Kanûnî Sultan Süleyman'ın Kudüs'teki güzelleri

İBRAHİM FURKAN ÖZDEMİR
Abone Ol

Babası Yavuz Sultan Selim’in kısa saltanatının ardından, 1520’de tahta çıkan Kanûnî Sultan Süleyman, ilk önce Kudüs surlarını baştan başa onarttı ve yeniden ayağa kaldırttı. Ardından, şehrin su ihtiyacını gidermek için Beytullahim’de bulunan su havuzlarının ve kanallarının onarımını yaptırdı. Daha sonra, 1536’da -hepsi bir de bir yıldan az bir süre içinde olmak üzere- Kudüs’te 6 sebil inşa ettirdi.

Osmanlılar, 1516’nın son günlerinde Kudüs’ü fethettiklerinde, şehri büyük oranda mamur buldular. Ta Eyyûbîler döneminde -düşmanların gözünde cazibesini yitirsin diye- eski şehri çevreleyen surların kasten yıkılmış olması dışında, Kudüs imar edilmiş durumdaydı. Özellikle Mescid-i Aksâ alanının içinde, abidevî eser inşa etmeye müsait boş alan yoktu. Dünyaca ünlü Memlûk taş ustalarının muhteşem eserleri, hem Filistin’in hem de Kudüs’ün her tarafını boydan boya kaplamıştı. Osmanlılar bu nedenle, Kudüs’e küçük dokunuşlar yapmakla yetindiler. Ama geride bıraktıkları mütevazı eserler bile, İslâm sanatının en seçkin örneklerindendi.

Hikâyeleri ve tarihleriyle Kudüs'ün kapıları
Mecra

Babası Yavuz Sultan Selim’in kısa saltanatının ardından, 1520’de tahta çıkan Kanûnî Sultan Süleyman, ilk önce Kudüs surlarını baştanbaşa onarttı ve yeniden ayağa kaldırttı. Ardından, şehrin su ihtiyacını gidermek için Beytullahim’de bulunan su havuzlarının ve kanallarının onarımını yaptırdı. Daha sonra, 1536’da -hepsi bir de bir yıldan az bir süre içinde olmak üzere- Kudüs’te 6 sebil inşa ettirdi.

  • Bu sebillerden biri surların hemen dışında, biri Mescid-i Aksâ’nın içinde, dördü de Kudüs eski şehrin sokaklarında bulunmaktadır.

El Vâd Sebili ile Bâbu’s-Silsile Sebili’ne yakın zamanda göstermelik musluklar takılmıştır. Beş sebilin kitabesi aslını korumakla birlikte, Bâbu’l-esbât sebilinin kitabesi kayıptır, mevcut kitabe daha sonraki dönemlerde eklenmiştir.

İşte, Kanûnî Sultan Süleyman tarafından İslâm tarihine ve Müslümanlara emanet olarak bırakılan o sebiller:

1. Bâbu’l-Halîl Sebili

Kudüs eski şehri çevreleyen surların kapılarından biri olan El Halîl Kapısı’nın güneydoğu kısmında, El Halîl ve Beytullahim yolu üzerinde, sur dışında yer almaktadır.

2. El Vâd Sebili

Kudüs eski şehri boydan boya kat eden El Vâd Caddesi üzerinde, Kattânîn Çarşısı’nın caddeye bağlandığı noktaya yakın bir yerde bulunmaktadır.

3. Bâbu’s-Silsile Sebili

Eski şehrin doğu kesiminde, Mescid-i Aksâ’nın kapılarından biri olan Silsile Kapısı’nın girişindedir.

4. Bâbu’l-Îtim Sebili

Mescid-i Aksâ alanının içerisinde, bugünkü adıyla Melik Faysal Kapısı’nın güneyinde bulunmaktadır.

5. Bâbu’n-Nâzır Sebili

Mescid-i Aksâ’nın kapılarından biri olan Nâzır Kapısı’na giden Alâaddin Sokağı’nın girişinde, sokağın El Vâd Caddesi’yle kesiştiği köşededir.

6. Bâbu’l-Esbât Sebili

Eski şehrin kapılarından Esbât Kapısı’nın (Aslanlı Kapı olarak da bilinir) iç kısmında bulunur. Hz. Meryem’in dünyaya geldiğine inanılan mağaranın hemen yakınında yer aldığı için, diğer ismi “Sitti Meryem Sebili”dir.

[Fotoğraflar: İbrahim Furkan Özdemir]