Nizâmülmülk'ün kabri

HABER MASASI
Abone Ol

Sultan Melikşah ile eşi Terken Hatun ile Büyük Selçuklu hükümdarları Sultan Alparslan ve Sultan Melikşah'a 28 yıl vezirlik görevinde bulunan Nizâmülk'ün mezarları İsfahan-İran'da medfûn.

Büyük Selçuklu Devleti'nin kudretli veziri Nizâmülmülk, döneminin en önemli siyaset adamlarındandı.

Büyük Selçuklu hükümdarları Sultan Alparslan ve Sultan Melikşah'a 28 yıl vezirlik görevinde bulunduktan sonra, 14 Ekim 1092'de bir Bâtınî fedaisi tarafından İran’ın Nihâvend şehrinde öldürüldü. Kabri ise İsfahan’da bulunmaktadır.

Eski çizim ve planlarında içinden dere akan büyük bahçeli bir konak olarak görülen ve şehre hâkim bir noktadaki ihtişamlı yer, şimdilerde yaklaşık 100 metrekarelik küçük bir alan olarak duruyor.

İsfahan'ın varoş sayılabilecek dar sokaklı bir mahallesinde bulunan türbeyi ziyaret edebilmek ancak bilen birinin tarifiyle mümkün olabiliyor.

Nizâmülmülk türbesinin girişi.

  • Nizâmülmülk Sokağı'nda yer alan ve dışarıdan hiçbir şekilde tarihî bir yer ya da türbe olduğu anlaşılmayan sade yapının, kapısı çoğu zaman kapalı olduğundan türbeyi gezmek için kapıya yapıştırılan numaradan türbedârını aramak gerekiyor.

1000 yaşını aşkın bir büyük devlet adamı: Nizâmülmülk
Mecra

  • Bir yandan hayatını devam ettirmek için maişetini kazanmaya çalışan diğer yandan türbenin bakımını ve türbedârlığını yapan Hamid Zaferkendi, gelen her telefonda işini bırakıp ziyaretçiler için kapıyı açmaya geliyor.

Kapıdan girildiğinde küçük bir bahçe ve hemen arkasında bir oda ile önündeki balkondan ibaret olan yapıda, ilk dikkati çekense önde duran 25 santim yüksekliğinde 2 metre uzunluğundaki işlemeler ve ayetlerle süslenen mermer mezar taşı oluyor.

Eski planlara göre, binanın bulunduğu alanın çok büyük olduğu, ortasından dere geçen bahçede birçok yapının olduğu bilinirken günümüze ancak bu küçük alan kalmış.

Çeşitli restorasyonlar geçiren yapıdaki seramikler yenilenmiş olmakla birlikte eski zamanlardan kalanlar zamanın yüklediği ağırlıkla hemen göze çarpıyor.

Mavi seramikler ve az sayıdaki çiniyle bezenmiş yapıda, eski halin görülmesi için yer yer şahit parçalar bırakılmış durumda.

Sultanlığı boyunca Melikşah'a vezirlik yapan Nüzamülmülk, eski görevini devam ettirircesine en önde yer alarak gelenleri karşılamaya devam ediyor.

Girişteki ilk mezar, Nizâmülmülk'ün kabri.

Binaya girerken ilk görülen, çıkarken en son uğranan yine Nizâmülmülk oluyor. Sultan Melikşah ile eşi Terken Hatun'un mezarları ise içeride, arka tarafta yer alıyor.

Mâverâünnehir seferi
Mecra

  • Melikşah'ın olduğu belirtilen mezar taşında burada Sultan Melikşah'ın yattığı, mezar taşının etrafında ise Ayetelkursi, Zümer suresinin 53'üncü, Ali İmran suresinin 18, 19 ve 26'ncı, Bakara suresinin 137'nci ayetleri ile İhlas suresinin tamamı işlenmiş durumda. Benzer ayetleri Nizâmülmülk'ün mezarında da görmek mümkün.

Büyük Selçuklu hükümdarı Sultan Melikşah'ın mezarı.

Sultan Melikşah'ın eşi Terken Hatun'un mezarı.

Başka kişilerin mezarları da var

Büyük Selçuklu hükümdarı Sultan Melikşah ve eşi Terken Hatun ile veziri Nizâmülmülk'ün mezarlarının yer aldığı yapıda, yapılan inceleme ve araştırmalara göre 18 kişinin defnedildiğinin tespit edildiği ancak düzenlenen saldırı, yıkım ve restorasyonlar neticesinde hâlihazırda toplamda 9 kabrin bulunduğu biliniyor.

Bahçeden girerken karşılaşılan ilk mezarın Nizâmülmülk'e, hemen arkasındaki mezar ise Kaçarlar döneminde yaşayan Mirza Taki Han Kuzekelani adında bir tüccara ait.

Mirza Taki Han Kuzekelani'nin kabri.

Üçüncü sıradaki mezar ise, Karakoyunlu ve Timurlular dönemi siyasî şahsiyetlerinden Şehid Mir Ali'ye ait.

Şehid Mir Ali'nin kabri.


Hemen arkada duran büyük yapıya, Sultan Melikşah'ın oğulları Berkyaruk ile Muhammed Tapar defnedilmiş.

Sultan Melikşah'ın oğulları Berkyaruk ile Muhammed Tapar'ın mezarı.

Büyük yapının sol yanında, Sultan Melikşah ve eşi Terken Hatun'un kabrinin yanında Cemaleddin Muhammed Safevi ile Safevî dönemi şairi Muhammed Mümin yatıror

Ata mirası türbedârlık

Yapının türbedârlığının da asırlara dayanan bir geçmişi var. Dedesinin büyüklerinden, babasının da dedesi Abdulgaffar'dan türbedârlık görevini devralan Hamid Zaferkendi, nesillerdir ataları tarafından buranın türbedârlığını yapan ailenin son ferdi.

Zaferkendi, ata mirası sürdürdükleri bu görevi Allah izin verdikçe nesiller boyunca devam ettireceklerini söylüyor.

Türbenin bakımını ve türbedârlığını yapan Hamid Zaferkendi.