Netanyahu: İsrail'in Batı Şeria'daki inşaatları barışa engel değil

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Cuma günü yayınlanan bir röportajda, işgal altındaki Batı Şeria'daki Yahudi yerleşim birimlerinin Filistinlilerle barışa engel olmadığını söyledi ve Washington ile ana Ortadoğu müttefiki arasındaki bağları test etti.

• Batı Şeria'daki yerleşimlerin genişletilmesi, onlarca yıldır İsrail, Filistinliler ve uluslararası toplum arasındaki en önemli tartışmalı konular arasında yer alıyor. Amerika Birleşik Devletleri de dahil olmak üzere müttefiklerden inşaatın durdurulması yönündeki tekrarlanan çağrılarına rağmen devam etti.

Çoğu ülke bu tür inşaatları uluslararası hukuka göre yasa dışı buluyor ve Filistinliler işgal altındaki topraklarda Yahudi yerleşimlerinin genişletilmesinin yaşayabilir bir devlet olma çabalarını baltaladığını söylüyor. Fakat Cuma günü yayınlanan bir röportajda Netanyahu, yerleşim yerlerinin barışa engel teşkil ettiğinin "doğru olmadığını" söyledi ve son zamanlarda yerleşimcilerin boşaltılan bir yerleşim yerine geri dönmesinin Biden yönetimine yönelik herhangi bir taahhüdü ihlal etmediğini de sözlerine ekledi.

• Netanyahu sözlerine şöyle devam etti: "Yahudilerin 3000 yıldır bizim vatanımız olan atalarının anavatanlarında bulunması, orada yaşamaması gerektiği fikri... Bence bu barışın önündeki engeldir."

Ocak ayında göreve başladığından beri, Netanyahu'nun koalisyonu, çoğu Batı Şeria'nın derinliklerinde olmak üzere 7.000'den fazla yeni konut biriminin tanıtımını onayladı ve yerleşimcilerin boşaltılan dört yerleşim yerine geri dönmesinin önünü açan bir yasayı değiştirdi.

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın sözcüsü Nebil Ebu Rudeineh yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

• "İsrail, sanki Filistin halkına ait Filistin topraklarında yerleşim yerleri kurulmuyormuş gibi halkı yanıltmaya ve aldatmaya çalışıyor."

Nebil Ebu Rudeineh "Eğer bu hükümet kalıcı bir barış istiyorsa, iki devletli çözüme dayalı uluslararası çözümleri tanımalı." diyerek sözlerine devam etti.

Röportajında Netanyahu, Suudi Arabistan ile diplomatik ilişkiler kurmanın "tarihi değiştireceğini" de söyledi.

İran konusunda, Tahran'ın nükleer yetenekler geliştirmesini engellemeye yönelik diplomatik çabaların ancak inandırıcı bir askeri tehditle birleştiğinde işe yarayacağını ve İsrail'in "kendimizi savunmak için ihtiyacımız olan her şeyi" yapacağını söyledi.