Bir şairin gözünden Afganistan Savaşı
İpekyolu’ndan Afganistan’a, Türkiye’den başlayıp İran ve Pakistan üzerinden devam eden, nihayet katırlarla Afganistan sınırını geçen ekibin yol hikâyelerinin anlatıldığı bir belgeseli andırıyor. Andırmaktan da öte, içeriği açısından tam bir dönem ve coğrafya belgeseli.
“Türkiye’den ayrıldığımıza tam 24 gün olmuştu. Nice çöller aşmış, nice cehennemî sıcak altında geceler geçirmiştik. İşte bu seyahatin hedefi olan Afganistan’ın sınırındaydık, işte mücâhidlerle beraberdik, işte Himalayalardan, Hindukuşlardan, Kûh-i Sefidlerden akıp gelen buz gibi havanın altındaydık. Tertemiz havayı ciğerlerime çekip berrak gökyüzünde ipildeyen yıldızları seyrede seyrede, bu garip sınır köyünden kımıl kımıl yükselen sesleri dinleye dinleye, 20. yüzyılın son çeyreğinde insanoğlunun yaşadığı dramı düşüne düşüne kesintisiz bir uykuya dalmışım.”
Bu satırların yazarı Erdem Bayazıt. Bir hikâye anlatmıyor ya da bir roman kurgulamıyor. Yazar, kendi ifadesiyle “20. yüzyılın son çeyreğinde insanoğlunun yaşadığı dramı”, 1979’da başlayıp 10 yıl süren Afgan-Sovyet Savaşı’nı bizzat yerinde görmek ve bunu dünyaya anlatmak için Murat ve Kartal marka iki arabayla yola çıkıp kilometrelerce yol giden 7 kişiden biri.
Ahmet Beyazıd, Yücel Çakmaklı, Şenol Demiröz, Necdet Taşçıoğlu, Halil İbrahim Sarıoğlu, Çetin Tunca ve Erdem Bayazıt’tan oluşan ekip, o yıllarda TRT’den ayrılan birkaç kişinin kurduğu Ajans 1400’ün bir projesi olan Afgan direnişinin belgelenmesi amacıyla 1981 yılının temmuz ayında yola çıkar. Yolculuğun bir başka amacı da TOFAŞ’ın yeni ürünü olan “Kartal” marka arabaların ne kadar sağlam olduklarını ispatlayacak bir reklam filminin çekimini yapmaktır. İki buçuk ay süren yolculuğun sonunda hazırlanan Afgan direnişi belgeseli 12 Eylül sansürüne takılır ve yayınlanmaz. Ama ortaya, Erdem Bayazıt’ın yol notlarından oluşan “İpekyolu’ndan Afganistan’a” kitabı çıkar. Bu notlar aynı dönemde Mavera Dergisi’nde yayınlanır.
Kitap, Türkiye’den başlayıp İran ve Pakistan üzerinden devam eden, nihayet katırlarla Afganistan sınırını geçen ekibin yol hikâyelerinin anlatıldığı bir belgeseli andırıyor. Andırmaktan da öte, içeriği açısından tam bir dönem ve coğrafya belgeseli. Neler yok ki içerisinde? Devrim sonrası İran’ın kısaca fotoğrafı, Pakistan ve Afganistan’daki Hizb-i İslami hareketi, Gulbeddin Hikmetyar, savaşmayı öğrenmek için Afganistan’a gitmiş Morolular, Türk savaşçılar, Afgan köyleri, yalçın kayalıklar, heybetli dağlar…
İpekyolu’ndan Afganistan’a, Erdem Bayazıt, Ketebe Yayınları, İstanbul, 2018.