Myanmar’da insani kriz

HABER MASASI
Abone Ol

Kurulan derme-çatma barakalarda yaşam mücadelesi veren Rohingyalar, sadece Asya’nın değil belki de bütün dünyanın en sahipsiz ve çaresiz halkı konumunda.

Myanmar’ın batı sahilinde bulunan Rakhine eyaleti, Müslümanlarla Budistler arasındaki gerilim nedeniyle dünyanın gündeminde. Budist rahiplerin örgütlediği kapsamlı soykırım girişimi yüzünden, geçtiğimiz ağustos ayından bu yana en az 600 bin Müslüman, bölgeden ayrılmak zorunda kaldı.

Köyleri ateşe verilen Arakanlı Müslümanlar, Bangladeş'teki mülteci kamplarına göç etti. (Mohammad Ponir Hossain / Reuters)

Binlerce kişinin komşu ülke Bangladeş’e sığınmaya çalışırken yollarda can verdiği dram, bölgesel ve uluslararası dengelerin çakışmasından dolayı, uzun yıllardır bir çözüme kavuşturulamıyor.

Tarihsel arka plan

Arap coğrafyacı Raşiduddin el Hemedânî’nin (v. 1318) “Rahan” ismiyle andığı bugünkü Myanmar topraklarında yaşayan Müslüman azınlığa “Rohingya” adı verilir. Bu kelimenin kökeni tam anlamıyla bilinmese de, Arapça “Rahmet” sözcüğünden türetilmiş olabileceğini söyleyen dilbilimciler vardır.

Arakan, 1948'de bağımsızlığını ilan eden Myanmar'ın bir eyaleti konumunda.

Rohingyaların, 1824-1948 arasında devam eden İngiliz yönetimi döneminde, Bangladeş’ten getirilen işçiler olduğu, bugün genel kabul görmüş bir husustur. Myanmar’ı Hindistan sınırları içinde mütalaa eden İngiltere, Rohingyaların buraya transferini de “iç göç” kapsamında değerlendirmişti.

Arakan'daki insalık krizi, yüz yılı aşkın bir süredir devam ediyor. (Tyrone Siu / Reuters)

Myanmar’ın bağımsızlığını kazandığı 1948’den 1962’ye kadar geçen kısa sürede, Rohingyalar nisbî bir özgürlüğe kavuşmuş, kendilerine vatandaş muamelesi yapılmıştı. Ancak 1962’de askeri darbeyle işbaşına gelen yeni yönetim, sayıları milyonlara ulaşan bu azınlığa yönelik katı bir tutum benimsediği gibi, 1982’de kabul edilen yeni yasada Rohingyalar resmen tanınan etnik sınıflardan herhangi birine dâhil edilmeyerek, “devletsiz” duruma düşürüldü.

Arakanlı Müslümanlar, sınırın Bangladeş tarafına geçerek hayata tutunmaya çalışıyorlar. (Hannah McKay / Reuters)

Oy verme hakkının yanında eğitim, sağlık, dinî ibadet ve çalışma gibi temel hakları da kısıtlanan Rohingyalar, sıklıkla Budistlerin baskısına maruz kaldı. Sonraki yıllarda çıkan çok sayıda çatışmada binlerce Rohingyalı hayatını kaybederken, bazı Rohingyalı grupların Budistlere yönelik misilleme girişimleri de Myanmar hükümeti tarafından kanlı bir şekilde bastırıldı.

Yüz binlerce Arakanlı Müslüman yaşamlarını mülteci kamplarında sürdürüyor. (Damir Sagolj / Reuters)

Bangladeş hükümeti, etnik anlamda Bengalli saymadığı Rohingyaları topraklarına kabul etmek istemediği için, Myanmar’dan kaçan Müslümanlar iki ülke arasında sıkışıp kalmış durumda. Sınırı ve türlü zorlukları aşıp Bangladeş’e geçebilen Rohingyaları ise, Myanmar’daki zor şartları aratmayacak sıkıntılar bekliyor.

Bangladeş'e sığınan Arakanlı Müslümanların yaşadığı Kutupalong kampı. (Tyrone Siu / Reuters)

Kurulan derme-çatma barakalarda yaşam mücadelesi veren Rohingyalar, sadece Asya’nın değil belki de bütün dünyanın en sahipsiz ve çaresiz halkı konumunda.

Krizin uluslararası yönü

Ağustos 2017’den itibaren, Myanmar’ın Rohingyaların yaşadığı Rakhine eyaletindeki çatışmalar en şiddetli seviyelere ulaştı. “Arakan Rohingya Kurtuluş Ordusu” isimli silahlı bir oluşumun Myanmar ordusuna ait bazı noktalara yaptığı baskınların ardından, ordu birlikleri yüz binlerce Müslümanı bölgeden uzaklaştırdı. Yaşadıkları yerde kalmakta direnen Rohingyalar ise Budist gönüllülerin oluşturduğu silahlı gruplar tarafından işkence ve katliamla karşı karşıya kaldı.

Arakanlı çocuklar, mülteci kamplarında kurulan medreselerde eğitimlerine devam ediyorlar. (Susana Vera / Reuters)

Myanmar’ın Çin-ABD çatışma hattının ön cephelerinden birini oluşturması, birçok çevrenin Myanmar Müslümanlarının hak taleplerine gözlerini kapatmasına yol açtı. Uluslararası güçlerin, Asya’daki hâkimiyet savaşları çerçevesinde Myanmar’da karışıklıklar çıkararak, bu planlarına Müslümanların ezilmişliğini perde olarak kullandığı tezi, sıklıkla işlendi.

Rohingyaların maruz kaldığı baskı ve zulüm, pek çok kesim tarafından görmezden geliniyor. (Arif Hüdaverdi Yaman / AA)

Bu, kısmen doğru bir açıklama olsa da, Rohingya Müslümanlarının on yıllardır karşı karşıya kaldığı baskı ve katliamlar, sadece “dış güçlerin oyunu” ile açıklanamayacak kadar yaygın ve kapsamlı.

Arakanlı çocuklar, henüz hayatlarının başında mülteci kamplarındaki zorlu koşullarla tanışıyor. (Navesh Chitrakar / Reuters)

İslâm dünyasının, tam bu noktada inisiyatifi ele alarak, bütün bölgesel ve uluslararası menfaat çatışmalarının uzağında, korumasız ve sivillerin geleceğini kurmak için harekete geçmesi, Müslümanların ortak beklentisine dönüşmüş durumda.

Nobel’in vicdanı

Ülkesinde verdiği insan hakları mücadelesi nedeniyle 1991’de Nobel Barış Ödülü’ne lâyık görülen Myanmarlı siyasetçi ve aktivist Aung San Suu Kyi de, Rohingyaların durumunun iyileştirilmesi noktasında hiçbir şey yapmamakla eleştiriliyor.

Myanmar Devlet Danışmanı ve Dışişleri Bakanı Aung San Suu Kyi (Reuters)

Oy kullanmaları bile yasak olan Rohingyaların hakları konusunda açıklama yapmaktan da kaçınan Aung, 2016’da düzenlenen ulusal barış konferansına Rohingyalardan temsilci çağrılmamasına da eleştiriyle yaklaşmadı. Üzerindeki uluslararası baskıya dayanamayan Aung, nihayet Rohingyaların durumunu ele alacak bir komisyonun kurulduğunu kamuoyuna duyurdu. Komisyonun geçtiğimiz eylül başında yayımladığı rapor ise, devletin resmi politikasının tekrarından ibaretti.