Kudüs'teki tünel açılışına ABD'den üst düzey katılım

ABD'nin Orta Doğu Özel Temsilcisi Jason Greenblatt ile ABD’nin İsrail Büyükelçisi David Friedman, işgal altındaki Doğu Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksa’nın Burak (Ağlama) Duvarı’na çıkan bir tünelin açılışına katıldı.

Filistin resmi haber ajansı WAFA’ya göre, işgal altındaki Doğu Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksa’nın güneyindeki Silvan Mahallesi’nde bulunan ve Yahudi inancına göre kutsal sayılan Silvan Havuzu’ndan (Breikhat HaShiloah) Harem-i Şerif’in Burak (Ağlama) Duvarı’na çıkan bir tünelin açılışının yapıldığı belirtildi.

Haberde, yoğun güvenlik önlemleri altında düzenlenen açılış törenine ABD'nin Orta Doğu Özel Temsilcisi Greenblatt ve ABD’nin İsrail Büyükelçisi Friedman ile çok sayıda İsrailli milletvekili ve bakanın katıldığı kaydedildi.

Törende bir konuşma yapan Friedman, Kudüs’ün İsrail’in başkenti olduğunu iddia ederek “Bu tünelin açılışı, Başkan Donald Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olduğunu ilan etmesi kararını eleştiren herkese en güzel cevaptır.” ifadelerini kullandı.

Haberde ayrıca, İsrail’in Barış Şimdi (Peace Now) insan hakları örgütüne bağlı aktivistlerin de açılış töreninin düzenlendiği alanın yakınında töreni protesto ettiği aktarıldı.

Söz konusu tünel, İsrail hükümetinin Mescid-i Aksa’nın çevresi başta olmak üzere, Yahudilerce Davud’un Şehri olarak nitelendirilen Silvan mahallesi ile Doğu Kudüs’ün tamamında turistik projeler ve arkeolojik kazıları öngören “Shalem” projesinin bir parçası.

Filistinliler ise Doğu Kudüs’ün kurulacak Filistin devletinin başkenti olduğu yönündeki taleplerine bağlılıklarını sürdürerek, İsrail’in Yahudileştirme politikaları çerçevesinde Doğu Kudüs’ün Müslüman Arap kimliğini değiştirmeye çalıştığını belirtiyor.

Üst düzey Amerikalı yetkililerin Silvan'daki törene katılma kararı ise Amerikan yönetimi tarafından İsrail’in Doğu Kudüs'teki egemenliğini tanımak için atılan bir başka adım olarak değerlendiriliyor.

Burak (Ağlama) Duvarı

Müslümanlara göre Mescid-i Aksa'nın batısında yer alan Burak Duvarı, Hazreti Muhammed'in İsra ve Mirac gecesi "Burak" adlı bineğini bağladığı yer olarak kabul ediliyor.

Burak Duvarı'nı "Ağlama Duvarı" olarak isimlendiren Yahudiler ise buranın sözde yıkılan ve Mescid-i Aksa'nın üzerinde bulunduğu alana yeniden inşa edilmesi gerektiği söylenen Süleyman Mabedi'nin tek kalıntısı olduğunu öne sürüyor.

Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa, Müslümanların ilk kıblesi olma özelliğini taşıyor. Yahudiler ise içinde Kıble Mescidi ile Kubbetu's Sahra Camisi'nin yanı sıra müze, medreseler ve büyük avlunun bulunduğu Mescid-i Aksa Külliyesi altında Süleyman Mabedi kalıntılarının bulunduğu iddiasıyla kazı çalışmaları yapıyor ve Harem-i Şerif'te kendilerinin de ibadet etme hakları olduğunu savunuyor.

Filistin Ulusal Konseyinden İsrail'e tünel tepkisi

Filistin Kurtuluş Örgütüne (FKÖ) bağlı Filistin Ulusal Konseyi, İsrail'in işgal altındaki Doğu Kudüs'te Mescid-i Aksa'nın güneyindeki Silvan Mahallesi'nden Burak (Ağlama) Duvarı'na tünel açmasına tepki gösterdi.

Filistin Ulusal Konseyi tarafından yayımlanan yazılı açıklamada, "ABD'nin desteklediği İsrail, işgali altındaki Kudüs'te Arap ve İslami değerlere yönelik saldırganlığa devam ediyor." ifadelerine yer verildi.

Birleşmiş Milletler, UNESCO, Arap Birliği ve İslam İşbirliği Teşkilatının kararlarının ABD ve İsrail tarafından gözardı edilerek umursanmadığına işaret edilen açıklamada, Araplara ve Müslümanlara yönelik bir kışkırtma olarak nitelendirilen tünel açılışı kınandı.

Mısır'daki El-Ezher'den İsrail'e tünel tepkisi

Mısır'daki El-Ezher Kurumu, İsrail'in, işgal altındaki Doğu Kudüs'te Mescid-i Aksa'nın güneyindeki Silvan Mahallesi'nden Burak (Ağlama) Duvarı'na tünel açmasına tepki gösterdi.

Ezher Kurumu'ndan yapılan yazılı açıklamada, siyonistlerin, Kudüs'ün kimliğini değiştirme girişimleri kınanarak, bunun bölgedeki yangını körüklediği uyarısında bulunuldu.

İsrail'in en son ihlalinin tünel açmak olduğuna işaret edilen açıklamada, uluslararası topluma İsrail'in ihlallerini durdurma çağrısı yapıldı.

Açıklamada tüm devletlerin, dünyadaki Müslümanlar ile Hıristiyanların haklarına ve Filistin konusuna yönelik sorumluluklarını yerine getirmelerinin önemi hatırlatıldı.

Ayrıca, "siyonist oluşumun, Filistin halkının haklarını, toprağını ve mukaddesatını sürekli aşağılaması şeklindeki saçmalığına son vermesi" için bu oluşumlara ciddi kararlarla karşı konulması gerektiği vurgulandı.