Myanmar'da çatışmalar sivilleri de vurdu
Arakan Rohingya Birliğinin (ARU) Uluslararası Adalet Divanı'na (UAD) sunduğu raporda Myanmar'da Arakan eyaletinde, ordu ile etnik silahlı gruplar arasındaki çatışmaların sürdürdüğü, sivil kayıpların yaşandığı ve sivillerin yerlerinden edildiği bildirildi. Raporda, Rathedaung şehrine bağlı bir köyde 29 Mayıs'ta güvenlik güçleri ile Arakan ordusu arasında çatışmaların yaşandığı ve 10 polis memuru ile aynı aileden üç sivilin rehin alındığı belirtilirken Buthidaung şehrine bağlı Shakir köyünde 12 Mayıs'ta, meydana gelen patlamada da 10 ve 15 yaşlarından iki Rohingyalı çocuğun hayatını kaybettiği açıklandı.
Myanmar'da Arakan eyaletinde, ordu ile etnik silahlı gruplar arasındaki çatışmaların sürdürdüğü, sivillerin hayatını kaybettiği ya da yerlerinden edildiği bildirildi.
Arakan Rohingya Birliğinin (ARU) Uluslararası Adalet Divanı'na (UAD) sunduğu raporda mayıs ayında Arakan eyaletinde yaşanan gelişmelere ilişkin bilgi verildi.
Raporda Arakan eyaletinde Buthidaung şehrine bağlı Shakir köyüde 12 Mayıs'ta, Myanmar ordusu ile etnik Budist Arakan Ordusu örgütü arasındaki çatışmalardan kalan kara mayını veya el yapımı patlayıcı düzeneğinden kaynaklandığı tahmin edilen patlamada 10 ve 15 yaşlarından iki Rohingyalı çocuk hayatını kaybederken 10 yaşındaki bir çocuğun da yaralandığı belirtildi.
10 polis memuru rehin tutuluyor
Patlamadan önceki günlerde bölgede operasyon ve çatışmaların yoğunlaştığı ifade edilen raporda, 29 Mayıs'ta Rathedaung şehrine bağlı Thazin Myaing köyünde güvenlik güçleri ile Arakan ordusu militanları arasında çatışmaların yaşandığı, 10 polis memuru ile aynı aileden üç sivilin militanlar tarafından kaçırıldığı, üç sivilin ertesi gün militanlarca serbest bırakıldığı, halen rehin 10 polisin ise hayatından endişe edildiği belirtildi.
Çatışmada ayrıca7 polis memurunun da yaralandığı kaydedildi.
Myanmar hükümetinin Arakan'daki durumla ilgili ilk raporunu 22 Mayıs'ta UAD'ye sunduğunun anımsatıldığı raporda, hükümetin Arakan etnik azınlığını korumak üzere almayı taahhüt ettiği "geçici tedbirlere" ilişkin gelişmelere değinildi.
- Raporda bu kapsamda Myanmar hükümetinin Arakan eyaletinde çatışmaların patlak vermesinin ardından ülkenin diğer bölgelerine zorunlu göç edenler hakkındaki yargılamalara son verdiği, Budist yeni yılı vesilesiyle bazı Rohingya mahkumların devlet başkanlığı affıyla serbest bırakıldığı belirtildi.
Budist yerleşimcilerin bölgeyi terk etmesi bekleniyor
Yerinden edilen Arakanlı mültecilerin bir bölümünün Kyaukpyu şehrinde kurulan meskenlere yerleştirilmesi için bir plan hazırlandığı kaydedildi. Maungdaw şehrindeki engellenen internet erişiminin yeniden sağlandığının da vurgulandığı raporda hükümetin Sittwe'de Seyton Su bölgesindeki Müslüman Rohingyalara ait toprakları yasa dışı işgal eden Budist yerleşimcilerin bölgeyi terk etmesine ilişkin emir çıkardığı belirtildi. Bölgedeki 1225 yasa dışı yerleşimin boşaltılmasının beklendiği ifade edildi.
Raporda, Seyton Su İlçe Konseyi'nin Müslüman Başkanının 24 Mayıs'ta iki Budist Arakanlının bıçaklı saldırısı sonucu hayatını kaybettiği bilgisi de yer aldı.
UCM'deki soykırım davası için 484 bin dolar kaynak ayrıldı
Öye yandan raporda Mynamar Parlamentosunun, ülke aleyhine Uluslararası Ceza Mahkemesinde açılan soykırım davasında savunma için 484 bin dolarlık ödenek ayrılmasına karar verdiği kaydedildi.
Arakan Rohignya Birliği, AUD'ye "geçici tedbirlerin" tam olarak uygulanması için Myanmar hükümetin baskı yapama çağrısında bulundu.
Arakanlı Müslümanlara etnik temizlik
Myanmar'ın Arakan eyaletinde 2012'de Budistler ile Müslümanlar arasında çatışmalar çıkmış, olaylarda çoğu Müslüman binlerce kişi katledilmiş, yüzlerce ev ve iş yeri ateşe verilmişti. Arakan'daki sınır karakollarına 25 Ağustos 2017'de düzenlenen eş zamanlı saldırıları gerekçe gösteren Myanmar ordusu ve Budist milliyetçiler, kitlesel şiddet eylemleri başlatmıştı.
Birleşmiş Milletlere (BM) göre, Ağustos 2017'den sonra Arakan'daki baskı ve zulümden kaçıp Bangladeş'e sığınanların sayısı 900 bine ulaştı.
Uluslararası insan hakları kuruluşları, yayınladıkları uydu görüntüleriyle yüzlerce köyün yok edildiğini kanıtlamıştı.
BM ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti "etnik temizlik" ya da "soykırım" olarak adlandırıyor.