Ertuğrul Fırkateyni'nin batmasının üzerinden 133 yıl geçti

HABER MASASI
Abone Ol

18 Eylül 1890 yılında Sultan II. Abdulhamid tarafından Japonya'ya gönderilen Ertuğrul Fırkateyni, dönüş yolunda Kuşimoto kasabası açıklarında kayalıklara çarparak batmasının üzerinden bugün tam 133 yıl geçti.

Sultan 2. Abdülhamid tarafından Japonya'ya gönderilen Ertuğrul gemisi dönüş yolunda Funakura kayalıklarına çarparak battı, kazada mürettebatın 587'si şehit olurken 69 kişi ise yaralı kurtuldu.

II. Abdulhamid, 1887 yılında Japonya İmparatoru Meiji'nin akrabası Prens Komatsu Akihito'nun bir savaş gemisiyle İstanbul'u ziyaret etmesinin ardından Japonya'ya bir heyet gönderilerek iadeiziyaret yapılmasını emretti. Böylece gemi, II. Abdulhamid’den Japon İmparatoruna imtiyaz nişanını ve diğer hediyeleri götürenErtuğrul Fırkateyni, 18 Eylül 1890 akşamı Kuşimoto açıklarında kayalara çarparak battı.

  • İadeiziyaretin mahzun hikâyesi iki ülke diplomasisinde başlangıç kabul edilirken, batan fırkateyn ve leventlerin mânevî mirası da 133 yıldır iki ülke halkının gönüllerinde yaşatılıyor.

Askerî diplomasi sahasında vazifesini yerine getiren fırkateyn, 18 Eylül 1890'da dönüş yolunda, muhalif bir rüzgarla karşı karşıya kalıp, hasar alarak parçalandı ve Japonya'nın güneydoğu kesimlerinde battı.

Kazadan sadece 69 denizci kurtuldu

İslâm dünyasından Japonya'ya organize ilk diplomatik heyet olarak kabul edilen Ertuğrul Fırkateyni, toplam 656 kişilik mürettebatıyla 14Temmuz 1889'da İstanbul'dan ayrıldı.

  • Fırkateyn sırayla Süveyş, Aden, Bombay, Kolombo, Singapur, Hong Kong, Fukuşu, Nagazaki, Kobe duraklarına uğrayarak 11 ay sonra Tokyo'nun doğusundaki Yokohama'ya ulaştı.

Dönemin Japonya İmparatoru Meiji tarafından kabul edilen Heyet Başkanı Ali Osman Paşa,Sultan 2. Abdulhamid'in gönderdiği mektup ve madalyayı Meiji'ye takdim etti.

Ziyaret marjında birçok temasta bulunan Osmanlı heyeti, Yokohama'dan 15 Eylül 1890'da ayrıldı.

1874'de İstanbul Tersanesi'nde inşa edilen ve üzerinde çeşitli çaplarda 25 top, iki torpido ve 240 civarında tüfek bulunan fırkateynin komutanlığını, dönemin Bahriye Nazırı Hasan Hüsnü Paşa'nın damadı Albay Osman Bey yapmıştır.

Japonya'nın sert "Eylül tayfunları"

Honşu Adası'nın güneyine ilerleyen Ertuğrul, 18 Eylül 1890 akşamı Wakayama eyaletine bağlı Kuşimoto açıklarına ulaştı.

Fırkateyn, Şimonoseki Burnu ile Kii Ooşima Adası civarlarında Güney Japonya'yı her yıl etkisi altına alan Eylül tayfunlarına yakalandı.

  • Sürüklenerek kayalıklara çarpan Ertuğrul, parçalara ayrıldı ve Pasifik Okyanusu'nun sularına gömüldü.

Tarihî kaynaklara göre kazadan sadece 69 denizci kurtuldu ve 500'den fazla Osmanlı subayı yaşamını yitirdi.

  • Ertuğrul Fırkateyni’nin hazin sonu Türk-Japon halklarını yakınlaşmasına katkı sağladı çünkü yöre halkı, kazadan kurtulanlara yakınlık gösterip yardım etti. Hatta, Torajiro Yamada isimli bir Japon, şehit yakınları ve kazazedeler için yardım kampanyası düzenledi ve toplanan yardımların dönemin padişahına ulaşılmasını sağladı.

79 metre boyunda, 15,5 metre eninde, 600 beygir gücünde olan Ertuğrul Fırkateyni'nin yaklaşık 656 kişilik mürettebatından sadece 69 kişi hayatta kaldı.

Japon hükûmeti, 10 Ekim 1890'da kazâzedeleri Hiei ve Kongo adlı zırhlı savaş gemilerine bindirerek Çanakkale'ye getirdi.

Berlin Anlaşması sebebiyle İstanbul'a giremeyen gemiler, leventleri Osmanlı'nın savaş gemisi Talia'ya ulaştırdı.

  • Hiei ve Kongo, İzmir'de bir süre bekletilmesinin ardından özel izinle Ocak 1891'de İstanbul Limanı'na giriş yaptı.

Osmanlı Devleti'nin misafiri olarak yaklaşık bir ay burada kalan Hiei ve Kongo, Şubat'ta İstanbul'dan yola çıktı ve 3 ay sonra Japonya'ya döndü.

Ertuğrul Fırkateyni, Japon sularında kaldığı üç ay boyunca etrafındaki binlerce Japon kayığına 50 kişilik bandosuyla konserler verdi.

  • Ertuğrul'un mahzun mirası, Ankara-Tokyo ilişkilerinin miladı kabul edilirken, kazanın yaşandığı Kuşimoto'da 1891'de şehitler için anıt dikildi.

Türkiye'nin 1937'de restore ettirdiği anıt önünde her yıl anma törenleri yapılıyor.

1974'te inşa edilen Türk Müzesi'nde Ertuğrul Fırkateyni’nin maketi, gemideki asker ve komutanların fotoğrafları ve heykelleri bulunuyor.