Bir zamanlar Gazze'de...
14 Aralık 1998'de, Gazze Uluslararası Havaalanı, ABD Başkanı Bill Clinton, Filistin Yönetimi Başkanı Yaser Arafat ve eşlerinin katıldığı törenle açıldı. Havaalanı daha sonra İsrail tarafından bombalanarak enkaza dönüştürüldü.
Gazze’nin güneydoğusunda geniş bir alan… Bir köşesinde koyunlar otluyor, çocuklar okula giderken kenarından geçiyor… Uzakta, bir başka köşede birbirine yakın metruk ve yıkık binalar dikkat çekiyor... İçinde gezinirken anlamak oldukça güç, ama burası bir havaalanının kalıntıları. Tam ismiyle: Gazze Yaser Arafat Uluslararası Havaalanı. 1998’de hizmete açıldıktan sonra, sadece 20 ay faaliyet gösteren, sonrasında ise İsrail’in bombardımanları sonucu harabeye dönüşen havaalanı, Filistin’in bağımsızlığının ve dünyayla bağlantısının en büyük sembollerinden biriydi. Bir zamanlar…
14 Aralık 1998 günü Gazze, tarihî bir ana şahitlik ediyordu. ABD Başkanı Bill Clinton, eşi Hillary ve beraberindeki heyeti taşıyan başkanlık helikopteri, henüz açılan havaalanına iniş yapmıştı. Kendisinden önceki Demokrat ABD başkanlarının izinden giden Clinton, İsrail-Filistin barışı ve “iki devletli çözüm” noktasında somut bir ilerleme kaydetmeye çalışıyordu. Oslo süreciyle birlikte Filistin Yönetimi’nin başkanlığını üstlenen Arafat, Clinton’ın bu yolda en büyük umuduydu. Ona ve yönettiği topraklara yapılacak yatırımların, yeni ve kalıcı bir barış için hayatî önemde olduğunu düşünen Clinton, 250 milyon dolar harcanan havaalanının açılışını bizzat yapmak üzere, işte şimdi Gazze’deydi.
Başkan Clinton ve Başkan Arafat, eşleri Hillary ve Süha ile birlikte, kurdeleyi kesmek üzere sahneye çıktıklarında, dünya basını da canlı yayındaydı. Ortadoğu’nun son dönemde şahit olduğu en ilginç ve sürpriz görüntülerdi bunlar. Clinton, elindeki makasla poz verirken, şunları söylüyordu:
Bu havaalanı, Filistinliler için, dünyanın en uzak köşelerine direkt şekilde seyahat edebilecekleri bir istikbal anlamına geliyor. Böylelikle bütün malzemeler ve ihtiyaç duyulan her şey Gazze’ye getirilebilecek. Turistler ve tüccarlar, Akdeniz’in bu güzel köşesine akın etmeye başlayacak.
Resmî açılışın hemen ardından, Gazze Yaser Arafat Havaalanı’na çok sayıda uçak sefer yapmaya başladı. İspanyol ve Fas havayolları da bunlar arasındaydı. Havaalanı, Filistin Havayolları’nın da merkeziydi aynı zamanda. Şimdilik yalnızca üç uçaktan oluşan bir filoya sahip olsa da, Filistin Havayolları, havaalanı açılır açılmaz Güney Kıbrıs, Mısır, Ürdün, Suriye ve Suudi Arabistan’a sefer yapmıştı bile. Uzun bir gecikmeyle de olsa, Filistin’in dünyayla bağlantısının sağlanması noktasında ciddi ve önemli bir adım atılmıştı. Havaalanındaki giriş-çıkışlarda kontrolü İsrail askerleri yapıyor olsa da…
Tüm bu gelişmeleri dikkatle izleyen İsrail, Gazze’den atıldığını iddia ettiği roketlerin ardından, 2001’de havaalanını ilk kez bombaladı. İkinci İntifada sürecinin başlangıcından hemen sonraya denk gelen bu bombardımanla, İsrail yönetimi Gazze’de bir havaalanına izin vermeyeceğini de bildirmiş oluyordu.
- Kısa süre sonra ikinci bir bombardıman, havaalanının kontrol kulesini ve Kubbetu’s-Sahra kubbesi biçimli VIP salonunu hedef aldı. Havaalanı, artık tamamen devre dışıydı.
2007’de İsrail’in Gazze’ye karadan, havadan ve denizden abluka başlatmasıyla birlikte, Filistinliler havaalanı bölgesindeki kullanılabilir malzemeleri inşaatlarda kullanmak üzere taşıdılar. Özellikle pistlerdeki asfalt ve beton malzeme, Gazze’nin çeşitli yerlerinde bina yapımında kullanıldı.
Filistinlilere kısa süreli umut ve sevinç bağışlayan Gazze Yaser Arafat Uluslararası Havaalanı, günümüzde tamamen terk edilmiş olsa da, yeniden açılacağı zamanları hasretle bekliyor.