İhvan yöneticilerine müebbet hapis cezası
Hapishaneler Baskını (Doğu Sınırı Baskını) davasında yargılanan ve Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) Rehberlik Konseyi Başkanı Muhammed Bedii ile Muhammed Biltaci ve İsam el-Aryan gibi İhvan yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 11 kişi 25'şer yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Mısır'da, Hapishaneler ve Doğu Sınırı Baskını davasında yargılanan ve aralarında Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) Rehberlik Konseyi Başkanı Muhammed Bedii'nin de bulunduğu 11 sanığa 25'şer yıl hapis cezası (müebbet) verildi.
Mısır resmi ajansı MENA'nın haberine göre, Kahire Ceza Mahkemesi, davanın bugünkü duruşmasında Bedii ile 10 sanığa müebbet, 8 sanığa 15 yıl hapis cezası verirken diğer 9 kişinin beraatına hükmetti.
Müebbet hapis cezasına çarptırılanlar arasında İsam el-Aryan, Muhammed Biltaci ve Saad el-Huseyni gibi İhvan'ın tanınmış yöneticileri bulunuyor. Hakkında beraat kararı alınanlar arasında da 25 Ocak Devrimi’nin öne çıkan isimlerinden Saffet Hicazi dikkati çekiyor.
Mahkeme kararına 60 gün içinde itiraz hakkı bulunuyor.
Öte yandan, aynı davada yargılanan ülkenin seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin adı, vefatı sebebiyle sanıklar arasından silindi.
Sanıklar suçlamaları reddediyor
"Hapishaneler baskını" davasında, sanıklara aralarında "Hamas, Hizbullah ve İran Devrim Muhafızları gibi örgütlerle anlaşarak, emniyet tesislerine saldırı düzenlemenin" de olduğu çeşitli suçlamalar yöneltiliyor. Ancak sanıklar söz konusu suçlamaları reddediyor.
Kahire Ceza Mahkemesi, Haziran 2015'te "hapishaneler baskını" davasında, 17 Haziran'da vefat eden Muhammed Mursi'nin de aralarında olduğu 27 sanığa idam ve müebbet hapis cezaları vermiş, ancak Temyiz Mahkemesi 15 Kasım 2016'da bu kararları bozarak, sanıkların tekrar yargılanmasını kararlaştırmıştı.
Mısır'ın demokratik yöntemlerle seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi (67), ülkesinde 17 Haziran 2012'de yapılan demokratik seçimlerle cumhurbaşkanlığını kazandığı günün 8'inci yıl dönümünde çıkarıldığı mahkeme salonunda hayatını kaybetmişti.
Mısır devlet televizyonunda, "Muhammed Mursi'nin iyi huylu bir tümörü bulunduğu, sürekli tıbbi gözetim altında olduğu ve ölümünün kalp krizinden kaynaklandığı" iddia edilmişti.