Gazze'de onlarca yakınını yitiren diasporada yaşayan bir Filistinlinin gözünden Gazze soykırımı

Gazze'de 42 binden fazla kişinin hayatını kaybettiği ve 98 binden fazla kişinin yaralandığı İsrail'in soykırımında ölen sevdiklerinin yasını tutan kişilerden biri de diasporada yaşayan Filistin asıllı Kanadalı Adel Abu Lebdeh.

Onun dünyası, ailesinden 117 kişinin İsrail'in Gazze'ye yönelik hava saldırılarında hayatını kaybetmesiyle paramparça oldu.

"Ailemin yaklaşık üçte birini kaybettim”

diyen Lebdeh, savaşın sevdikleri ve Kanada'nın Hamilton kentindeki Filistin toplumu üzerindeki yıkıcı etkisini gözyaşları içinde anlatıyor.

Kendisini Filistinli-Kanadalı olarak tanımlayan Lebdeh, sevdiklerini kaybetmenin kişisel bir trajedinin ötesinde, hayatı algılama biçiminde keskin bir değişimi temsil ettiğini vurgulayarak, "Hayat anlayışımızı değiştirdi. Bugünlerde hayatın o kadar da önemi yok." diyor.

Gözyaşlarını tutamayan Lebdeh, İsrail hava saldırılarında aralarında üniversiteden yeni mezun olanların da bulunduğu yeğenleri dahil ailesinden 117 kişinin öldürüldüğüne dikkati çekiyor.

"Hepsinin iyi bir geleceği ve iyi bir hayatı vardı. Ne yazık ki artık yoklar."

Hamilton'daki bir başka ailenin de Gazze'de 250'den fazla akrabasını kaybettiğini belirten Lebdeh, devam eden şiddetin insani bedelinin ağırlığının altını çiziyor.

"Ümmet tanımı muhtemelen mevcut değil"

Soykırım karşısında küresel suç ortaklığını derinden eleştiren Lebdeh, "Dünya izliyor" sadece diyor.

Lebdeh, insanların çıkarları nedeniyle ya katliamları onayladığını ya da sessiz kaldığını belirterek, şu ifadeleri kullanıyor:

"Bu, tüm dünyanın gözleri önünde gerçekleşen yeni bir Holokost."

Yozlaşmış siyasî sisteme sahip uluslararası toplumun eylemsizliğinden yakınan Lebdeh, "Ne yazık ki Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşünden ve ardından Sykes-Picot Anlaşması ile bu ümmetin (Müslüman dünyasının) daha küçük birimlere ayrılmasından bu yana, 'ümmet' tanımı muhtemelen mevcut değildir." değerlendirmesinde bulunuyor.

"İnsan hakları ve özgürlüklerin merkezi Kanada tarihin yanlış tarafında"

Lebdeh, Mısır ve Ürdün gibi Filistin'e komşu ülkelerin sessizliğini "zulme suç ortaklığı" olarak nitelendirerek, şöyle diyor:

"Sadece sessiz değiller, Gazze'deki kardeşlerimize, Filistin'in geri kalanına ve bugünlerde Lübnan'a karşı işlenen bu soykırımın suç ortağılar."

Dünyanın dört bir yanındaki insanların "doğru davanın" yanında olduğunu ve Gazze'yi desteklediğini kaydeden Lebdeh, "dünyayı yöneten siyasî sistemlerin yanlış davada, tarihin yanlış tarafında olduğunu" dile getiriyor.

Lebdeh, Kanada'nın insan hakları ve özgürlüklerin merkezi olduğunu hatırlatarak, Kanada'nın, özellikle de Başbakan Justin Trudeau'nun tutumundan duyduğu derin hayal kırıklığını ifade ediyor.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda, İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarındaki politika ve uygulamalarından kaynaklanan hukukî sonuçlara ilişkin Uluslararası Adalet Divanı'nın "istişari görüşüne" ilişkin bir kararın oylanması sırasında Kanada'nın tutumunu eleştiren Lebdeh, "Trudeau'nun tarihin yanlış tarafında yer alması utanç verici." diye konuşuyor.

Lebdeh, Trudeau ile Filistin yanlısı tutumu nedeniyle eleştirilen babası eski Başbakan Pierre Trudeau arasında keskin bir zıtlık olduğunu ileri sürüyor.

Kanada hükümetinin askerî yardım ve siyasî destek yoluyla İsrail'i destekleyerek Gazze'deki soykırıma katkıda bulunduğunu belirten Lebdeh, buna rağmen Kanada hükümetinin tutumunu yeniden değerlendireceği umudunu taşıdığını aktarıyor.

Lebdeh, "Umarım hükümetimiz duruşunu yeniden değerlendirir, yeniden düşünür ve doğru kararı alarak yakın zamanda tarihin doğru tarafında yer alır." değerlendirmesinde bulunuyor.

Gelecek nesiller Trudeau'yu sadece şiddetin suç ortağı olmakla değil aynı zamanda İsrail'in silah ve mali yardımlarla desteklenmesinde aktif rol oynamakla suçlayacaklar.

Bu çatışmanın sonuçlarının sadece bugünle ilgili değil, aynı zamanda geleceği de şekillendireceğini vurgulayan Lebdeh, Gazze'de bombalar düşmeye devam ederken, dünyayı ve özellikle Kanada'yı çok geç olmadan insanlıktan yana tavır almaya çağırıyor.