"Keşmir'de ölenler hayalete dönüşüyor"

HABER MASASI
Abone Ol

Hindistan hükumetinin Keşmir'de güvenlik güçleriyle çıkan çatışmalarda yaşamını yitiren sivillerin yakınlarına "ölüm belgesi" vermemek için doktorlar üzerinde baskı kurduğu ortaya çıktı.

Hindistan hükümetinin, Cammu Keşmir eyaletinde güvenlik güçleri ve göstericiler arasında çıkan çatışmalarda hayatını kaybeden sivillerin yakınlarına ölüm belgesi vermediği bildirildi.

The Independent'ın yayınladığı "Keşmir'in hayaletleri" başlıklı rapora göre, Hindistan'da Narendra Modi hükümetinin Cammu Keşmir kararlarının ardından bölgede çıkan çatışmalarda en az 3 sivil hayatını kaybederken, yetkililerin ölenlerin yakınlarına "ölüm belgesi" vermemek için doktorlar üzerinde baskı kurduğu ifade edildi.

Cammu Keşmir kararlarının ardından bölgede çıkan çatışmalarda sivil kayıplar verildi.

İsmi açıklanmayan bir doktor, "çatışmalardaki zayiata yönelik istatistikleri düşük gösterme, çatışmalarla ilgili hasta kabullerini asgari tutma ve mağdurları hızlı şekilde taburcu etme" konularında sözlü talimat aldıklarını belirtti.

Vakaların üçünde de ölenlerin yakınları, kayıplarının nedeninin çatışmalar olduğuna dair doktor kayıtları ve ölüm belgelerini almakta zorlandıklarını anlattı.

Hukukun hiçe sayıldığı Keşmir'de sıkıyönetim uygulanıyor.

"Eşimin gerçek ölüm sebebini kaydedemiyorum"

Ölenlerden 35 yaşındaki iki küçük çocuk annesi Fehmeeda Bano, 9 Ağustos'ta güvenlik güçlerinin en az 4 göz yaşartıcı gazın evinin içine dolması sonucu boğaz ağrısı ve nefes alamama şikayetiyle eşi tarafından hastaneye götürüldü. Bano, hastaneye vardıktan 40 dakika sonra hayatını kaybetti.

Eşi Rafiq Shagoo, karısının ölüm belgesini almaya gittiğini ve ancak günler sonra araya bir doktor ve arkadaşının araya girmesiyle belgeyi alabildiğini ifade etti.

Rafiq Shagoo, göz yaşartıcı gazın evinin içine dolması sonucu hayatını kaybeden eşi Fehmeeda Bano ve oğullarının olduğu aile fotoğraflarını gösteriyor. (Zubair Sofi/The Independent)

Eşinin ölüm sebebinin "akciğer hastalığına bağlı ani kalp durması" olarak belirtildiğini kaydeden Shagoo, "Yalan söylediler. Belgeyi almaya çalıştığımda ölüm sebebi yazmıyordu. Eşimin gerçek ölüm sebebini kaydedemiyorum." ifadelerini kullandı.

Cenaze törenine 10 kişiden fazlası katılamıyor

Evinin geçimini tek başına sağlayan 55 yaşındaki üç çocuk sahibi Keşmirli Ayoub Han, 17 Ağustos'taki gösterilerde, yakınında patlayan göz yaşartıcı gazdan etkilenmesi sonucu hayatını kaybetti.

Göz yaşartıcı gazdan etkilenerek yaşamını yitiren Keşmirli Ayoub Han'ın 7 yaşındaki kızı Mehreen, babasının fotoğrafını avucunda saklıyor. (Zubair Sofi/The Independent)

Erkek kardeşi Shabir, abisinin ağzından kan geldiğini ve Shri Maharaja Hari Hastanesi'ne vardıklarında doktorların Han'ın öldüğünü söylediğini aktardı.

Doktorlardan abisinin göz yaşartıcı gaz sebebiyle öldüğüne dair kayıt düşmelerini istediklerini ifade eden Shabir, bu talebin reddedildiğini vurguladı.

Shabir, polisin halkın tepkisinden çekinmesi nedeniyle ailesine "cenaze merasimine 10'dan fazla kişinin katılmamasını emrettiğini" söyledi.

Cenaze törenine halkın katılımına polisin sınır koyduğu Keşmir'de insanlar cenaze merasimini camdan seyrediyor.

Han'ın ailesi, hastaneden ölüm belgesi istemesine rağmen doktorlar, öncelikle polisten Ön Bilgilendirme Raporu (FIR) almaları gerektiğinin altını çizdi. Mevcut ortamda bu talebin imkansızlığını vurgulayan Shabir, "Bu haksızlık. Biz ölümüzü kaydedemiyoruz. Çaresiziz." dedi.

Keşmir krizinin ilk kurbanı 17 yaşındaki Osain Altaf

Mevcut Keşmir krizinin ilk kurbanlarından birinin, 5 Ağustos’ta güvenlik görevlilerinin protestocuları kovalaması sonucu Jhelum nehrine atlayan 17 yaşındaki Osain Altaf olduğu belirtiliyor.

Polisten kaçmak için nehre atladıktan sonra yaşamını yitiren 17 yaşındaki Osain Altaf'ın babası Ahmad Marazi, oğlunun ekrandaki görüntüsüyle teselli olmaya çalışıyor. ( Zubair Sofi/The Independent)

Altaf'ın babası Ahmad Marazi, oğlunun ölüm belgesini almak bir yana hastaneye kabul edildiğine dair bir belge dahi alamadığını söyledi.

Doktorların ölüm belgelerini vermemek konusunda baskı altında olduğunu anlatan Marazi, "Hindistan, Keşmir’de durumun normal olduğunu iddia ediyor ki bu doğru değil. Eğer kısıtlamaları kaldırırlarsa gerçek ortaya çıkacak." diye konuştu.