"Körfez ülkelerinin özrü kabahatinden büyük"
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın Dış İlişkiler Müsteşarı Nebil Şas Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Umman ve Bahreyn'in Washington büyükelçilerinin ABD Başkanı Donald Trump'ın sözde barış planını açıkladığı toplantıya, katılmasına tepki gösterdi.
ABD Başkanı Donald Trump'ın sözde barış planını açıkladığı toplantıya, meselenin asıl taraflarından Filistin ya da Kudüs'teki kutsal mekanların hamiliğini yapan Ürdün katılmazken Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Umman ve Bahreyn'in Washington büyükelçilerinin katılımı dikkati çekti.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın Dış İlişkiler Müsteşarı Nebil Şas, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 3 Körfez ülkesinin toplantıya katılmasına ve sığındıkları bahaneye tepki gösterdi.
Şas, "Söz konusu 3 ülkenin büyükelçilerinin toplantıya katılmaları hoş değildi. Ortaya attıkları bahane de planın içeriğini bilmemeleri ve katılımlarının bu planı onayladıkları anlamına gelmediği şeklindeydi." dedi.
Bu tavrın ABD ve İsrail üzerinde "Arapların plana destek verdiği" izlenimi bıraktığını belirten Şas, bu 3 ülke ile tüm Arap dünyasından sözde barış planına karşı gerçek bir duruş sergilemelerini istedi.
Plan, Filistin meselesini tasfiye etmeyi amaçlıyor
Şas, Trump'ın "birbirine tünel ve köprülerle bağlı adacıklardan oluşan, havaalanı ve limanı olmayan ve başkenti Doğu Kudüs'ün bazı kısımlarından oluşan" Filistin "devletçiği" kurulmasını öngören planının, barışı tesis etmeyi değil Filistin meselesini tasfiye etmeyi amaçladığını dile getirdi.
Sözde barış planının önceden kamuoyuna sızdırılan bilgilerden daha da kötü olduğunu söyleyen Şas, "Bunu onaylamak mümkün değil, gerçek bir Filistin devletinin kurulmasını öngörmüyor. Filistinlilere ne Kudüs ne de dönüş hakkı; hiçbir şey vermiyor." diyerek planın uygulanmasının olası olmadığını ifade etti.
Filistinli gruplar arasındaki siyasi bölünme
Filistin'deki siyasi bölünmüşlük, tüm çözüm bekleyen sorunlarda olduğu gibi söz konusu plana karşı izlenecek stratejide de temel meseleler arasında yerini aldı.
"Siyasi bölünmüşlüğün sona erdirilmesi ulusal bir zorunluluk haline geldi. Öyle zannediyorum ki, Filistin meselesinin gerçek bir tehlikeyle karşı karşıya olduğu bir zamanda, tüm Filistinli gruplar da birlik sağlanmasını arzuluyor." diyen Şas, Filistinli grupların Gazze'de düzenlemeyi planladıkları toplantının siyasi bölünmüşlüğü sonlandırma yolunda atılmış bir adım olacağını vurguladı.
Nebil Şas, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın yakında Gazze'yi ziyaret etme konusunda ciddi olduğunu ve bu ziyaretin başarılı olacağını düşündüğünü belirtti.
"Oslo Anlaşması'nı hükümsüz kılıyor"
İsrail'in üzerine düşen hiçbir yükümlülüğü yerine getirmediğine işaret eden Şas, "Bu durumda Filistinlilerin yükümlülüklerine bağlı kalması normal değil. Yüzyılın Anlaşması, İsrail ile Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) arasında imzalanan Oslo Anlaşması'nı hükümsüz kılıyor." diye konuştu.
Şas, geçen hafta Ramallah'ta gerçekleştirilen toplantıda, daha önce alınan "İsrail ile güvenlik koordinasyonun ve ekonomik ilişkilerin durdurulması" kararlarının uygulamaya konulmasının netlik kazandığını dile getirdi.
Sözde barış planına karşı diplomatik düzeyde harekete geçtiklerini kaydeden Şas, bu bağlamda Yüzyılın Anlaşması'nın görüşülmesi için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyini (BMGK) toplantıya çağırdıklarını, G77, Afrika Birliği, Avrupa Birliği ve Bağlantısızlar Hareketi ülkeleriyle de iletişime geçtiklerini sözlerine ekledi.
Trump'ın sözde barış planı
ABD Başkanı Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile 28 Ocak'ta Beyaz Saray'da düzenlediği ortak basın toplantısında, tek taraflı sözde Orta Doğu barış planını kamuoyuna açıklamıştı.
Sözde barış planı kapsamında Kudüs'ün, İsrail'in "bölünmez" başkenti olarak kabul edileceğini ifade eden Trump, planın bağımsız bir Filistin devleti ve Filistinliler için "son şans" olduğunu iddia etmişti.
Planın açıklandığı toplantıya BAE, Bahreyn ve Umman'ın Washington büyükelçileri de katılmıştı.