Davudi Buhra Cemaati

ABDULKADİR AKSÖZ
Abone Ol

Hint Alt Kıtası, İslâmî mezhep ve hareketler noktasındaki çeşitliliği ile dikkat çekiyor. Sünnî ve Şiî olmak üzere pek çok kol ve fırkanın barındığı Hindistan'da bu durum, sosyal ve kültürel hayatın şekillenmesinde etkili oluyor. İnsanlar takip ettikleri tarikat veya cemaatlerin camilerine gidiyor, aidiyet hissettikleri ve bağlandıkları ekolün simgesel aksesuarlarını üzerlerinde taşıyorlar. Bu durum, toplumsal kimlik ve aidiyet tanımlamalarının dinin alt kollarına kadar genişleyip yayıldığını gözler önüne seriyor.

Bunlardan biri de Davudi Buhra Cemaati'dir. İsimdeki Buhra kelimesi Güceratçadan gelmekte olup, "tüccar" anlamını taşımaktadır. Davudi denmesinin sebebi ise 1592'de çıkan liderlik yarışında Süleyman bin Hasan'a üstün gelerek Hindistan'a yerleşen Davud bin Şah Burhaneddin'e nispetledir. Günümüzde mezarı Gücerat eyaletindedir.

Davud bin Şah Burhaneddin'in kabrinin de bulunduğu Gücerat'tan bir görünüm.

Ruhanî lideri Hindistan'da ikamet eden ve yaklaşık 1 milyon takipçisi olan Davudi Buhra Cemaati, Şiî İsmailiyye'nin bir kolu olarak biliniyor. Davudiler, Hz. Ali (r.a) soyundan gelen imamları halife olarak kabul ederken Şiî İmam Tayyibi ve onun soyundan gelenlerden sonra Seyyidina Muhammed Burhaneddin'i "Tayyibi Dai"si olarak adlandırıyorlar.

Tayyibi ismi 21. İmam Ebu Tayyib el Kasım'ın soyundan gelenlere verilmektedir ve günümüzde Davudi Buhra liderinin aynı zamanda Tayyibi şeyhi olduğu kabul edilir. Dai ise özellikle Şiî Müslümanlığını yayan davetçilere verilen isimdir. Davudiler kendilerini Mısır'da bir dönem hüküm süren Şiî Fâtımî Halifeliği'nin devamı olarak görmektedir. Günümüzde cemaatin ruhanî liderliğini Mufaddal Saifuddin yürütüyor.

Mufaddal Saifuddin, Davudi Buhra Cemaati'nin bugünkü lideri konumunda.

Davudiler dünyanın pek çok ülkesinde aktiftirler. Hindistan, Pakistan ve Yemen başta olmak üzere Mısır ve İsrail'de de takipçileri bulunuyor. Özellikle eğitim faaliyetlerine önem veren Davudiler, Avrupa, Doğu Afrika, Kuzey Amerika ve Körfez ülkelerinde çalışmalarını sürdürmektedir.


Tebliğ Cemaati
Dünyanın en kalabalık Müslüman örgütü olduğu düşünülen Tebliğ Cemaati, Müslümanları, Hintli misyonerlerin etkisinden uzaklaştırmak için kuruldu. Bidat ve hurafelere savaş açan cemaat, yüz yüze tebliğ yöntemini kullanır. Ehl-i sünnet olduğu sürece mezhep ayrımı yapmayan cemaatin, siyasî ve ideolojik bir tutumu yoktur.

Mısır'da Fâtimî Halifeliği'nin ortadan kalkmasının ardından Davudi daileri Yemen'e yerleşmişlerdir. Davudiler için Yemen önemli bir yer tutuyor. Mezhebin üçüncü dai veya ruhanî lideri olan Seyyidina Hatim'in öldüğü El Hutayb köyü her yıl Davudi Buhra takipçileri tarafından ziyaret ediliyor. Beyaz kubbeli bir türbenin altına gömülen Seyyidina Hatim'in mezarı, Yemen'de Davudiler'in başlıca uğrak noktasıdır. Öte yandan Davudiler, 16. yüzyılda artan baskılar sonucu Hindistan'a göç etmişler ve Gücerat bölgesine yerleşmişlerdir.

Seyyidina Hatim'in El Hutayb'da bulunan türbesi, Davudiler açısından oldukça önemli bir mekan.

Günümüzde İsrail sınırları içerisinde kalan sahil şehri Aşkelon'daki bir hastane Davudiler'in ziyaret ettiği bir diğer önemli merkez olarak dikkat çekiyor. Barzilai Tıp Merkezi'nin alanı içerisinde Hz. Hüseyin'in başının gömülü olduğuna inanan Davudiler, her yıl Kerbala Matemi'ni anmak üzere burayı ziyaret ediyor.

Barzilai Hastanesi'nin kampüsüne dikilen mermer ile Hz. ve Davudiler tarafından kutsal kabul edilmektedir.

Pek çok eğitim programı ve burs imkanı sağlayan Davudiler Kenya'nın başkenti Nairobi'de büyük bir eğitim kampüsü kurmuşlardır. Okullarda dinî eğitimin yanı sıra fenni bilimler de ders olarak verilmektedir. Dünyanın pek çok bölgesinde cami inşa eden Davudiler, Amerika Birleşik Devletleri'nde ilk mescitlerini 1986 yılında Michigan'da açmıştır. Ardından Chicago, New Jersey, Washington, Boston ve San Francisco'da Davudi mescitleri yapılmıştır.

İsrail'deki Barizlai Tıp Merkezi'nin bahçesinde, Davudiler tarafından kutsiyet atfedilen mekan.

Kanada'da Houston ve Toronto'da büyük camiler inşa eden Davudiler, Paris'te de bir mescide sahiptirler. Öte yandan Fâtımî Halifeliği zamanında inşa edilen Kahire'deki Halife Hakim Billah Camii'nin restorasyonu 1980 yılında Davudi Buhra'nın başı olan Seyyidina Muhammed Burhaneddin tarafından üstlenilmiş ve cami beyaz mermer ve altın süslemelerle kapsamlı bir şekilde yenilenmiştir. Kahire'in en büyük camilerinden biri olan El Hâkim bi-emrillah Camii'nin alçı oymaları, ahşap kirişleri ve Kur'an yazıtları dahil orijinal süslemelerin kalıntıları tadilatların bir parçası olarak restore edilmiştir.

El Hakim Camii, Davudiler tarafından restore edilmeden önce tamamen harap bir haldeydi. Hatta caminin avlusuna bir müze binası bile inşa edilmişti.

  • Davudiler dindarlık ve modernliği bir arada tutarak, yaşadıkları şehirlerin gelişimine ve refahına katkıda bulunmaları dolayısıyla ilgi çekiyor. Nitekim Davudiler, Hindistan'da "ülkenin refahına katkıda bulunan çalışkan, barışsever, yardımsever ve sadık vatandaşlar" olarak saygı görüyorlar.

Örneğin, Davudi Buhra Cemaati'nin 2018 Kerbala ve Aşure Günü etkinliğine katılan Hindistan Başbakanı Narendra Modi, cemaat lideri Seyyidina Mufaddal Saifuddin tarafından ağırlanmıştır. Cemaat üyelerine hitap eden Modi, Davudiler'i Hindistan'ın omurgası olarak tanımlamıştır. Madhya Pradesh'deki Saifee Camii'nde düzenlenen etkinlikte, Davudi Buhra'nın "dürüst iş ilişkileri kültürü" için cemaate övgüde bulunmuştur.

Hindistan Başbakanı Narendra Modi (Solda) ve cemaat lideri Seyyidina Mufaddal Saifuddin bir arada.

Davudiler, yaşadıkları her yerde sadık ve yasalara saygılı vatandaşlar olarak her türlü hükümetle samimi ilişki kurmaya özen gösteriyorlar. Babürlerden İngiliz sömürge dönemine, oradan günümüz Hindistan'ına değin siyasî oluşumlarla sorunsuz bir ilişki ağı kurmuşlardır. Böylesi bir durumun meydana gelmesinde Davudiler'in, bir ticaret ve iş topluluğu olmasının payı büyüktür.

Anlatılanlara göre Hint nevabları (vali) zamanında, Davudiler kendi kurallarına göre yaşamak üzere kasabalarda ikamet etmeye davet edilir.

  • Yöneticiler, Davudiler'in "çalışkan nitelikleri ve girişimci ruhu nedeniyle" yerleşik halk tarafından takip edileceği görüşündeydiler. Onların sağlam iş ahlakı iyi biliniyordu ve bu durum günümüzde dahi Davudi Buhra tüccarlarının ayırt edici özelliği olmaya devam ediyor.

2014'de hayatını kaybeden Davudi Buhra lideri Seyyidina Muhammed Burhaneddin'in cenazesinde büyük izdiham yaşanmış, 18 cemaat üyesi hayatını kaybetmişti.

Hindistan başta olmak üzere yaptıkları eğitim ve yardım faaliyetleri ile dünyanın pek çok farklı bölgesinde adlarından söz ettiren Davudiler, günümüzde Fâtımî Şiîliğinin varisleri olarak çalışmalarına devam ediyorlar.