiği için "zafer yemeği" olarak da biliniyor

Mescid-i Aksâ’daki altın rengi kubbesiyle dikkati çeken Kubbetu's Sahra’nın çevresindeki Filistinli aileler, evde hazırladıkları maklûbe tencerelerini akşam ezanının okunmasıyla birlikte ters çeviriyor.

Mescid-i Aksâ'da 7'den 70'e, kadın erkek tüm Müslümanlar iftarlarını beraber açıyor.

İftar vaktinin ardından sofralarını toplayan binlerce Müslüman, hep beraber namaza duruyor.

Aksâ’ya girişte sıkı bir denetim var

İsrail’in katı engelleri nedeniyle işgal altındaki Batı Şeria’da yaşayan Filistinlilerin çoğu, birçok şehirden normalde 1 saatten daha kısa sürede ulaşabilecekleri Kudüs’e gelemiyor ve Mescid-i Aksâ’daki Ramazan atmosferinden mahrum kalıyor.

Filistinliler Aksâ’ya gelebilmek için en az dört kontrol noktasından geçerken İsrail, keyfî biçimde istedikleri kişileri geçirip, istemediklerini geri çeviriyor.

İsrail, Batı Şeria'da yaşayan Filistinlilerden sadece kadınlar, küçük çocuklar ve yaşlı erkeklerin Mescid-i Aksâ'ya gelmeleri için işgal altındaki Doğu Kudüs'e girişlerine izin veriyor.

45 ile 55 yaş arası Filistinli erkeklere özel izin şartı koşan İsrail güçleri, geri kalan ergen ve yetişkin erkeklerin ise girişlerine izin vermiyor.

Cuma namazını Mescid-i Aksâ'da kılmak için Kudüs'e geçmek isteyen Filistinliler İsrail’den izin alamayınca, Batı Şeria'daki Ayrım Duvarı'nı tırmanarak Kudüs tarafına geçmeye çalışıyor.