Cezayir Ulu Camii'nde "teknik sebepler"den dolayı cuma, teravih ve bayram namazları kılınamıyor

HABER MASASI
Abone Ol

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun tarafından 2020'de açılışı gerçekleştirilen Cezayir Ulu Camii’nde 3 yıldır, teravih, cuma ve bayram namazları kılınmıyor. Camide bu yıl da teravih ve cuma namazlarının kılınmaması büyük bir tepkiye yol açarken, yetkililer bu namazların kılınmamasını teknik, güvenlik ve lojistik şartların sağlanamamasına bağlıyor.

Yaklaşık üç yıl önce ibadete açılan dünyanın en büyük camilerinden Cezayir Ulu Camii'nde (Djamaa el Djazair) halkın yoğun taleplerine rağmen teravihlerin yanı sıra cuma ve bayram namazlarının kılınamaması son dönemde ülkede büyük tepkilere neden oldu.

Cezayir makamlarına göre, Suudi Arabistan’daki Mescid-i Haram ile Mescid-i Nebevi’den sonra dünyanın en büyük üçüncü camisi kabul edilen Cezayir Ulu Camii, 2020’de açılmasına rağmen Kovid-19 salgını nedeniyle uzun süre tam kapasiteli hizmet veremedi.

2020'de açılan Ulu Camii’de her gün kılınan beş vakit namazının aksine, cuma namazı yalnızca iki kez kılınmış.

Yetkili makamlar, 120 bin kişi kapasiteli camide 3 yılın ardından hâlâ teravih ve cuma namazlarının kılınamamasını "teknik" nedenlere bağlıyor.

Tartışmalar kızışıyor: Cezayir Ulu Camii, ışıksız bir fener mi?

Ramazan ayının başından bu yana Cezayirliler arasında, özellikle sosyal medya platformlarında, bu büyük mabedde teravih ve cuma namazlarının kılınmasının önündeki engeller tartışılıyor.

  • Cezayirli gazeteci Riyad Huveyli, sosyal medya hesabından, "Cezayir Ulu Camii: Işıksız bir fener?" başlığıyla eleştirel bir yazı yayınladı.

Başta başkent Cezayir şehrinde ikamet edenler olmak üzere pek çok Cezayirli, caminin teravih, cuma namazı, Ramazan ve Kurban Bayramı tatillerinde kapalı kalmasının artık kabul edilemez bir hata olduğunu söylüyor.

Camide cuma ve teravih namazlarının kılınamamasının nedenleri hakkında Cezayirliler arasında geniş bir tartışma yaşandığına dikkati çeken Huveyli, sosyal medyada Cezayir Ulu Camii’nin "özgürlüğü" için adeta bir seferberlik başladığına vurgu yaptı.

Ülkenin hem dinî hem manevî hem de en güzel mimarî eserlerinden biri olan caminin halka bu kutsal günlerde kapalı olmasına işaret eden Huveyli, bu durumun bu önemli yapıyı "ruhsuz ya da tutsak bir kale" haline getirdiği değerlendirmesinde bulundu.

Gazeteci Ayyaş Derraci de Cezayir Ulu Camii’nin kuş bakışı bir görselini sosyal medya hesabından paylaşarak, "Bu caminin, Ramazan'ın son on günü veya en azından bayram münasebetiyle açılmasına karar verecek Fatih gibi bir adama ihtiyacı var." ifadelerini kullandı.

Cami yöneticileri, camiyi sadece turizm amaçlı açtığı iddiasıyla ağır eleştirilere hedef oluyor.

Açıklanmayan "teknik sebepler"

Cami yönetimi, ülkede caminin teravih ve cuma namazları da dahil tam teşekküllü ibadete açılmasına ilişkin talep ve tartışmalara ilişkin ilk defa 8 Nisan'da yazılı bir açıklama yaptı.

Açıklamada, caminin 28 Ekim 2020’den bu yana ibadete açık olduğu ve 5 vakit namazın eda edildiği hatırlatılarak, mabedin Kovid-19 salgını ile mücadele çerçevesinde alınan bazı önlemler dışında ibadete kapatılmadığı vurgulandı.

Caminin kadınların ibadetine de açık olduğuna işaret edilen açıklamada, "İbadet etmek isteyenler aileleriyle camiye gelebilirler. Camide kadınlara ayrılan bölüm de aynı şekilde açıktır." denildi.

  • Açıklamada, cuma ve teravih namazlarının kılınamamasına ilişkin ise, namaz kılınacak kapalı alanların genişletilmesi için devam eden teknik çalışmaların tamamlanmasının beklendiği değerlendirmesine yer verildi.

Yapım maliyeti 1,5 milyar doları bulan camide, 3 yılın ardından hâlâ teknik sorunların çözülemediği gerekçesiyle teravih, cuma ve bayram namazları kılınamıyor.

Cezayir Ulu Camii'nin bir ibadet merkezinin yanı sıra ilmî ve kültürel bir yapı olduğu ve bir üniversite ile müze, bilim konseyi, kütüphane, araştırma merkezi gibi önemli alanları da bünyesinde barındırdığına dikkat çekilen açıklamada, "tüm teknik, güvenlik ve lojistik şartların sağlanması" durumunda caminin tam teşekküllü olarak açılacağı ve "tüm dünya Müslümanları için bir gurur kaynağı" olacağı vurgulandı.

Açıklamada, tüm halkın merakla sorduğu sorulara, "teknik çalışmalar" ifadeleriyle yanıt verilerek daha fazla ayrıntı paylaşılmadı.

1,5 milyar doları maliyetle 8 yılda tamamlandı

Başkent Cezayir’in sahil tarafında yer alan Muhammediye bölgesinde 2012'de yapımına başlanan cami 8 yılda tamamlandı ve 2020'deCumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun tarafından açıldı.

Caminin en azından Ramazan’ın son günlerinde tam teşekküllü bir şekilde ibadete açılması gerektiğini söyleyen cemaat, Ramazan coşkusunu burada doyasıya yaşamak istiyor.

Yapım maliyeti 1,5 milyar doları bulan cami, açılışının ardından Fas’ın Kazablanka şehrindeki 2. Hasan Camii’ni geçerek Afrika’nın en büyük mescidi unvanını aldı.

Cami ayrıca 265 metre ile dünyanın en uzun minaresine sahip. 400 bin metrekare alan üzerine inşa edilen Cezayir Ulu Camii külliyesinde kütüphane, konferans salonu, İslâm tarihi müzesi ve bilimsel araştırma merkezi de bulunuyor.

Cezayir’in sömürge tarihine meydan okuyan sembolü: Cezayir Ulu Camii
Mecra

Cami, Fransız sömürge izlerini silmeye meydan okuyor

Cezayir Ulu Camii, Fransa’nın 132 yıllık kanlı sömürge döneminin izlerini silme adına yapılan en önemli eserler arasında yer alıyor.

Suudi Arabistan'daki Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi'den sonraki en büyük cami olan Cezayir Ulu Camii, aynı zamanda 265 metre ile dünyanın en uzun minaresine sahip.

Tasarımında İslâm tarihinin çeşitli dönemlerinden motifleri barındıran cami, içinde huzura doyulabilen ağaçlarla süslü avlusu ve ziyaretçilerine görsel gösteri sunan minaresiyle birçok yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği mekanların başında geliyor.

Caminin yapıldığı bölgenin adı, önceden, Fransız Kardinal Charles Lavigerie'ye ithafen verilen Lavigerie'ye ithafen "Lavigerie" ismiyle anılırken, Fransa’dan bağımsızlık alındıktan sonra İslâm'ın sembolü "Muhammediye" olarak değiştirilmiş.