İslâm dünyasından Japonya'ya organize ilk diplomatik heyet: Ertuğrul Fırkateyni

HABER MASASI
Abone Ol

16 Eylül 1890'da, Osmanlı Sultanı II. Abdülhamid tarafından İstanbul'dan Japonya'ya gönderilen Ertuğrul Fırkateyni, dönüş yolunda Kuşimoto kasabası açıklarında kayalıklara çarparak battı. Kazada 587 Osmanlı subay ve askeri şehit olurken, 69 kişi sağ olarak kurtuldu. Ertuğrul Fırkateyni'nin hüzünlü öyküsü, Osmanlı ve Japonya arasında başlayan tarihî dostluğun en önemli simgelerinden biri olarak kabul ediliyor.

Türkiye ile Japonya ilişkilerinin miladı kabul edilen Ertuğrul Fırkateyni'nin Japonya seferinden dönerken batmasının üzerinden 134 yıl geçti.

  • Japonya Prensi Komatsu'nun ABD ve Avrupa ülkelerinin ardından Ekim 1887'de İstanbul'u ziyaret etmesi ve aynı zamanda halife olan Sultan II. Abdülhamid'e hediyeler sunmasının ardından Sultan tarafından Temmuz 1889'da Japonya'ya gönderilen Ertuğrul, ertesi yıl dönüş yolunda tayfuna yakalandı.

Japonya’ya iade-i ziyaret için, 79 metre boyunda, 600 beygir gücünde, 450 ton kömür kapasiteli Ertuğrul Fırkateyni seçilmişti. Ahşap bir gemi olan Ertuğrul, II. Abdülhamid'den Japon İmparatoru Meiji'ye mücevherli imtiyaz nişanı ve diğer hediyeleri götürmek amacıyla payitahttan yola çıktı.

Ertuğrul Fırkateyni'nin 16 Eylül 1890 akşamı Kuşimoto açıklarında kayalara çarparak batması sonucu sadece 69 denizci kurtulurken, 500'den fazla Osmanlı leventi hayatını kaybetti.

İade-i ziyaretin mahzun hikâyesi iki ülke diplomasisinde başlangıç kabul edilirken, batan fırkateyn ve leventlerin manevi mirası da 134 yıldır iki ülke halkının gönüllerinde yaşatılıyor.

609 kişilik mürettebat payitaht İstanbul'dan yol aldı

Heyet Başkanı Osman Paşa, komutanı da Yarbay Ali Bey olan gemide, özel seçilen 56'sı subay toplam 609 mürettebat vardı. O yıl Bahriye Mektebini bitiren genç teğmenlerin tamamı da gemiye alınmış ve bu uzun gezide tecrübelerini artırmaları hedeflenmişti.

1874'de İstanbul Tersanesi'nde inşa edilmiş ve üzerinde çeşitli çaplarda 25 top, iki torpido ve 240 civarında tüfek bulunan fırkateynin komutanlığına, dönemin Bahriye Nazırı Hasan Hüsnü Paşa'nın damadı Albay Osman Bey tayin edilmişti.

Bir Japon seyyahın nazarında Âlem-i İslâm…
Mecra

Müslümanların yoğun olduğu Hint Okyanusu bölgesinde Osmanlı sancağını dolaştırmak, İslâm dünyasının halifesi olan Sultan II. Abdülhamid için önemli bir prestij meselesiydi.

  • İslâm dünyasından Japonya'ya organize ilk diplomatik heyet olarak kabul edilen Ertuğrul Fırkateyni, toplam 609 kişilik mürettebatıyla Temmuz 1889'da İstanbul'dan ayrıldı.

Askerî diplomasi vazifesini ifa eden fırkateyn sırayla Süveyş, Aden, Bombay, Kolombo, Singapur, Hong Kong, Fukuşu, Nagazaki, Kobe duraklarına uğrayarak 11 ay sonra Tokyo'nun doğusundaki Yokohama'ya ulaştı.

Dönemin Japonya İmparatoru Meiji tarafından kabul edilen Heyet Başkanı Ali Osman Paşa, Sultan II. Abdülhamid'in gönderdiği mektup ve madalyayı Meiji'ye takdim etti.

Ziyaret marjında birçok temasta bulunan Osmanlı heyeti, Yokohama'dan 15 Eylül 1890'da ayrıldı.

Süveyş, Aden, Bombay, Kolombo, Singapur, Hong Kong, Fukuşu, Nagazaki, Kobe duraklarına uğrayarak 11 ayda Yokohama'ya ulaşan Ertuğrul Fırkateyni, İslâm dünyasından Japonya’ya organize şekilde giden ilk diplomatik heyeti taşıyordu.

Kazadan sadece 69 denizci kurtuldu

Honşu Adası'nın güneyine ilerleyen Ertuğrul, 16 Eylül 1890 akşamı Wakayama eyaletine bağlı Kuşimoto açıklarına ulaştı.

Fırkateyn, Şionomiseki Burnu ile Kii Ooşima Adası civarlarında Güney Japonya'yı her yıl etkisi altına alan eylül tayfunlarına yakalandı.

Medine'yi ziyaret eden ilk mühtedi Japon
Mecra

16 Eylül akşamı sürüklenerek kayalıklara çarpan Ertuğrul, parçalara ayrıldı ve Pasifik Okyanusu'nun sularına gömüldü.

Tarihî kaynaklarda, kazadan sadece 69 denizcinin kurtulduğu, 500'den fazla Osmanlı subayının yaşamını yitirdiği kaydediliyor.

Tayfuna yakalanan fırkateyn, Kushimoto açıklarında kayalıklara çarparak battı. 69 denizci kurtuldu ancak Amiral Osman Bey de dahil olmak üzere 540'dan fazla mürettebat hayatını kaybetti.

Sağ kalanların geri gönderilmesi

Dönemin Japon hükümeti, 26 Eylül'de Hiei ve Kongo adlı savaş gemileriyle kazazedeleri Osmanlı Devleti'ne gönderme kararı alarak imparatora bildirdi.

Görevlendirilen savaş gemileri, 10 Ekim 1890'da kazazedeleri bindirerek ertesi günü hareket ettiler.

27 Aralık'ta İstanbul’a gitmek için Çanakkale Boğazı yakınlarına gelen Japon gemilerin Berlin Antlaşması nedeniyle İstanbul Limanı'na girişlerine izin verilmedi. Bunun üzerine güneye inip Beşike Körfezi'ne yol alan gemideki Osmanlı leventleri, Osmanlı Devleti savaş gemisi Talia’ya nakledildi. Hiei ve Kongo, daha sonra İzmir’e kadar inip orada bir müddet bekledi.

Bu bekleme sırasında Osmanlı Devleti'nden özel izin alan Japon gemileri, 2 Ocak 1891 tarihinde İstanbul Limanı'na giriş yaptı. Hiei ve Kongo, Osmanlı Devleti'nin misafiri olarak yaklaşık bir ay burada kaldıktan sonra 10 Şubat’ta İstanbul’dan yola çıktı ve 3 ay sonra da, 10 Mayıs’ta, Shinagawa Limanı'na döndü.

Türk-Japon ilişkilerinin miladı

Ertuğrul'un mahzun mirası, Ankara-Tokyo ilişkilerinin miladı kabul edilirken, kazanın yaşandığı Kuşimoto'da 1891'de şehitler için anıt dikildi. Bu anıt, 1937 yılında Türkiye tarafından restore edildi ve o günden bu yana her yıl anma törenleri düzenleniyor.

Kushimoto'daki Ertuğrul Fırkateyni Şehitleri Anıtı ve Müzesi.

1974 yılında ise Kushimoto'da bir Türk Müzesi inşa edildi. Bu müzede Ertuğrul Fırkateyni'nin maketi, mürettebata ait fotoğraflar ve heykeller sergileniyor.

Şehit denizcilere ait eşyalar Beşiktaş'taki Deniz Müzesi'nde sergileniyor.

İstanbul Beşiktaş'taki Deniz Müzesi'nde ise Ertuğrul Fırkateyni'ne ait eşyalar ve kazaya dair önemli belgeler yer alıyor.

Müzenin sergisinde, Türk denizcilere ait Japon madeni paraları, kazada şehit olanların fotoğrafları, Kumandan Osman Ahmet Paşa'nın bronz döküm heykeli ile döneme ait yağlı boya tablolar ve gemilerin maketleri ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.